Çin'in COVID-19'u Dünyadan Sakladığını Gösteren WeChat Araştırması

Çin'in en popüler sosyal medya uygulaması WeChat verilerine dayanan bu araştırma, pandeminin başlangıç günlerine dair ilginç şeyler anlatıyor.
Çin'in COVID-19'u Dünyadan Sakladığını Gösteren WeChat Araştırması

dünyanın başına çorap örmüş sars-cov-2 ve sebep olduğu hastalık olan covid-19 ile ilgili hikayede bir çok kötü adam var. abd? evet! dsö? evet! çin? elbette!

çin'in bu konudaki onlarca kötü niyet kanıtından bir tanesidir bahsedeceğim örnek. şimdi arkanıza yaslanın ve beni iyi dinleyin.

belki de dönen haltı, herkesten önce, çin hükümeti ve wuhan 'lı bilim adamlarından bile önce bilen birileri vardı. wechat isimli çin'in en popüler sosyal medya uygulaması.

wenjun wang, yikai wang, xin zhang, yaping li, xiaoli jia, shuangsuo dang isimli , her biri birer boğa yüreği yemiş bilim insanları boş durmamışlar, çin gibi kapalı bir rejimin "höt" dediği ülkede cesaret etmişler ve araştırmışlardı. çin'in ana sosyal medya sitesi wechat üzerinden yapılan mesajlaşmalarda ve platform üzerinden yapılan aramalarda, koronavirüs ile ilgili anahtar kelimelerin kullanılma sıklığı ve fazlalığı şaşırtıcıydı. üstelik , bu mesajlaşmalar ve aramalar, çin halk cumhuriyeti hükümeti, virüs vakalarını resmi olarak tanımadan haftalar öncesine aitti.

araştırmaya buradan ulaşabilirsiniz.

araştırılması aklımın ucundan bile geçmeyecek bir dünya konu ile ilgili, kim olduklarını hiçbir zaman bilemediğim ama yaptıkları araştırmalara hep saygı duyduğum araştırmacılar , sosyal medya anahtar kelime izleme stratejisinin, ortaya çıkan bulaşıcı hastalıkları tespit etme çabalarında yararlı bir araç olabileceğini öne sürüyor. bu teoriden yola çıkarak, wechat'i araştıran wenjung wang önderliğindeki grup, bakın neler neler bulmuş;

2019 yılının kasım ayının tamamında, sars teriminin prevelansının çince eşdeğeri olan feidian kelimesi, sars-cov-2'nin ait olduğu virüs türü olan coronavirus terimi, nefes darlığı (bkz: dispne) ve ishal kelimeleri kasım ve aralık ayları boyunca, çin hükümetinin virüsü resmi olarak kabul ettiği güne kadar tam 44 gün anormal bir artış ile arandı ve mesajlaşmalarda kullanıldı.

çin dışındaki diğer dünya toplulukları olarak bu vakalardan hiçbirimiz haberdar değilken, wechat'de aralık ayının tamamında yeni koronavirüs terimi sıklıkla kullanıldı. çoğumuz , koronavirüs'ün eskisi olan sars'ı sadece sars diye biliyorduk , onun da bir koronavirüs olduğunu bile şubattan sonra ayıktık.

zatürre terimi de bu süre içinde kendisine hem wechat hem de baidu isimli çinli arama motoru ve sosyal medya platformunda bolca yer bulmuş, normal zamanlarda kullanıldığından anormal sekilde daha fazla kullanılmış.

bu süre içinde anahtar kelimelerin kullanım sıklıkları aşagıdaki gibi gelişmiş;

"feidian" (çince sars) 16 gün boyunca yüksek sıklıkta.

sars 30 gün boyunca trend kelime.

novel coronavirus 20 gün boyunca trend kelime.

shortness of breath (nefes darlığı) evinde, okulunda, işyerinde pnömoni ve nefes darlığı yaşamaya başlayan insanların sayıları artmaya basladığı dönemden itibaren 9 gün boyunca trend kelime.

dyspnea, shortness of breath terimi ile aynı dönemde aynı sıklıkta.

diarrhea yani ishal , 18 aralık itibari ile binlerce insanın ishal olmaya başladığı dönemden itibaren 12 gün boyunca trend kelime.

koronavirüs zoonotik bir hastalıktır, yani hayvanlardan insanlara atlamıştır. bu sebeple , çin hükümeti , hastalığın kaynağı olma suçunu, etrafında yarasa ve pangolin hayvanlarının da satıldığı iddia edilen wuhan deniz ürünleri pazarına attı. hatta ve hatta küresel bir algı oluşturmaya yardımcı olması amacı ile wuhan market videosu adı altında, vahşi hayvanların alınıp satıldığı, kesilip pişirildiği endonezya'da bulunan tomohon pazarının videoları dolaşıma sokuldu. bu savın kabul edilebilir gerekçeleri çok çünkü kayıtlı ilk vakalar çoğunlukla wuhan civarından. ama , hastalığın oluşup yayılmasının zaman çizelgesi, çin kapalı rejimi yüzünden hâla çok karanlık. işte bu wechat araştırmasının sunduğu datalar o yüzden oldukça kıymetli.

çinli araştırmacılar tarafından lancet'te yayınlanan başka bir makale, ilk 41 klinik vakayı analiz edilmiş ve ilk hastanın 1 aralık'ta grip benzeri semptomlarla hastahaneye başvurduğu sonucuna varılmış. doktorlar bu vaka hakkında şaşkınlaşmışlar çünkü bilindik belirtilere sebep olan virüsün hangisi olduğu bir türlü anlaşılamamış. ama dünya olarak bize verilen bilgi 10 -11 aralık.
south china morning post gazetesi , tüm bulguların bu hastalığı işaret ettiği ilk vaka için 17 kasımda bir haber yaptı, ama çin hükümeti bize 10-11 aralık tarihini diretti.

bu bağlamda, arastırmaya konu olan wechat verilerini önemsemek lazım. wechat analizi, platformdaki açık kaynaklı bir yayın endeksine dayanıyor ve ayrıca çin'in birincil arama motoru baidu'dan bir arama endeksi de kullanılmış. çin hükümeti'nin hendek atsa totosunu satsa değistiremeyeceği açık kaynaklı internet verilerinin bir derlemesi bunlar.

veriler, nefes darlığı ve dispne kelimelerinin kullanımının 22 aralık'ta zirve yaptığını gösteriyor. ishal 18 aralık'ta zirve yaptı. ( gastrointestinal konular bazı hastalarda erken koronavirüs belirtisidir. )

raporda, sars kelimesi endeksi aralık ayının ilk üç gününde, özellikle 1 aralık 2019'da zirveye ulaştığında anormal yüksekti” deniyor.

bu arada “feidian” kelimesinin kullanımı 15 aralık'ta yükselmeye başladı ve 29 aralık'a kadar nispeten yüksek seviyelerde kaldı. 

raporda, “bu anahtar kelimelerden feidian özellikle dikkat çekicidir” deniyor. “2003 yılında, sars salgını çin'deki insanlar arasında kitlesel paniğe neden oldu ve kurbanların yaklaşık yarısı sağlık çalışanlarıydı. o zamandan beri çinli doktorlar sars ve benzeri hastalıklara karşı tetikte. ” araştırmacılar, çinli doktorların kasım ayında aniden başlayan bir şekilde viral pnömoni semptomları olan hastalar görmeye başlamaları sebebiyle , hemen ilk olarak sars hastalığını düşünmelerinin ve bu süre içinde wechat'de feidian'dan bahsetmelerinin doğal olduğunu ekliyorlar. bence de sars travması geçirmiş doktorların bir anda artan pnömoni vakaları ile karşılaştıklarında hassas davranmaları ve panikle wechat üzerinde konuyu başkalarıyla haberleşmeleri gayet mantıklı.

başka ülkelerin üniversitelerinin araştırmalarından gelen ve gayet ürkütücü olan "sansürcü çin hükümeti" gerçekleri de wechat araştırmasının sonuçları ile ilgili başkaca seyler düşündürüyor bize. " çin hükümetinin, ülkenin “hassas konular” için internet ve sosyal medya platformlarını sansürlemesi" çok şeyi oldukça karmaşıklaştırıyor. toronto üniversitesi vatandaş laboratuarı araştırma grubunun bir raporuna göre (citizen lab) aralık'ın başlarında bir çin canlı yayın platformu olan yy'de “bilinmeyen wuhan pnömoni” ve “wuhan deniz ürünleri pazarı” gibi kelimeler sansürlenmeye başlanmış ve bu sansür 31 aralık'a kadar devam etmiş.

şu anda çin hükümeti , sars salgını sonrasında ortaya çıkan hastalıkları yakalamak için oluşturulan ülke çapında bir tıbbi gözetim sistemine güvenmekteymiş . aynı pnömoni benzeri semptomları olan bir grup hasta aralık ayında wuhan hastanelerine geldiğinde, sağlık görevlileri, verileri demografik bilgilere ve enfeksiyon durumlarına göre bu veritabanına giriyor, sistem belirli bir bölgede normalden daha yüksek bir hastalık oranı bulduğunda, hükümet analistlerine ve yetkililere daha yakından bakmalarını ve belki de ek testler yapmalarını öneriyor. yani çin'in acil durum stratejisi bu. yalnızca ilgili hastahane, doktorlar ve hükümet arasında paylaşılıyor tüm bilgiler. oysaki wechat 1.5 milyar çinli ve epey miktarda global kullanıcıya açık ve gerçekleri tüm dünyadan kaçırmak isteyen katı bir rejimin arkasında bıraktığı bir açık kapı olmuş .

son olarak sidney'deki kirby enstitüsü'nde biyogüvenlik araştırma programı başkanı raina macintyre'nin konu ile ilgili sözleri ile bitirelim; "bazı ülkelerde daha az kaynak ve daha fazla ilkel sistem var, bu da gecikmelere ve önlenebilecek lokal bir sorunun salgınlara dönüşmesine sebep olabilir. bunun üstesinden gelmenin bir yolu da, sosyal medya ve haber beslemeleri gibi açık kaynaklı verilerden hızlı salgın dataları elde etmek ve bunları hızlıca değerlendirerek önlem almak olabilir".

yukarıda derlediğim bilgileri okumak, süzmek, anlamak ve değerlendirmek için 5 saatimi verdim. vardığım kanı şu;
çin'e "bir virüs üretimi yaptı ve dünyaya virüsü bilerek yaydı" diyebilecek hiçbir net kanıtımız yok. ama net bildiğimiz birşey var ki, kapalı ve sansürcü çin rejimi, ilgili paydaşlarla gerekli bilgi akışını sağlamadığı için, kabul ettiği her gerçeği olabildiğince geç kabul ettiği için "tecavüzün kaçınılmaz olduğunu" algılayamadı, çin ticari menfaatlerini ve ülke itibarını korumak namına zamanında dünya toplumu ile entegre olmadı, neyi ne kadar uzun süre gizleyebilecekse, gizlemeyi tercih etti. insan hayatına mâl olsa bile. şimdi ne kendileri ne de dünyanın geri kalan diğer paydaşları bu işin içinden çıkamıyor. uzunca süre boyunca da çıkamayacak!

kaynaklar