Çocukken Yapılan Abuk Sabuk Deneyler

bahçeden toplanan başakları bir oyuncak tencereye koyup üzerine su ekleyip karıştırmak suretiyle galyalı iksiri yapmaya çalışmak. apartmandaki diğer çocukları da toplayıp sıraya sokmak. herkese birer kaşık o sudan içirmek fakat kimsenin güçlenmemesi. anneye marifetmiş gibi anlatmak, fırçayı yemek, apartmanda artan cırcır vakalarını uzaktan gözlemlemek ... (bkz: neden sonuc iliskisi)

kolanın içine tuz atıp karıştırmak
sonra içmek
aaa hiçbişey olmuyomuş heyooo kola zaten süper bişey demek
son yudumun alınmasıyla kusmak
(bkz: kolanın dibine çöken tuz)

deney: oksijensiz ortamda ateş söner
malzemeler: bir kutu dolusu kibrit
yaş: söylemeye utanıyorum

*iki kibrit aynı anda çakılarak kibrit kutusuna sokulup kutu kapanır, sözde biraz beklenip kibritler sönmüş mü diye kutu açılıp bakılacaktır ama birkaç saniye sonra ..

sonuçlar:
- kibrit kutusu oksijen geçiriyor.
- yanan kaş ve burun kılları uzun süre çıkmıyor.

deney adı: cam bardak

çizgi film izlerken cam bardağı vakumlayıp ağızdaki bardağa herhangi bir temasta bulunmadan filmin sonuna kadar düşürmemek mümkün mü?

cevap: tabiki mümkün fakat 1 hafta boyunca ilkokul koridorlarında "kabasakal" lakabıyla dolaşmak deneyin yan etkisi.

papatya ve limondan kolonya elde etmeye çalışmak. bir kavanoz suyun içinde günlerce bekletilen papatya ve limon kabuklarının kolonyalaşması için alkol gerektiğinin bilinciyle evde alkol aramak, buzdolabının zulasında bulunan rakıdan kavanoza biraz damlatınca gerçekleşen renk değişimini görüp beyaz sıvının karşısına geçerek "beyaz kolonya mı olur yaağğ, ziyan oldu?" serzenişiyle hüngür hüngür ağlamak. o esnada odaya gelen annenin rakı içip ağladığımı sanarak şok geçirmesi.

5-6 yaşlarında, ramazan ayında kuşların bile oruç tuttuğunun söylenmesi üzerine, kuşlara yem atıp yediklerini görerek bu teorinin yanlışlığına kanaat getirmek.

deney: ampul deneyi
ilham perisi: thomas edison, azrail
araç-gereç: kavanoz, pil, kibrit, gelincik teli, düz tel, düşünmeyi engelleyen bir çeşit perde, 220 volt kanlı canlı elektrik, elektrik sigortası, yaşam sigortası
zaman dilimi: ilkokul 4-5 (fırtına gibi esilen dönem)
sonuç: toz ve gaz bulutu

daha odanın lambasını değiştirirken ampulu fazlaca sıkıp elimde parçalamamın üzerinden henüz birkaç hafta geçmiş, bir kitapta gördüğüm ampul deneyi için fıldır fıldır gelincik teli arıyorum... gelincik telinin ne olduğunu da bilmez halde elime geçirdiğim alengirli teli bir kavanozun kapağına bir şekilde monte edip içerideki havayı mümkün olduğunca boşaltarak, pille bu tele enerji verip onu ampul gibi yakarak egomu tatmin edeceğim (bak daha yaş 9-10 diyorum sana, nasıl bir egoysa).

kapağın iç tarafına düzeneğı hazırladım. gelincik teli iç tarafta kalacak, dışarıya çıkan uçlara da pille elektrik verilecek, bu arada da kavanoza bir kibrit atılarak içerideki oksijenin bitmesi ağlanacak. ulan veriyorum elektriği veriyorum tık yok. en kolay çözüm en kolay çözüm... şimdi bunun kapağını açıp tekrar içindeki havayı boşaltacaksın, kabloları kontrol edeceksin, pilin volatajını ölçeceksin uzun iş bunlar..

- herhalde voltaj az geldi!

çıkardım kapağı, tuttum telleri (plastik kaplı yerlerinden-hıyarsak o kadar da değil), gittim elektrik prizine.. anam anam o telleri oraya soktuğum anda gelincik telinin yeterli enerji ile ampul gibi yanabileceğini öyle bir gördüm kiii... teli prize soktuğum anda odada bir saniyelik müthiş bir aydınlık, çaaaaaaaat diye bir ses ve karanlık... öldük lan diyorum ayaküstü, parlak ışık sonsuz karanlık falan.. sessizlik, sonsuz bir huzur...

yok, sigortaları attırmışız.

banyoya girip bulunan bütün temizlik maddelerini bir kovada karistirmak. tuz ruhu vs dahil. bir miktar yumusatici ve sampuan karisimin etkisini biraz azaltmis olsa da onca seyi solumak. sallanarak anneye gidip ben bir bok yedim demek. doktorlara tasinmak. doktorun ictin mi o karisimi diye sormasina cok fena bozulmak. saf miyim ben onu iceyim, deney yapiyordum triplerine girmek. doktorun keh keh kimyager mi olacaksin sen demesi.

bonus olarak, yillar sonra gercekten kimyager olmak. hizini alamayip doktora yapmak. öyle bir deney aski iste benimki de. allahim aklima mukayet ol. amin.

bacağının yarısı kopmuş bir çekirge hayvanına, süpürge çöpünden protez bacak yapmak amacıyla ameliyata girişmek. anestezik amaçlı kullanılan kolonyanın çekirge üzerindeki tanımlanamayan etkilerilerinden dolayı ameliyatın başarısızlıkla sonuçlanması.

saatin içinde ne var deneyi

malzemeler;
- bir adet yeni alınmış baba saati
- çekiç

deney sonucu:
hiç bişey yokmuş..

deney:evde, babaannenin anneannenin evinde bulunan bütün ilaçlardan gizlice bir tane aşırıp, havanda dövüp öksürük şurubuyla karıştırıp tüm hastalıklara iyi gelecek tek bir ilaç imal etme projesi.

sonuç: temizlik sırasında yatağımın altındaki zulada deney malzemelerimi bulan annem tarafından deneye son verildi.

ping pong topunu sıcak suyun yüzeyinde bekletince şeklinin düzeldiğini hatırlamak ve elinde kibritle belki düzelir umuduyla yamuk topa saldırmak(su falan olmadan tabi)^*. devamında ping pong topunun ateş topuna dönüşmesiyle dehşete düşmek.

koka kola kaynatma deneyi. sonuç: macun gibi oluyo işte, ne bekliyosak artık..

"30/03/1989
bakteri deneyi

bugün bir deney yaptım. [deney defterinin her sayfasına bu cümleyi yazmak?] suyun içine süpürge çöpü koydum. yaklaşık bir hafta bekledi. sonra bunu mikroskopla inceledim. içinde bazı bakteriler vardı. bazıları çubuk, bazıları yuvarlak şekilde. yuvarlakları koloniler kurmuş."

[büyük ihtimal bakteri falan gördüğüm yok, uyduruk bir mikroskop var elimde, anca dana gibi soğan hücreleri görülebiliyor.]

evde buzdolabından kaçırılan yumurtalar,radyatör peteklerine bir beze sarılarak sıkıştırılır.civciv çıkması beklenir ve civcivlerin annesi olacağım hayaliyle yaşanır.