Britney Spears'ın Son Halinin Millennial Kuşağına Düşündürdüğü Şey: Amerikan Rüyasının Ölümü
Henüz izlemediyseniz Spears'ın mevzubahis videosu burada
hani özellikle 30 yaş üstünden ya da 20'lerinin sonunda olan insanlardan duyuyorsunuz ya;
"eskisi gibi hiç romantik-komedi filmi çekilmiyor, hiç eskisi gibi güzel pop şarkısı çıkmıyor" diye... hatta dua lipa ile biraz biraz 80'lerden bugüne getirmeyi deniyorlar filan... aslında bunun çok basit bir sebebi var; amerikan rüyası dediğimiz şeyin artık ölmesi ile alakalı bu.
britney spears da nsync, backstreet boys ya da christina aguilera ile bu rüyanın ölüm döşeğindeki halini biraz renklendirerek canlandırmışlardı. sonradan gelen selena gomez, demi lovato, miley cyrus gibi isimler yeniden canlandırmaya çalıştılar ama nafile... çünkü artık dünya daha renksiz (renkli olduğu iddiasına kapılmayın), daha sert, daha gerçek ve daha zor... ve o disney yıldızlarını da sanatlarından çok rehab süreçleri ve özel hayatları ile konuşmanız da bu yüzden. (liste başarılarını küçümsemiyorum, bahsettiği şey başka..)
ben kendimi de hatırlıyorum sometimes ya da baby one more time'ın klibini izlerken "ulan şöyle bir lise hayatımız yok / olamadı" filan diye izliyordum.
Sometimes
arkadaşlarım aynı şekilde. orada bir pastel durum vardı, böyle arkadaşınla telefonda saatlerce konuşurdun, flörtün olurdu bir anlam yüklemeye çalışırdın. büyümek eğlenceli gelirdi, bir yandan hedef belirlemek zordu ama havalı bir halin de olurdu. şu an bu kadar zorlu bir dünyada hiçbir gence o pastel dünyayı satamazsın. yerine gelenler o yüzden rapçiler, daha elektronik müzik yapanlar, daha cesur pop-starlar, sad-core akımı vsvs. pop-rock diye bir şey vardı mesela 16'ından 17'ne giderken ona dönüşürdün.
hilary duff'un so yesterday'i de o dönemleri anımsatır; gilmore girls izlerken- izlediğin zamanlarda belki de kendi çektiğin sahnenin başrolü olursun.
So Yesterday
kısacası britney spears hem kendi yaşadığı zorlu durumlar, mental sağlığının asla düzelememesi, ailesinin attığı kazıklar, eski kocasının çocuklarını resmen manipüle ile elinden alması filan derken zaten sarsılmıştı. üstüne piyasanın ve değişen yeni dünyanın istekleri ile bu durum bir araya gelince "özlenen ve özenilen pop yıldızı" olmaya devam etti. nasıl etmesin ki? o hala amerikanın en tatlı kızıydı birilerinin gözünde...
ama işte o amerikan rüyası artık ölmüştü
britney'in hayallerinin de öldüğü yerde üstelik. evet trilyonlarınız olsa bile hayat sizi üzebilir, çaresiz bırakabilir. belki bu büyümektir. belki de dünya 90'lardan sonra teknolojinin bu kadar hızlı büyümesi ile daha da çabuk yaşlanmıştır ve britney gibi bizi de geride bırakarak daha zorlu bir noktaya getirmiştir. elbette bu kadar medya gücü, hayranlar ve farklı parametrelerle come-back de yapılabilir ama geriye ne kalır? tarihin tekerrürü.
uzun lafın kısası; bazı şeyler asla eskisi gibi olmaz. olduğu en güzel yer ise hep özlemle ve keyifle hatırlanır o yüzden.