Caz Sevmeyen Bünyeleri Bile Caz Müptelası Yapabilecek Kıvamdaki Tür: Cool Jazz
nedir?
cool jazz 50'li yıllarda ortaya çıkmış, 60'larda doruğa ulaşmış ve çağdaş jazz müziğinin temellerini oluşturan, cool bir havaya sahip jazz türü. jazz müziğini, new orleanslı afroamerican müzisyenlerin folk müziği olmaktan çıkarıp, modern bir müzik türü haline getirmiştir. dönemin bebop dinlemekte olan east coast'luları bu türden nefret etmiştir. oysa günümüzde her nasılsa durum tam tersidir.
big band anlayışındaki "her aletten bir sürü olsun, ses çıksın" (bkz: senfoni) mantığına karşıt olarak, her aletten birer tane bulundurulması ve böylece fark edilebilir bir armoni ve karmaşık bir kontrpuan kurgusu oluşturulması esasına dayanır.
detaylandıralım
cool jazz, bebop akımındaki hızlı tempo, karmaşık melodi, armoni ve ritmlere tepki olarak ortaya çıkmış bir tarzdır. bu fikirler genelde batı kıyısı müzisyenlerince benimsendiği için bu tarza west coast jazz da denmektedir. bebop'tan daha rahat bir müziktir. cool'u benimseyen birçok grupta piyano bulunmaz, daha çok üflemelilerin -genelde saksofon ve trompet gibi- armonizasyonu ve akor ilerlemelerine dayanır. miles davis ilk önceleri charlie parker'ın albümlerinde boy gösterdiyse de ilk lider olarak görülmesi the birth of the cool albümünde olmuştur. diğer müzisyenler saksofoncu stan getz, gerry mulligan ve trompetçi chet baker'dır. içinde piyano bulunduran grupların başında dave brubeck (alto saksofonda paul desmond ile birlikte), lennie tristano (saksofonlarda lee konitz ve warne marsh ile birlikte) ve modern jazz quartet (piyanoda john lewis ve milt jackson vibrafonda). son grup jazz'a klasik müzik öğelerini de sokmuştur (bkz: üçüncü akım/third stream).
teknik açıdan
miles davis, her ne kadar tek başına olmasa da cool jazz'ın öncülüğünü yapmıştır. bir nevi insanların o zamanın hızlı bebop müziğine "birader hoop! nedir nereye yetişiyoruz bi sakın bi durul n'oluyo yaa..." demesidir.
charlie parker ile çalıştıktan sonra tek başına kalan miles zorluklar içinde günlerini geçiriyordur. eroine artık iyiden iyiye bağımlıdır ve sokaklarda hayat kadınlarıyla yatıp kalkıyordur. bu zavallı hali bir yana, müzikal olarak da çöküş durumundadır. ırkçılık nedeniyle bütün barlarda beyaz müzisyenler çalışmaktadır. bulduğu işlerde de uyuşturucu kullanması nedeniyle sorunlar yaşamaktadır.
böyle bir durumdayken gerry mulligan ve orkestrası adeta bir piyango gibi çıkar miles'in karşısına. miles zar zor elde ettiği bu fırsatı iyi değerlendirir ve gece gündüz birlikte çalışarak cool jazz isimli yepyeni tarzı yaratırlar.
cool jazz, kısa bir anlatımla o zamanın bebop tarzına tezat olarak yavaş ilerler. yumuşaktır ve tonlara güzel yayılmış bir orkestrasyona sahiptir. kişisel görüşüm bu açıdan çok az da olsa duke ellington'ın swing zamanlarını anımsatmasıdır. bebop'ta çabuk değişen akorlar ve dolayısıyla çabuk ve sürekli değişen ton, tempolu up-swing ve afro-cuban ritmleri, yerini daha yumuşak melodilere bırakmıştır. bu şekliyle akorların üzerinde daha çok vurgu yapabilmeye imkan sağlamıştır. böylece atılan sololar bebop'ta olduğu gibi sadece akor üzerine kurulu olmaktan çıkmış dizilere yayılabilme imkanı bulmuştur. ne de olsa hızlı bir ritimle yarım ölçüde geçip giden bi akorla normal tempoda 2 ölçü devam eden bir akor karşılaştırılmaz. bu yüzden bu gelişme bazı kitaplarda "dikey olarak düşünmek, yerini yatay olarak düşünmeye bıraktı" diye anlatılır.
tabii ki de bu değişim bir anda tek bir albümle olmamıştır, fakat cool jazz yeni bir müzikal düşünceyi başlatmıştır. yukarıda sayılan bütün gelişmeler miles davis'in öncülüğünü yaptığı modal jazz döneminde kind of blue adlı albümünde tamamen netleşmiştir.