Dişler, Her Gün Fırçalanmasına Rağmen Neden Çürüyebiliyor?
1) bir diş hekiminden: bu sorunu yaşayan insanlarda gece ağız soluması vardır
ağız sağlığı olarak insanlar ikiye ayılır:
1. gece ağzından soluyanlar.
2. gece burnundan soluyanlar. bunlar dişlerinin bakımını tek tük yapsalar bile ağız hijyenleri diğerlerine nazaran katbekat iyidir. çürük sayısı azdır. ara yüz çürüğü yoktur. eksik diş sayısı çok azdır. nasıl anlaşılır? ağız açıldığında damakları düz ise çocukluğundan beri geceleri burnundan soluyordur.
gece ağzından soluyanlar; işte hayat onlar için zulümdür. hayatları boyunca diş hekimine bağımlıdırlar. ara yüz çürükleri diş kayıplarına kadar sürüklenir. nasıl anlaşılır: en önemlisi derin damak vardır. sabah kalktıklarında boğazları kurudur ve hemen su içme ihtiyacı hissedeler. ağızlarında kesif bir koku vardır (şeker hastası iseler bir de amonyak kokusu eklenir) çocukluk dönemlerinde kbb onlarda bir geniz eti, septum deviasyonu gibi bir teşhiste bulunmuş ama tekrarlayacak diye ameliyatını yapmamıştır. (adamlar direk diş hekimlerine çalışıyorlar) 100% ortodonti gereklidir...
nasıl anlayacaklar? dişlerinde çapraşıklık-crossbite (çapraz kapanış) falan vardır. çocuklarla yaptığım çalışmalarda, bu konuda elimden geleni yapmaya çalıştım. derin damaklı çocukların hepsini kulak burun boğaz doktoruna yönlendirdim. ileride çalışmalarımı daha spesifik hale getirip bu çocukların burnundan kaliteli nefes almaları konusunda mücadele ediceğim. klinik olarak bu tip hastalara istanbul'da polikliniğimde elimden geldiğince kolaylık sağlıyor ve diş hekimi korkularını yenmelerini sağlıyordum. (şu aralar hibe projeler üzerine çalışan halk sağlığı diş hekimi benzeri bir görev yapmaktayım)
çözüm
tek kurtuluşları bu çağda riskli tedavilerden kaçınlamaları, post yaptırmamaları, iki yüzlü dolgu yaptırmamaları, altı ayda bir diş hekimine ağız muayenesi yaptırmaları ve diş bakımlarını gerçekleştirmeleri (sabit bir diş hekiminiz olsun)...
macunun bir önemi yok önemli olan mekanik temizlik. evet içinde pomza benzeri diş eti epitelini zedeleyecek materyaller olan diş macunu kullananlar eğer dişlerini sert fırçalarsa bu sefer diş etlerinde önemli doku kaybına yol açıyorlar. o yüzden doğru fırçalamak, fırçalamaya kaliteli vakit ayırmak da önemli.
her gün diş fırçaladığı halde dişi çürüyen insan, sana söyleyecek tek bir şeyim var: "kaderden kaçamazsın."
çok uzun süredir ağız solunumu yapanların zaten yüz profili de belirgin değişiyor. uzun bir yüze sahip oluyorlar. parmağınla küçük azılar bölgesinin ortasının derinliğine bakabilirsin. daha doğrusu ön dişlerden arkaya doğru bir uçurum gibi gidiyorsa derin damak vardır. hafif bir eğimle uzanıyor ise derin damak değildir. geçmiş olsun. lakin asıl sorunun odağını keşfetmek daha doğru, ağzın açık uyuyup uymadığını biri kontrol etsin derin uykudayken. bu en net keşif olur...
çok uzun süredir ağız solunumu yapanların zaten yüz profili de belirgin değişiyor. uzun bir yüze sahip oluyorlar. parmağınla küçük azılar bölgesinin ortasının derinliğine bakabilirsin. daha doğrusu ön dişlerden arkaya doğru bir uçurum gibi gidiyorsa derin damak vardır. hafif bir eğimle uzanıyor ise derin damak değildir. geçmiş olsun. lakin asıl sorunun odağını keşfetmek daha doğru, ağzın açık uyuyup uymadığını biri kontrol etsin derin uykudayken. bu en net keşif olur...
bununla ilgili dünyadaki akademik çalışmaları böyle araştırabilirsiniz: http://www.ncbi.nlm.nih.gov/…?term=deep hard palate pubmed
dip not: neden iki yüzlü dolgu post gibi tedavileri önermiyorum?
yukarıda kurtulma şansı zayıf dişlerde tedavi şansı düşük işlemler yaptırmak hem kesenize hem zamanınıza hem de ağrılara neden olacaktır demek istemiştim. bununla ilgili burada bir makale okumuştum, olay belçikada geçiyor: yaşlı hekimler ile genç diş hekimlerini mukayese etmişler. genç diş hekimleri daha titiz, daha temiz ve daha kurallara uyarak tedavi ettikleri, yaşlı hekimler ise tam tersi bir çalışma disiplini olduğunu buna rağmen yaşlı hekimlerin daha başarılı olduklarını görmüşler. makalenin sonuç bölümünde de bunu, gençlerin daha riskli tedaviler uygulamalarına bağlamışlar. okulda sana her türlü tedavi çeşidini öğretirler ve sen onu mezun olunca uygulamak istersin mantığı.
2) günlük hayattan ince noktalar da şu şekilde
suçu genlere atmadan önce bilmeniz gereken bir iki noktaya değineceğim.
şöyle ki, çürük oluşumu diş yüzeyine tutunan bakterilerin faaliyetleri sonucu oluşan ürünlerin asidik olması ve kaba tabirle dişin dış yüzeyindeki tabakayı çözüp bozmasıyla meydana gelen bir hadisedir. bu bilgiyi cebimizde tutalım.
ancak her tutunan bakteri çürük yapacak diye bir kaide de yok. vücudumuz da armut toplamıyor, bir savunma mekanizması geliştirmiş. ağzı foşur foşur yıkayan bir tükürük varlığında bu bakterilerin tutunması zorlaşıyor. ha oldu ki tutundu diyelim. bu sefer de tükürük, ph'ını yukarı çekiyor yani bazik yapıyor ki bakteri ürünlerinin asiditesi nötrlensin ve dişe zarar veremesin.
şimdi kimse kimseyi kandırmasın: ne kadar fırçalarsan fırçala her yeri %100 temizleyemezsin güzel kardeşim. hele diş ipi kullanmıyorsan o diş araları, allah affetsin, keneften hallice.
"e peki ben 3 kere fırçalıyorum çürüğüm var, o 1 kere fırçalıyor dişleri sapasağlam. neden?"
çünkü maalesef o adamın tükürüğü seninkinden iyi. senden daha çok su içiyor olabilir, senden daha fazla mineral alıyor olabilir vücuduna.
bunun dışında reflü gibi ağızda asitliğe sebep olabilecek her şey çürük riskini arttırır. reflün varsa 10 kat iyi bakacaksın dişine mesela.
"ha genetikte nasıl bir suç bulalım, illa bulacağız" derseniz
bazı kişilerin özellikle azı dişleri daha girintili çıkıntılı ise besin artığı ve bakteri tutmaya meyilli olabilir. o durumda da koruyucu tedaviler yapılabilir çürümeden. sizden geçmiştir artık da çoluğunuza çocuğunuza baktırın. doktorunuz gerekli görüyorsa ilerde çürümemesi için yaptırın. çürük yok ama şunu yapalım diyorsak bir bildiğimiz var.
ha bi de her fırçalayan diş fırçalamış sanmasın kendini. genelde ön bölgeye allah ne verdiyse yüklenip arkayı sallamıyorsunuz. farkı anlamayacağız mı sandınız hehe.
ekleme: çürük konusu, üzerine koskoca bir diş hekimliği uzmanlık alanı kurulmuş olan bir mevzudur. (bkz: restoratif diş hekimliği) bu nedenle elbette her şeyi burada size açıklayabilmem mümkün değil.
özetle
dişlerinizi fırçalayın mümkünse diş ipi kullanmaya çalışın. tükürük meselesi için bol bol su için, vitaminizi mineralinizi eksik etmeyin. beslenmenize dikkat edin. şekerli gıdalar çürük riskini arttırır (şeker deyince sadece tatlı şeylerden de bahsetmiyoruz, karbonhidratların tümü). peynirinizi ve sütünüzü tüketin (asitleri nötralize etmeye yardımcı olur). ve ileride sıkıntı yaşamamaları için çocuklarınızı dişleri çıkmaya başladığı zamandan itibaren diş hekimine götürün (profesyonel flor ve fissür örtücü uygulamaları riski büyük ölçüde azaltır).
yani siz elinizden geleni yapın; bırakın %1-2'lik genetik faktör çürütüyorsa da çürütsün, biz de taş yiyecek değiliz :)