Dinlerken Hipnotize Etmeyi Başaran Yeni Nesil Saykodelik Grubu: Tame Impala
Kimdir, nedir?
tame impala, avustralya perth çıkışlı, psychedelic rock ve indie tarzı müzik yapan bir grup.
grup, lead gitar-vokal olan kevin parker'ın projesi olmakla beraber, kendisine gitarda dominic simper, bateri ve back vokalde jay watson ve turlarda yanlarında olan paisley adams eşlik etmektedir. grubun isminden olan impala, orta boy antiloplardan gelir. 2008'de ilk singlelarını resmi olarak çıkaran grubun ilk albümü "innerspeaker" adı altında, 2010 yılında piyasaya sürülmüştür.
Tame Impala'nın şu ana kadar üç uzunçalar (lp) albümü bulunmakta
Innerspeaker (2010)
Lonerism (2012)
Currents (2015)
albümlerin hepsini, her enstrümanı, her şarkıyı kevin parker yapıyor
esasında tame impala bir kevin parker solo projesi ama turnelerde çalması için yanında diğer abiler jay, dom, cam, julien geliyor. duyduğumuz müzik aslında parker'ın yani.
grup avustralya'nın güzide, yalnız ve sessiz kenti perth'ten çıkma. perth gruplarında zaten bu bir kişinin grubu olup müzisyenlerin güne gider gibi birbirlerinde çalma olayı var. grupla son zamanlarda çalmayı bırakan nick albrook ve hala grupta olan dom'un asıl grupları mesela pond. daha bir sürü perth orijinli grup var ancak en çok ticari başarı yakalayanlar tame impala ve pond. pond yaklaşamaz bile tame impala'ya başarı olarak ama en azından perth'te yerel kalmamış diğerleri aksine.
psychedelic müzik ve kafa sevmeyen bu grubu sevemez. belki de grubu bana gün içinde psychedelic kafa yaşatabildiği için seviyorum çünkü sound gerçekten çok güzel.
Tame Impala - The Less I Know The Better
Grubun yenilikçi tarzına dair
20. yüzyıla baktığımızda "en"ler arasında ilk elvis'i, sonra beatles'ı, en son da michael jackson ve belki de madonna'yı görürüz. her biri, müziğe getirdikleri farklı soluklarla milyonların kalbinde taht kurmuştur. en iyi sese sahip, en muhteşem enstrümantal altyapıyı kullandıkları için mi bu kadar önemlidirler? hayır. ses desen, en başta aretha franklin'i sayarsın. altyapı desen, en başta pink floyd'u da sayarsın.
fakat bu adamlar (bir de madonna) reformisttir. ilkleri başarmışlardır, insanların algılarını değiştirmişlerdir. elvis dansıyla, beatles farklı rock türleriyle (ilk progresif, ilk deneysel, ilk metal, ilk saykodelik), michael jackson günümüzde anladığımız pop müziğiyle, madonna da pop müziğinde sınırları kaldırmasıyla meşhur olmuştur. milyonlarca kişiyi etkilemişlerdir.
işte 21. yüzyılda da bu işi başarabileceğine inandığım şu an tek grup var, o da tame impala. tame impala, kevin parker'ın bir projesidir. yaptıkları albümdeki tüm şarkıların, tüm enstrümanlarını ve sözlerini tamamen kendisi yazar ve arkadaşlarına çaldırarak bir grup haline sokar bu işi. anlayacağınız bir dehadır kendisi.
şarkıları gerçek manada "farklı bir dünyadaymışsınız" hissini veriyor. beatles'ın da, pink floyd'un da böyle şarkıları var. ama hiçbirisi bu kadar cömert davranmadı bana kalırsa. hiçbirisinde en basitinden (basit olduğundan değil de) mind mischief ayarında bir şarkı yok. ya kafası fazla güzel şarkılar var (beatles-i'm the walrus) ya da kafa güzelliğine ulaşamadan, tutarlı şarkılar var. hem bu kadar güzel sözlere sahip hem de bu kadar ayarlı bir şarkı yapabilmek bir reform bana kalırsa. çünkü ben, bu ayarı tutturabilen bir ekip ne gördüm ne de duydum.
evet, fazla iddialı konuşuyor olabilirim. belki de bunun tek sebebi, tame impala'yı çok sevdiğimden ve de sıkı bir takipçisi olduğumdandır. ama altı boş bir şekilde, bol keseden sallamadığıma da eminim. buraya bir şarkılarını bırakıp gidiyorum: