COVID-19 Salgını Hakkında Doğru Sanılan Yanlış İddialar
"virüs 17 gün yüzeyde kalıyor" / yanlış
buldukları şey virüsün genetik materyalidir. protein coating’i olmadan virüsün hiçbir şekilde sizi hasta etme ihtimali yoktur. aynı şekilde sars-cov-2 ile enfekte olmuş çocukların dışkılarında bahsettiğim üzere virüs kalıntıları bulundu ancak yayılması söz konusu değil.
"virüs mutasyon geçirip daha öldürücü hale gelebilir" / hem evet hem hayır
virüs kendini en iyi şekilde yayacak biçimde evrimleşmiştir. şu an geçirdiği mutasyon kendisi için gayet idealdir. daha öldürücü olursa ölen vücuttan yayılamayacağı için işine gelmez. ama bu kontrol altında olan bir şey de değildir. çünkü inanılmaz stabil-olmayan bir yapıda rna virüsleri. rastgele bir şekilde, hem öldürücü hem yayılım hızı fazla hale de gelebilir.
"ilaç bulundu ama gizleniyor. zaten insan eli ile oluşturulmuş bu virüs, ilaç şirketleri ilacını biliyor daha yeni söylüyor" burada ne desem ki...
bahsedilen ilaçların hiçbiri virüse yönelik değil. hepsi otoinflamatuar hastalıklarda immun suppressor, yani bağışıklığı baskılayıcı şekilde çalışıyor. doktorların son raddeye gelmiş hastalar haricinde bu ilaçları veya ilaç kombinasyonlarını kullanacaklarını sanmıyorum. vücudun savaşması lazım kurtulmak için. bunu baskılarsanız hasta diğer bütün enfeksiyonlara açık hale gelir. yani o kadar da kolay değil, ilacı bulundu diye hayaller kurmayın. virüsün insan eliyle yapılmadığını anlatmam için gerçekten bilimsel konuşmak lazım:
"tek bir virüs tanesi bile olsa kaptığın an hastasın" / yanlış
virüs loading diye bir olgu var. normalde sen bir enfekte kişiden, 3 birim virüs kaptın diyelim. ama seni hasta edecek oran 15 olsun. sen bunu semptomsuz atlatırsın ki böylelerine zaten asympthomatic deniyor. diyelim 15 birim kaptın, birkaç enfekte olanla temas ettin. ayrıca o sıralar bağışıklığın düşüktü, virüs çabuk çoğaldı. hasta olursun. ancak bunu gayet rahat yenersin. 30 birim kaptın diyelim. işte bir anda bu kadar fazla birim alırsan vücudun altından kalkamayıp hızlı biçimde iflas edebilir. yani bu iş threshold işidir. senin threshold’un da immün sisteminin ne kadar kuvvetli olduğuna göre artıp azalır. basitçe ve matematiksel olarak böyle açıklayabiliriz.
"alkol aslında hiçbir işe yaramıyor. sadece sabunla el yıkamak işe yarar" / yanlış
alkol fixatif bir yapıdır. etil alkol, metanol ayrıca formaldehit yapıdaki her kimyasal lipidleri parçalar böylece virüsü çevreleyen circular membranda porlar oluşur integrity’si bozulur.
ancak deterjan yapılar bunu daha iyi yapar. o yüzden dezenfektanlar önemlidir ama el yıkamak en önemlisidir.
"pcr güvenilir sonuç vermez, en önemlisi ct akciğer grafisi" / yanlış!
pcr ile virüsün genomunu çoğaltıyorsun. (bu arada yapılan test aslında pcr değil q-pcr'dır ancak detayına girmeyeceğim.) neresinde yanlışlık olabilir? ki kesin sonuç için boğaz, burun ve tükürükten ayrı ayrı örnekler alınıp bakılır (biological replicate). akciğer grafisinde virüsü falan mı tespit ediyorlar, n'oluyor? inflammasyon seviyesini görünce hmm bu coronavirüs mü deniyor? akciğeri enfekte eden yüzlerce başka patojen yok mu? bunu yazan ve doktor olan insanlar var. insan gerçekten hayret ediyor.
"bir kere enfekte olunca bağışıklık kazanmıyorsunuz. çin'de enfekte olup iyileşen bir kadın yeniden sars-cov-2 ile enfekte olmuş" / yanlış!
bağışıklık geliştirmek zaman alan bir süreçtir. vücudunuzda bu işlevi gören belli hücreler vardır (memory t cells). bunların oluşup rezervuar şeklinde saklanması, yani immün hafıza oluşması aylar alır. hatta o yüzdendir ki bazı aşılar için 2. ve 3. dozu almak zorundasınızdır, çünkü immün sisteminizi train ediyor yani eğitiyorsunuz. yeniden enfekte olan kadın yeterli zamana sahip değildi. eğer bundan 6 ay kadar sonra aynı virüsle tekrar karşılaşsaydı emin olun hasta olmazdı. aşı da aynı mantıkta işler.
"boğazım ağrıyor, nefes alamıyorum. kalp çarpıntım var. kesin coronayım ve bana test yapılmıyor" / yanlış
korona değilsin güzel kardeşim. koronanın 3 temel yaygın belirtisi var; fever, chest pain, dry cough. yüksek ateş, ciğerlerde ağrı, kuru öksürük. bunlardan 1 tanesi bile yoksa, doktorun sana test yapmama hakkı var ki ben de destekliyorum bunu.
günlerdir öyle şeyler konuşuluyor, yazılıyor ki ağzım açık izliyorum. herkes bir bilim insanı, herkes doktor, herkes uzman. hele iyi yerlerden mezun, alanında başarılı mühendis arkadaşlarım. bütün dünya bilgisayarları veya internet falan hack'lense emin olun ağzımı açmazdım ve bir bilgisayarcı ya da uzman çıksa da açıklama yapsa derdim. ama şu an maşallah herkes bir virolog, herkes proteinci. insan gerçekten hayret ediyor. bu davranışlarınız ve egoist konuşmalarınız bilim insanlarına yaptığınız bir hakarettir. umarım zamanla saygı duymak nedir, acı şekilde tecrübe etmezsiniz.