Canlı Bombalar Nasıl İkna Ediliyor?
birçok örgüt tarafından kullanılan yöntem dışlamadır.
örneğin düşünün pkk'ya ışid'e ya da benzeri bir örgüte katıldınız. sosyal çevreniz bir anda tamamıyla değişti. artık ailenizle görüşemezsiniz, önceki hayatınızdan kalan arkadaşlarınızla iletişime geçemezsiniz, önceden yaptığınız ve hoşunuza giden şeyleri artık yapamazsınız. bambaşka bir hayatın içine doğdunuz ve yalnızsınız.
bir de buna çocuk yaştan itibaren yıkanan beyninizle geri dönüşsüz bir yola çıktığınıza inandığınızı, bu güttüğünüz yolun sonunda insanlığın ideal dünyaya ulaşacağını falan düşündüğünüzü de ekleyin. ha bir de eski hayatınıza dönmeye kalkarsanız en iyi ihtimalle hapse girersiniz ya da başarısız olursanız örgüt sizi infaz edebilir.
şimdi kendinizi bu gerizekalının yerine koyun. bir örgütün pençesindesiniz, eşiniz, dostunuz, aileniz, eviniz, bildiğiniz sokaklar, gittiğiniz yerler, aşina olduğunuz yüzler artık çevrenizde yok. bilmediğiniz bir dağın başındaki bir mağarada veya şehrin içinde bir hücre evinde tanımadığınız ve artık bütün dünyanız olan insanlarla baş başasınız. bu insanlar da öyle masum, iyi kalpli, barış pıtırcığı insanlar olmadığından bin bir türlü hinliklere haizler.
işte örgüte girdiniz, biraz zayıf bir karakterdesiniz ve örgütün yöneticileri tarafından bu özelliğiniz de keşfedildi. tebrikler, canlı bomba olmayı adayısınız (insan kaynakları sizinle en kısa sürede iletişime geçecek). bu süreçte yapılacaklar, izlenecek protokoller önceden yüzlerce kez prova edilmiş olduğundan sonu ölümle bitecek psikolojik bir deneyin, bir manipülasyonun içerisine girmiş minik bir faresiniz artık
nasıl mı? örgütün size sürekli kendi ideolojisi doğrultusunda verdiği/vereceği ideolojik eğitimleri (beyin yıkama seanslarını) bir kenara bıracak olursak yukarıda da bahsettiğim gibi: bir anda bütün dünyanız olan ve önceden hiç tanımadığınız insanlar arasına girdiniz, dış dünyayla iletişiminiz kesildi. o insanlardan bazıları size iyi davranacak ama bunlar genelde düşük rütbedeki önemsiz kişiler olacak yüksek rütbedeki önemli kişiler ise sizi direkt görmezden gelecek, anlamsız, aptal saptal görevler verecek; ne yaparsanız yapın kimse sizi adam yerine koymuyor gibi hissedeceksiniz. kurtuluş savaşçısı veya allahın yeryüzündeki kılıcı olmak amacıyla çıktığınız bu yolda bir hademe, bir office boy olduğunuzu göreceksiniz. aradan geçen aylarda, yıllarda ne yaparsanız yapın bu değişmeyecek, hep aynı anlamsız, sıkıcı, davaya bir faydası olmayan işlerle uğraşacak sürekli angaryayla meşgul olacaksınız. sizden daha sonra örgüte katılanların sizden daha çok sorumluluk aldığını, daha önemli görevlere getirildiğini daha büyük işler başardığını göreceksiniz. onların "davaya" katkısı sizinkinden çok daha fazla olacak. az biraz daha tutmasalar onlar zaten devrim yapacaklar öyle büyük adam olmuşlar. e siz de boş adam değilsiniz, içinizde kimsenin anlayamadığı göremediği büyüklükte bir devrimci yatıyor, bu davaya da patates soymak, mağara süpürmek için katılmadınız bir şeyler yapmalısınız, içten içe tutuşuyorsunuz bu dertle.
geçen süreçte hiçbir işe yaramadığınızı, bütün hayatınızı geride bırakıp gelmenize rağmen hiç de düşündüğünüz gibi bir kahraman, bir savaşçı, bir yiğit olamadığınızı; asla takdir edilmediğinizi ve hiçbir işe yaramadığınızı göreceksiniz. bu süreç de aylar süreceğinden ve psikolojik olarak zaten zayıf bir karaktere sahipken bir de böylesi bir manipülasyona maruz kaldığınızdan sizinle oyun hamuru gibi oynamaları çok da zor olmayacaktır.
geçen zamanda bizim canlı bomba dediğimiz onların "özgürlük savaşçısı" "yürüyen c4" "esmer bomba" veya benzeri havalı sözcüklerle ifade ettikleri kişilerin örgüt içinde ne kadar övgüye mazhar olduklarını ve onlara ne kadar saygı gösterildiğini, anılarının nasıl yüz milyarlarca yıl yaşatıldığını ve ne kadar müthiş bir iş yaptıklarını göreceksiniz. size en başta iyi davranan ama pek de üst rütbede olmayan kişilerden de yavaş yavaş bu telkinleri duyacaksınız. gözünüzün önünde sizden çok sonra katılmış da sonradan canlı bomba olmaya karar vermiş kişilere gösterilen hürmet de aklınızı çelecek.
siz o sizle en başta iletişim kuran iyi niyetli abilerinize bu konuyla ilgilendiğinizi gösterdiğiniz anda bir anda o üst düzey örgüt yöneticileri, sizi adam yerine koymayan kişiler tarafından baş köşelere yerleştirileceksiniz. hürmet ve saygı göreceksiniz ne bileyim mağaradaki en güzel köşe size verilecek, ak 47'den ak type 81'e geçeceksiniz vs.
şimdi bize saçma gelen, hatta benim de dalga geçerek anlattığım bu imtiyazları, hürmeti, saygıyı, adam yerine konulmayı yukarıdaki gibi aylarca manipülasyona uğrayan bir kişinin gördüğünü düşünün. bir anda bulutlar üzerinde uçuyor gibi olacak.
neyse lağım faresi rütbesinden mareşal rütbesine bi anda çıkarıldınız ve artık hayatınız çok güzel. ulusunuzu veya din kardeşlerinizi binlerce yıldır çektiği acıdan kurtaracak yurtsever devrimci yoldaş veya aslan mücahit oldunuz artık, seçilmiş kişisiniz. en başta aradığınız o bir işe yarama duygusunu şimdi tadıyorsunuz, büyük adam olduğunuz hissettiriliyor, sizin ve üstü kapalı olarak yapmayı planladığınız eylemin örgüt için ne kadar mühim olduğu anlatılıyor, dile getiriliyor sık sık. bir de işte bu eylemi yapmazsanız, siz olmasaydınız örgütün paramparça olacağını, yüzlerce devrimcinin/mücahitin kanlarını akıtarak oluşturduğu bu örgütün sizin sayenizde devam edeceği cart curt falan da kafanıza kakılıyor.
e yukarıda alışmış olduğunuz hayatı artık bırakamazsınız. bırakmayı düşündüğünüzde veya bunu bir şekilde hissettirdiğinizde bir anda bütün o elinizdeki imtiyazlar, size gösterilen saygı falan yok da oluyor, eskisinden de beter bir konuma geliyorsunuz.
bir sürü bir şey anlatıyorlar, adınızı bırakın dünya tarihine altın harflerle yazdırmayı mars yüzeyine platinle yazdıracağınıza inanıyorsunuz, köydeki gariban ananız, çiftçi babanız da sizinle gurur duyacak; hem örgüt onlara da bakacak, fena mı. ha bi de bundan 45 sene önce diyarbakır cezaevindeki olaylardan dolayı babasız kalan çocukların intikamları falan da alınacak; islamcı bir örgütteyseniz cennet, huriler, nuriler, bi şeyler, kralsın be oğlum işte.
sonra artık üstüne yelekle mi takarlar bombaları, anüs yolu ile vücudunuza dinamit mi zerk ederler o dediğim gibi örgütün mezhebine kalmış. sizin elinize bir tane de detonator (ingilizcem de iyidir ayıptır söylemesi) verirler, ama ne olur ne olmaz diye feyizli bir abiniz de sizi uzaktan izler yapamayacak olursanız çat diye basar düğmeye, elon musk'ın araçlarıyla yarışırsın artık fezaya çıkarken.