Çığlık Filmine İlham Veren Seri Katil: Danny Rolling

Ağustos 1990'da Florida, Gainesville'de beş üniversite öğrencisini öldüren Amerikalı seri katil Danny Rolling'in, 1996 yapımı Çığlık (Scream) filmine ilham veren hikayesi.
Çığlık Filmine İlham Veren Seri Katil: Danny Rolling

ağustos 1990’da florida’nın gainesville kentinde beş üniversite öğrencisi, dairelerinde korkunç bir şekilde öldürülmüş halde bulundu. polis, kapsamlı bir soruşturmaya rağmen bu vahşi cinayetlerin failini bulamadı. iki ay sonra, bir kadın “crime stoppers” hattını (suçların çözülmesini sağlamak amacıyla, halkın ismini gizleyerek korkmadan katılımını sağlamak ve tanıkların anonim olarak gönüllü olarak bilgi vermesini kolaylaştırmak için geliştirilmiş bir yardım hattıdır ) arayarak bir isim verdi: danny rolling.

rolling, cinayetlerden kısa bir süre sonra gainesville yakınlarında bir soygun nedeniyle tutuklanmış ve hâlâ hapisteydi. polis dna testlerini yaptığında, onun dna’sının olay yerlerinde bulunan örneklerle eşleştiği ortaya çıktı. böylece gainesville katili yakalanmış oldu ama bu onun ilk cinayetleri değildi.

araştırmalar, rolling’in kasım 1989’da louisiana’da bir adamı, onun kızını ve sekiz yaşındaki torununu öldürdüğünü gösterdi. kendi babasını da vurmuştu, ancak babası hayatta kalmıştı. rolling, ünlü seri katil ted bundy gibi bir “süperstar” olmak istediğini söylemişti.

danny rolling 2006’da idam edildi, fakat soğuk mirası hâlâ yaşamaya devam ediyor. adını bilmeyenler bile, onun suçlarından ilham alan o meşhur filmi mutlaka tanıyor: 1996 yapımı kült korku klasiği scream (çığlık).


danny çocukluğu boyunca onu devamlı döven bir baba ve ilgisiz bir anneye sahip olarak büyüdü. bu berbat ev ortamı onu okulda sorunlu ve kavgacı bir öğrenci yapmıştı. röntgencilik, kavga vb. derken sonunda liseden ayrıldı ve abd hava kuvvetleri’ne katıldı. ancak orada da uyuşturucu bulundurmak ve emirlere karşı gelmek nedeniyle sadece bir yıl dayanabildi. terhis edildikten sonra shreveport’a döndü, 21 yaşında evlendi ve çocuk sahibi oldu ama uyuşturucu ve röntgenciliği hiç bırakmadı.

sonraki yıllarda soygun gibi suçlardan yıllarca hapiste yattı. 1984’te serbest kaldı, fakat bir yıl içinde yeniden hırsızlığa başladı.

kasım 1989’da shreveport’ta bir evde üç ceset bulundu: tom grissom, kızı julie ( julie’ye tecavüz de edilmişti ) ve sekiz yaşındaki torunu sean. cinayet çözülemedi. ancak bir yıl sonra, florida’da aynı yöntemde bir cinayet dizisi başladı.

24 ağustos 1990 sabahında rolling, florida üniversitesi’ne yeni başlayan sonja larson ve christina powell’ın evine girdi. iki genç kızı bağlayıp susturdu, onlara tecavüz etti, bıçaklayarak öldürdü ( tüm kurbanları gibi bu insanların cesetlerine de bir “ poz” verdirip öyle bırakıyordu ).

ertesi gece 25 ağustos’ta 18 yaşındaki christa hoyt’un dairesine girdi. hoyt evde değildi, bu yüzden onu bekledi. genç kadın eve döndüğünde rolling arkasından saldırdı, ağzını bantladı, onu bağladı, tecavüz etti ve öldürdü. ardından karnını yardı.

daha sonra cüzdanını içeride unuttuğunu fark edip geri döndü ve bu sırada hoyt’un başını kesip bir rafa yerleştirdi; başı kendi bedenine bakacak şekildeydi.

bu noktada gainesville’de panik başlamıştı. öğrenciler grup halinde uyuyor, kapılarını barikatlarla kapatıyordu. buna rağmen 27 ağustos gecesi rolling yeniden saldırdı: iki kız öğrencinin evine girdi, 23 yaşındaki taboada’yı uykusunda öldürdü, paules ise kaçmaya çalıştı ama yakalanıp öldürüldü ve cesedi yine poz verilmiş halde bulundu.

üniversite dersleri iptal etti, öğrenciler kampüsten kaçtı. kimse gündüz bile tek başına dışarı çıkmıyordu. fakat dört ayrı olay yeri olmasına rağmen polis hâlâ şüpheli bulamamıştı. rolling, parmak izi bırakmamak için dikkatli davranmıştı.

ta ki, üç ay sonra shreveport’tan bir kadın “crime stoppers” hattını arayana kadar.

cindy juracich, ağustos 1990’da florida’da araba kullanırken gainesville cinayetlerini radyoda duydu. aklına, daha önce kilisede tanıştığı danny rolling geldi.

rolling bazı akşamlar cindy ve kocasının evine misafir olurdu ve onlara “insanlara bıçak saplamayı sevdiğini” söylemişti. o günden sonra onunla görüşmediler.

juracich, rolling’in gainesville cinayetleriyle ilgisi olabileceğini hissediyordu. kasım 1990’da crime stoppers’ı arayarak adını verdi. bu sırada dedektifler, gainesville cinayetleriyle shreveport’taki üçlü cinayet arasında bağlantı kurmaya başlamıştı.

soruşturma sonunda rolling’in 7 eylül 1990’da gainesville’in 60 km güneyindeki ocala’da bir süpermarket soygunu nedeniyle tutuklandığı ortaya çıktı. hâlâ hapisteydi. kan testi, shreveport ve gainesville’deki suç mahallerinden alınan örneklerle aynı kan grubuna sahip olduğunu gösterdi.

danny rolling beş cinayetten suçlandı. 1994’te davası başlarken suçunu kabul etti. ölüm cezasına çarptırıldı ve 25 ekim 2006’da florida eyalet hapishanesi’nde zehirli iğneyle idam edildi.

1994’te gainesville katili haberleri ülke çapında yayılırken, scream filminin senaristi kevin williamson senaryo yazarlığı eğitimi almak üzere los angeles’a taşınmaya hazırlanıyordu. rolling davası yaklaşırken olaydan ilham aldı.

kevin tv’de “turning point” adlı belgeselin gainesville katili hakkındaki bölümünü izliyordu. belgeseli izlerken evde yalnızdı. açık bir pencere fark ettiğini ve korkudan eline bıçak alıp evi kontrol ettiğini anlatmıştır. rolling’in hikayesi, kevin williamson’a “woodsboro murders” adlı senaryoyu yazdırdı — sonrasında scream olarak bilinecek olan senaryo.

böylece, danny rolling’in vahşi suçları yalnızca kurbanlarının yakınlarının acısında değil, aynı zamanda modern sinemanın en ünlü korku serilerinden birine ilham olarak yaşamaya devam etti.