Çinliler, Çin Seddi'ni Türklerden Korktukları İçin mi İnşa Ettiler?

MÖ 200'lü yıllarda inşa edilen ve UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Çin Seddi neden yapıldı? Türkler yüzünden mi?
Çinliler, Çin Seddi'ni Türklerden Korktukları İçin mi İnşa Ettiler?

çin seddi'nin inşa edilmesinde birden fazla sebep vardır:

1. başta moğol ve türk olmak üzere, bozkır kavimlerinin akınlarından korunmak.

2. o dönemlerde de çok kalabalık nüfusa ve yerleşik bir düzene sahip olan çin'in, yönetim altına aldığı tebaasını dışarıya kaçırmak istememesi. yani çinli yöneticiler, o dönemde yönettikleri insanların kendi bulundukları coğrafi alan dışına çıkmalarını izin vermiyorlardı ve ekip-biçme işlemlerinin belli sınırlar içinde kalmasını istiyorlardı ki böylece tarım havzalarının oluşmasına olanak sağlayıp, kendi içinde üretimi en yüksek seviyeye çıkartıyorlardı. yani kısacası çin, elindeki insan gücünü dışarıya kaçırmak istemiyordu ve bu nedenle kendine sınır belirledi.

3. çin'in savaş politikası pasiftir. çinliler o dönemde biraz daha kendi içlerine dönüktü ve savaş gibi büyük toplumsal olayları diplomasi ile çözmek istiyorlardı. yazının ve diplomasinin milattan önceki dönemlerde çin'de çok geliştiğini anlatmaya lüzum yok sanırım. bu yüzden çin, tarih boyunca saldırıya değil, savunmaya ağırlık vermiştir. bozkır kavimleri ise bunun tam aksi yönünde hareket etmiştir.


tabii burada saydığım 1. madde, çin seddi'nin inşasında ana etkendir. 1. madde dışındakilere daha da ekleme yapılabilir. zaten çin toplumu o dönemin savaşçı ve sert bozkır kavimleri gibi bir yapıda değildi. öteden beri yerleşik düzene sahip olan çinliler, tevekkül içinde topraklarını işleyip beklemek (bu açıdan din, yerleşik toplumlarda daha çabuk ve daha tesirli yayılmıştır), ibadet etmek ve barış içinde yaşamak arzusunda bulunuyordu. türkler başta olmak üzere diğer bozkır kavimlerinin ise yerleşik düzenleri olmadığı için ''saldır, yağmala ve kaç'' düsturu bu kavimler tarafından benimsenmişti. bilhassa tanrıkut mete döneminde çin devleti çok güçlükler yaşamış, fakat hiçbir zaman çin türkler tarafından sahip olunamamıştır. bunda çin'in kalabalık nüfusu ve türklerin sayıca az olarak çin içlerinde asimile olma tehlikesi en büyük etkendir.

''saldır, yağmala ve kaç'' düsturu, bilhassa bozkırlı göçebelerin kıtlık zamanlarında en çok uyguladıkları yöntem olmuştur. zorlu kış şartlarında etin zaman zaman az bulunduğu dönemlerde tahıl gibi temel besin maddelerine ihtiyaç duyan bozkır kavimleri, çin'i istila ederek, daha çok yiyecek-giyecek (ipek önemlidir) alıp kaçmışlardır. çin hiçbir zaman tam manasıyla işgal edilememiş; ancak sürekli taciz edilmiştir.

çin seddi büyük ve organize ordularla yapılan savaşlarda belirleyici olmamıştır ancak zaten amacı da bu değildir. her 50-60 yılda bir karizmatik bir liderin altında birleşip çin'e saldıran göçebelere karşı değil; kuzey çin'in, tarımsal üretimini ve köylerini her sene düzenli olarak yağmalayan küçük yağmacı gruplara karşı yapılmıştır.

hiçbir ordu 10 bin km'lik bir sınırı sürekli kontrol edemez, özellikle de hızlı hareket eden küçük atlı gruplara karşı. küçük atlı gruplara siyasi duruma göre çiftçilerin 1 senelik emeklerini bir günde yakabilir veya yağmalayabilir. bu da göçebelere çin'le ilgili ilişkilerinde büyük avantaj sağladığı gibi hem büyük kayıplara neden olur, hem de çin'i barış için çin nüfusunun yüzde biri kadar olan göçebelerle anlaşma yapmaya zorlar ve çin'in üretim avantajı sayesinde ticari ve tarımsal ürünler sağlayarak göçebeleri kontrol etme stratejisine zarar verir.

çin seddi, çin'in, çin seddi'nin kuzeyinde ve batısında genişlemesini sağlamıştır, çin seddi'nin kademeli olarak inşasına çinin sınırlarının batı ve kuzey sınırlarına doğru genişlemesi eşlik etmiştir.


ayrıca çin o kadar çok işgal edilmiş bir ülke değildir, çin'e karşı çok sayıda göçebe saldırısı olmuş olsa da, çin'in tamamında egemen olmayı başarmış, hatta pekin'e kadar gidip on yıldan fazla egemen olmuş sadece iki istila vardır; bunlar da moğol ve mançu istilalarıdır.

tarımsal üretime geçmeyen toplumlar, yerleşik toplumları işgal edecek nüfus yoğunluğuna ulaşamazlar. nüfus yoğunluğu çok düşük olan göçebeler, yerleşmek veya toprak almak için değil, yağma amaçlı savaşmaktadırlar. çin seddi de yağma amaçlı saldırıları büyük bir başarıyla engellemiştir, elbette defalarca delinmiştir ve aşılmıştır ancak, yağmacıların bir bölgeyi on yirmi yılda bir yağmalaması tolere edilebilirken, sürekli yağmalanan bölgeler de insan yerleşimi ortadan kalkar.

çin seddi işte göçebelerin sürekli yağması sonucu tarımsal yerleşimlerin tamamen ortadan kalkmasına karşı yapılmış ve bu anlamda çok başarılı olmuştur.