Budapeşte-Viyana-Prag Turu Yapmayı Düşünenler İçin Pratik Tavsiyeler

Tur şirketlerinde en çok görülen seyahat paketlerinden biri olan Orta Avrupa turu yapmak, günümüzün euro kurunu düşününce Batı Avrupa ülkelerine kıyasla daha uygun oluyor. Durum böyleyken işe yarar tavsiyeleri paylaşmak istedik.
Budapeşte-Viyana-Prag Turu Yapmayı Düşünenler İçin Pratik Tavsiyeler
iStock

Temel öneriler

budapeşte-viyana-prag şehirlerini gezmek orta avrupa turu olarak bilinir ve turizm acenteleri tarafından en fazla satılan turların başında gelir. budapeşte (b), viyana (v), prag (p) sırasıyla olduğu gibi pvb sırasıyla da yapılabilir. ben bu turda tasarruf hakkındaki naçizane önerilerimi paylaşacağım. internet'te bulunan sayısız blog sitelerinde şehirlerin tarihlerinden sokaktaki taşların bileşimine, hangi sokak arasında yemek yeneceğinden hangi müzede vakit harcanacağına kadar bilgiler var ama tasarruf bilgileri genelde eksik kalmış.

gelsin bakalım öneriler:

1) katıldığım tur pvb şeklindeydi. bu durumda çek cumhuriyeti konsolosluğu'ndan vize başvurunuzu kendiniz yapın. sıkıntılı bir konsolosluk değil. tur şirketleri vize için 85-120 euro alıyor, kendiniz yaparsanız 60 euro. püf nokta şudur; sabah erken gidin çünkü günlük 15 başvuru alıyorlar. bazı kişiler listede tek kişi olarak görünse de içeride 2-3 kişi adına başvuru yapabiliyor. mutlaka sırada bekleyenlere kaç kişi için başvuru yapacaklarını sorun. bir de yanınızda bozuk para götürün, öyle 200 tl verip üstünü alabileceğiniz bir yer değil burası.

2) ikinci öneri öncesinde biraz bilgi vermekte fayda var. çekler euroya henüz geçmediği için kendi paraları var. döviz ofislerinde euro'yu koruna’ya çevirmeniz gerekiyor. işte hinlik burada, bazı ofisler komisyon alırken bazıları almıyor ve kur oranları değişiyor. ben havaalanında euro bozdurdum, siz yapmayın. 1 euroyu 20 koruna’dan saydığı yetmezmiş gibi %8 de komisyon aldı. şehir içinde rehberin götürdüğü döviz ofisi hem 1 euro'ya takır takır 24 koruna saydı hem de komisyon almadı, artık kara para mı aklıyor nedir bilemem ama daha karlı olduğu kesin. (100 euro için, 400 koruna yani, yaklaşık 40 tl tasarruf yaptınız, aferin.)

Bu yazı 2014 tarihlidir. Güncel kurları ayrıyeten kontrol edebilirsiniz.

3) üçüncü önerim sudan bir tavsiye olacak. bakın, suya çok para harcayacaksınız. önleminizi baştan alın. prag şehir meydanında yarım litresi 5 lira. doğru okudunuz, tam 5 lira bir adet pet şişe. peki ne yapalım? der gibisiniz. büyük market zincirleri var oradan alın, alırken de 4 tane falan 1 litrelik alın, atın odanıza valizinizle beraber şehir şehir dolaşsın. yarım litrelik pet şişedeki suyunuz bittikçe eklersiniz. ne mi kazanırsınız, bu dediğim 1 litrelik sular 17 koruna yani yaklaşık 1.5 lira. hesabını siz yapın.

Prag

4) tax free nedir öğrenin.

tax free hakkında bir forum

okumaya üşenenler için özetini yazayım. avrupa ülkelerinde yabancı vatandaş olduğumuz için vergiden muafız, tax free sayesinde ülkeden çıkarken seyahatiniz esnasında vergi nedenli ödediğiniz parayı geri alabiliyorsunuz. hemen süpermiş demeyin, şartları var çünkü. tek dükkandan 80 euro'nun (ülkeden ülkeye değişir) üzerinde alışveriş yapmanız ve daha da önemlisi alışveriş yaptığınız dükkanın "tax free shopping" anlaşması olması lazım (vitrinde global blue tax free shopping ibaresi varsa tamamdır). eğer işlemleri doğru yaparsanız ödediğiniz paranın %8 ile %20 arasında bir miktarını geri alabiliyorsunuz. şimdi bunu niye anlattığıma geliyorum: pazarlık yaparken bu bilgiyi göz önünde bulundurun. %5 indirim yapayım fiş almayın diyenlere kanmayın, siz zaten daha fazlasını iade alacaksınız. tabi bir de şu var, bu dükkanlarda indirim yapıldığı takdirde makbuz verilmiyor, yani hem indirim yaptırırım hem de tax free'den iade alırım diye düşünmek yanlış olur.

5) orta çağ gecesi turuna bence katılmayın, paranız cebinizde kalsın.

6) terezin ve dresden turuna alışveriş odaklı iseniz, özellikle elektronik, katılın yoksa bence o gününüzü harcamayın. prag'da kalın, gezin. gerçekten güzel bir şehir.

7) karlovy vary turuna katılın derim. ekstra turlara para kaptırmayalım diye abartmanın alemi yok.

8) viyana'da su, mozart çikolatası ve atıştırmalık yiyecek almak için spar, billa ve d&m gibi süpermarket zincirlerini tercih edin, karlı çıkın.

9) viyana ormanları turuna katılın. paranız boşa gitmeyecek.

10) budapeşte'ye geçtiğiniz zaman çek cumhuriyeti için yaptığım para birimi önerisini tekrar hatırlatmak istiyorum. macar para birimi forint. bu şehirde forint harcayın, euro harcamayın çünkü para üstünü genelde forint olarak veriyorlar ve her dükkan sahibi kur hesaplamasını kafasına göre yapıyor.

11) viyana'dan budapeşte'ye geçerken bratislava ekstra turu düzenleniyor. katılmayanları yol üstündeki bir benzin istasyonunda bırakıyorlar ve 2-3 saat sonra geri alıyorlar. efendim şimdi, bratislava görülmezse olmayacak bir şehir değil ama tur nispeten hesaplı olduğu ve katılmazsanız içinize mazot kokusu çekmek dışında yapabileceğiniz başka bir alternatif olmadığı için katılın derim.

12) estergon kalesi turunu kaçırmayın, kesinlikle katılın. eğer sadece bir ekstra tur için paranız varsa buna saklayın derim. çigan gecesi turunu 45-50 yaşlarında bir arkadaş grubu değilseniz pas geçin.

13) tuna nehri ekstra turuna katılacaklara küçük bir tavsiye; tur şirketinin bu tura biçtiği fiyat 20 euro. oysa bileti kendiniz alırsanız 9 euro. hem de kulaklık vasıtasıyla türkçe anlatım seçenekli.

turumuz bitti, aklımda kalanlar bunlar. bu tura şu yazdıklarımı bilip gitseydim 100-150 euro cebimde kalırdı. ben ettim, siz etmeyin diye yazdım.

Budapeşte

durun! viyana’da yaşayıp bu üç şehir için tur rehberliği yapan ben, sizlere ne yapmanız gerektiğini anlatıyorum

tarihi yerler vs için google'dan veya ekşi sözlük'ten arama yapılmış, ben daha fazlasını yazmayacağım.

ilk önce konaklama için viyana’dan uygun bir hostel bulunuz. bu hostel şehrin herhangi bir yerinde olabilir nitekim toplu taşıma pek güvenilir ve ucuz. quando diye toplu taşıma uygulaması var indirin, dakika dakika ne, nereye nerden nasıl gider tak diye gösteriyor. şehir merkezinde bedava wifi hizmeti var, internet sıkıntınız olmaz.

biletlerinizi bazı metro girişlerinde veya şehirde heryerde bulunan, sabah 6 akşam 6 arası açık olan “tabak-trafik” (bizim küçük tekeller gibi sigara, iki üç alkol, bisküvi vs satan yerler) dükkanlarından temin edin.

ilk gün çıkın, kendinizi st stephan kilisesi'ne, ordan doğa tarihi müzesi'ne, karls kilisesi'ne atın. bunlar hep birbirine yakın yerler. acıkınca ordan nashmarkt'e geçin yiyecek çeşidi fazlaca var ve fiyatları fena değil.

akşama doğru schwedenplatz'a geçin, tuna'ya karşı billa'dan aldığınız sarı ottakringer biralarınızı yudumlayın.

ertesi gün schönbrunn'a gidin oraları gezin bahçe çok güzel hayvanat bahçesine felan takılabilirsiniz.

ordan çıkın bugün schnitzel yemeye. internetten bulun kafanıza uyan güzel schnitzel yapan bir yer, orijinali tavuktan yapılır, domuz etinden veya danadan yapanlar var, sipariş vermeden önce sorun.

ordan sacher torte yemeye, kek için beklentiniz yüksek olmasın bildiğin çikolata kaplı kayısılı çikolatalı kek. sacher hotel zaten opera binasının arkasında, geçerken operaya şöyle bir bakın vay aq ne gerek varmış demeden merakla binayı izleyin.

Viyana

keki yedikten sonra hop landsmann kafe'ye, 15 dk yürüme mesafesinde ringden devam edin ya da ara çıkabilirsiniz. en eski kahve evi, 1875'ten beri aynı yerde aynı dükkan aynı lezzet, öyle diyorlar.

sonra, prag için bilet bakın, otobüs de olur tren de. flexibus ciddi ucuz ve güvenilir, atlayın araca prag’a doğru devam edin yaklaşık 350 km viyana’dan. ben kendi turumla giderken bruno’dan sonra 15 dk mola verip devam ediyorum.

prag'a vardığınızda yapacağınız en kolay şehir turu elektrikli scooterlarla rehberli tur hizmeti almak olacaktır. iki saat kadar sürüyor, çok bilgi içeriyor. güzel ama ingilizce. dile fazla hakim olmayan arkadaşlar, google lands olması lazım, böyle bir uygulama var. bina fotoğrafı çekiyorsunuz her bilgi önünüze geliyor neyin ne olduğu hakkında.

astronomik saati karl köprüsüne doğru geçerken apple müzesine gelmeden sağda ilker diye istanbullu bi arkadaşın işlettiği hediyelik eşya dükkanı var, içerdeki eşyalar prag'da başka yerde yok, gerçekten güzel şeyler var ama fiyatlar biraz yüksek, girin ilker nerde diye sorun yardımcı olacaktır.

prag’da kron kullanılıyor 1€ 25 kron. ben hemen wenchelas'ten eski şehir merkezine geçerken turist infonun yanında döviz bürosu var, orda bozduruyorum. bu konuda dikkatli olun, şu euro’ya kaç kron alırım diye sorun. gittiğiniz yerlerde kart veya kron kullanın.

ülkede uyuşturucu serbest, marketlerde esrar satılıyor. alabilirsiniz, tamamen yasal.

burada bol bol bira için, sudan daha ucuz. ingilizler bekarlığa veda partileri için buraya geliyor, her yerde sarhoş bağırıp çağıran ingilizleri görebilirsiniz, şaşırmayın, onlarla takılırsanız çok farklı bir prag deneyimi yaşayabilirsiniz.

prag'da kalacaksanız eğer airbnb bakabilirsiniz, çok uygun hostel ve hoteller var, google kullanın, kısa bir araştırmayla herşeyi bulursunuz.

budapeşte’ye geçmek için yine otobüs veya tren kullanılabilir.

viyana’dan direkt budapeşte veya prag’dan direkt budapeşte seferleri bar, fiyatla makul.

budapeşte’ye gittiğinizde yapacağınız ilk iş citadella’ya çıkıp şehri izlemek olsun. toplu taşıma mevcut, ordan hop kaleye çıkıp matthias kilisesinin arkasından yine çok güzel panaroma şehri izleyebilirsiniz. kalenin içi bambaşka bir güzel. st stephanın ata binerken bir heykeli var kiliseye sırtınızı verip düz devam edin ilk sokakta solda kalacak, atın taştaşlarına dokunun, şans getirir

kilisenin yanında hilton var, korkmayın girin tuvaletini kullanın, içerde biraz serinleyin/ısının. kalede iki saat kadar yeter.

buraya kadar buda tarafıydı artık pes tarafına geçin. pes tarafı hareketli ve canlı olacaktır, alışveriş işin ideal. burada göreceğiniz yerler st stephan basilica var, gidin görün hayyyret edersiniz. oradan kahramanlar meydanı, yol üstünde de terör müzesine girip üzülün.

yiyeceğiniz yemekler hep bol toz biberli ama lezzetli olacak buradayken. dönerci felan da var epey. gulaş meşhur burada da... benden bu kadar.