Çikolata, Nasıl Oldu da Dünyanın En Popüler Gıdalarından Biri Olmayı Başardı?

Bugün marketten alıp hiç düşünmeden löp löp gömdüğümüz çikolatanın kısa tarihi.
Çikolata, Nasıl Oldu da Dünyanın En Popüler Gıdalarından Biri Olmayı Başardı?

rivateye göre kakao çekirdeklerinin 1528'de avrupa'ya ilk kez getirildiği 7 temmuz tarihi, 2019 yılında "dünya çikolata günü" ilan edilmiş ve o zamandan beri her yıl dünya genelinde çikolatayla ilgilenen kişiler tarafından kutlanıyor.

ayrıca letonya için bu tarih 11 temmuz, amerika birleşik devletleri'nde 13 eylül ve 28 ekim, lider kakao üreticilerinden biri olan gana'da ise 14 şubat olarak belirlenmiş. yerler ve tarihler farklı farklı olsa da önemli değil bence. çünkü "bize her gün bitter çikileta."

dünya çikolata gününde kakaonun çikolataya olan yolcuğuna bir göz atalım

kakao, 4-8 metre boyunda ebegümeci familyasından bir bitki türü. ana vatanı güney amerika, batı afrika, batı hint adaları. bilimsel adı theobroma... bu isim, yunanca "tanrıların yemeği" anlamına gelir. (theos- tanrılar; broma- yemek) kakao bitkisinin kurutulmuş ve tamamen fermente edilmiş tohumlarına kakao çekirdeği denir. bundan kakao tozu ve kakao yağı ekstrakte edilebilir.

kakao tohumlarında theobromine adlı (kafein benzeri) bir alkaloid bulunur. bazı hayvanlara çikolatanın zararlı olmasının nedeni işte bu köftehordur. kedi, köpek, at vb. hayvanlar theobromine'i gereken hızda metabolize edemez ve toksik etki görür.

ayrıca iki yaşından küçük bebeklere çikolata tattırılmaması önerilir (çünkü zaten ne gerek var?). karizmatik theo, kakaoya o tatlı acılığı verir, canımızı çikolata çektirir, bağımlılık yapar. beyaz çikolatada pek bulunmaz. çok fazla kaçırıldığında veya duyarlı kişilerde vazodilatasyon (damarlarda genişleme), hipotansiyon, paroksismal supraventriküler taşikardi (psvt) (kalpte ritim bozukluğu) ve idrar çıkışında hafif artış yapabilir.

kakaonun tatlış kullanımı m.ö. 1500-1700'lere dayanır. orta amerika meksika körfezi yukatan yarımadası’nda yaşayan olmekler ve mayalar, kakao tohumlarını öğütüp mısır unu, baharat ve suyla karıştırarak "kakawa" adını verdikleri bir tür enerji içeceği elde ettiler. ayrıca aztekler, çok değer verdikleri kakao çekirdeklerini para birimi olarak kullandılar.

ispanya adına meksika'yı işgal eden denizci hernan cortes (1485-1547), esir aldığı aztek kralı montezuma’nın en sevdiği içecek olan bu yeni lezzeti çok beğendi. cortes, 1528 yılında vatanı ispanya'ya dönerken bu yeni tadı, kendi imparatoru charles quentin’e sunmak istedi ve böylece kakao avrupa’da ilk kez ispanya sarayına girmiş oldu. ispanyollar bu içeceği tatlandırmak için şeker ve balla karıştırdı. bu yeni tat, zenginler arasında hızla yayıldı. katolik rahipler tarafından da çok sevildi ve dini törenlerde içecek olarak sunuldu. "tanrıların içeceği (chocolatl)" adlı bu içeceğin ünü uzun yıllar ispanya'yla sınırlı kaldı.

sonra 1606 yılında italya, kakao ile tanıştı. 1615’te ispanya kralı 2. phillippe’nin kızı anne, fransa kralı 13. louis ile evlendi ve bu vesileyle chocolatl fransa'ya girmiş oldu. daha sonra kral 14. louis kakaoyu işleme ve satma haklarını düzenledi. avusturya düşesi marie-antoinette, 1770'te fransa kralı 16. louis ile evlendiğinde kişisel çikolata üreticisini saraya getirdi. çikolata, portakal çiçeği veya tatlı bademlerle birleştirerek yeni tarifler yaratıldı.
bu ilgi avrupa'ya yayıldıkça, birçok ülke ekvator boyunca çeşitli ülkelerde kendi kakao tarlalarını kurdu.


çikolatanın osmanlı'ya girişi ise 1700'lü yıllarda italyan gezgin gemelli careri (1651–1725) sayesinde gerçekleşti

careri, avrupa’yı ticari gemilerle dolaşarak gezen maceraperest biriydi. gezisi sırasında osmanlı topraklarına da uğrayan careri, 1693 yılında izmir’de dostlarına sıcak çikolata ikram etti. ve bu deneyim çikolata tadının osmanlı topraklarına girişi olarak tarihe geçti.

çikolata, osmanlı’da 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yaygınlaşmaya başladı. ilk zamanlar ilaç olarak da kullanıldı. tanzimat’la gelen batılılaşmayla birlikte avrupa’dan gelen çikolata, halk arasında frenk yiyeceği olarak anıldı. osmanlı’da esas pazarlama alanı çocuklar olduğundan daha çok sütlü çikolata tercih edildi.

çikolata uzun yıllar boyu elle üretildi, bu da yavaş ve zahmetli bir süreçti.


çikolata üretimi, sanayi devrimiyle beraber aniden ivme kazandı ve gelişmeler basamak basamak şöyle ilerledi

- 1828'de çikolata presinin icadı çikolata yapımında devrim yarattı. bu yenilikçi cihaz, kavrulmuş kakao çekirdeklerinden kakao yağını sıkarak geride ince bir kakao tozu bıraktı. toz daha sonra sıvılarla karıştırıldı ve bir kalıba döküldü, kalıpların şeklini alarak katılaşan çikolata, yenilebilir hale gelmişti. ve böylece modern çikolata çağı başladı.

- 1847'de ingiliz çikolata üreticisi js fry and sons, kakao yağı ve likörü karıştırıp üzerine şeker ekleyerek yeni bir karışım elde etti. bunu kalıplara döktü ve böylece çikolata barı doğdu. bu yöntemle yapılan çikolata, hafif bir bitter çikolataya benziyordu.

- çikolata efsanesindeki son ve en önemli atılımlardan biri de isviçreli çikolatacı daniel peter'ın karışıma süt tozu ekleyip dünyanın ilk sütlü çikolatasını yaratmasıyla gerçekleşti. çikolatanın popülaritesi o andan sonra yükseldi ve asla azalmadı.

tarihin ilk sütlü çikolatasının 1876 yılında isviçre’de üretilmesinin ardından çikolata, kendine yan sanayiler (fondan, kuru meyve, karamel, aroma vb.) oluşturmaya devam etti ve günümüzde binlerce değişik çikolata lezzeti ortaya çıktı.

o zaman günün anlam ve önemine dair bir film önerisi de bırakalım tarihin tozlu sayfalarından

chocolat (2000) johnny depp, juliette binoche