Britney Spears'ın Hayatına Dair Az Bilinen Detaylar

Britney Spears, yeni kitabı Woman in Me'de hayatına dair çok özel detaylardan bahsetmiş.
Britney Spears'ın Hayatına Dair Az Bilinen Detaylar

britney spears'ın yeni kitabı woman in me'yi bitirdim. önce şunu söylemem lazım: kitabı çok sevdim, birkaç yer dışında "edebiyat parçalamak" derdine düşülmemiş, sanki karşınızda ve britney konuşuyormuşçasına, basbayağı gündelik dilde yazılmış. bu dil kullanımı, kitabı çok daha samimi, ingilizcedeki daha derin ifadesiyle "raw" yapıyor.

eh, amacınız edebi bir metin okumaksa kitabın gündelik üslubunu beğenmeyebilirsiniz. öte yandan, sırf "akıllı" görünmek için dilde kasıntı bir üslup tercih edilseydi bu da britney'in kalibresi düşünüldüğünde işlemezdi. bu açıdan bu gündelik dil, kitabın amacına çok iyi hizmet ediyor.

öncelikle kitabın neredeyse tamamına sinen justin'le olan ilişkisi: kızımız unutamamış ve hatta kendi kariyeri geriye giderken justin'in yükselmesi içinde yara açmış, orası çok belli.
uzun süre birlikte olduklarını hepimiz biliyoruz. aynı zamanda "bakire" olduğunu söyleyen bir britney de vardı. ama kendisi 14 yaşında ilk kez sevişmeye başladığını da kitabında belirtiyor. yani ortada seksle ilgili herhangi bir sorunu olmayan, içki ve sigarayla erken yaşta tanışan, hastaneye gitmek yerine evde aldığı hapla düşük yapan bir britney var.


dans ve şarkı söyleme yarışmalarıyla kariyerindeki ilk adımları atan britney'in baby one more time ile yaptığı patlamayı hatırlıyorum. klibi için ilk düşünülen kostümler astronot kıyafetleriymiş, britney okul formasında ısrar etmiş ve zil çalma fikrini bulmuş. hatta asistanı felicia klipteki öğretmeni oynamış. sonrası tarih zaten.

sanatsal açıdan en gurur duyduğu işi, elbette ki blackout. change your mind ve get naked sevdiği şarkılarından. onyx tour'dan ise nefret ediyor: bunda justin'le olan ayrılığının da etkisi var tabii. ay, bunu yazmazsam olmaz: justin ayrılırken buna mektup yazmış ve sıkı durun: bu mektubu çerçevelettirmiş. ne acı ki britney "sensizken nefes alamıyorum," diye biten o mektubu hala yatağının altında saklıyormuş. ("oh yeah, fo’ shiz, fo’ shiz," diyen adamdan bahsediyoruz tatlım.)

ayrılma ile ilgili yaşadığı sorunla empati yapmak, hele ki kadınlar için, çok kolay: basın ve insanlar onun değil, justin'in söylediklerine inanıyor. justin'in cry me a river'ı yazıp mağduru oynamasıyla bir alıp veremediği var: haksızlığa katlanamıyor ve bence %100 haklı.

sonra kevin'le tanışıyor. kabul edelim, yakışıklıydı bu da. do somethin' klibinde taş gibiydi, ergen halimle kalbimi küt küt attırmışlığı var, itiraf edeyim. ama bu adam britney'le evlendiğinde eski sevgilisi ikinci çocuğunu doğurmuş durumda.

sonra britney'le de iki çocuk yapıyor. ama kevin ünlü olma derdinde olduğu için, britney'i sallamıyor. ve hatta boşanma aşamasında velayet sebebiyle britney'le bayağı sorun yaşıyorlar. çocuklarını haftalarca görmeyen britney, kevin'in evine gidiyor ama çocukları görmesine izin verilmiyor ve bu, haftalarca devam ediyor. bu sırada etraflarında onlarca paparazzi var. böyle bir günde saçlarını kazıyor. sonrasında kendine 7 adet, küt model peruk alıyor.

vma performansı öncesinde justin'in kulisini ziyaret etmiş. hatta o akşam justin'ın performansını izlerken kendi düşüşü ve justin'in yükselişinden bahsederken içiniz acıyor.

kendi performansına gelirsek: saçındaki kaynaklarda, kıyafetinde sorunlar varmış. önceki gece uyumamış ve performans sonrasında kuliste ağlamış.

ocak 2008’de ise britney’in "kendini kaybettiği" dönem başlıyor: çocukların velayetini eşit şekilde paylaşmışken kevin’in güvenliği (ki önceden britney’in güvenliğiymiş) çocukları almak için gelmiş. güvenlik büyük çocuğu arabaya bindirdikten sonra küçüğü almak istediğinde britney çocuklarını bir daha göremeyeceğini düşündüğü için banyoya koşmuş ve kapıyı kilitlemiş. swat ekibi gelmiş (oha!)

sedyeye bağlanıp hastaneye götürülmüş. hastanede 72 saat kalmış. bu olaydan sonra çocukları görme süresi daha da azaltılmış.

kimsesiz hissetmiş. missal kız kardeşi 16 yasında hamile kalmış ama ailesi bunu bile britney ile paylaşmamış, ki kız kardeşi ailesine dava açarak onların vesayetinden kurtulmak için dava açmış. (keşke britney de aynısını yapsaydı zamanında.)

bu dönemde öyle sert uyuşturucular kullanmamış ama çok fazla adderall almaya başlamış. bir fotoğrafçıyla çıkmaya başlamış. bir gün ikisi arabadayken paparazziler tarafından takip edilmeye başlamışlar ve bu sırada britney arabayı uçurumun kenarına sürüp arabayı kaydırarak 360 derece spin atmış (bu doğru terim, değil mi?)

eğer tekerler birkaç tur daha dönseymiş aşağı yuvarlanacakmışlar. ölüme bu kadar yakınken yaşadığını hissetmiş. ve fakat, tabii ki erkekten yana şansı gülmeyen kızımız, fotoğrafçının evli olduğunu ondan ayrıldıktan sonra öğrenmiş.

o ilişki sırasında "bad ass"miş. restorana filan yemeğe gittiklerinde masanın üzerine boylu boyunca yatarmış, meksika’ya tatile gitmişler. bir süre iyi hissetmiş. o çocukla birlikteyken ailesi çocuktan hoşlanmadığı için britney ile yakınlaşmış ve film de burada kopuyor aslında:
annesi bir gün britney’i aramış ve "bir şeylerin döndüğünü hissediyoruz, polisler seni arıyor, sahildeki evde buluşalım," demiş.

britney eve gittiğinde annesi şüpheli davranıyormuş ve eve helikopter ve swat ekibi gelmiş (bir kez daha oha!)

adderall kullansa da yasaya aykırı bir şey yapmadığını söylüyor. hastaneye götürüldüğü o dönem bir şeylerin değiştiğini hissetmiş. ve o sırada vasilik dokümanları hazırlanıp dava açılmış.

vasilik: babası iki ayrı vasilik davası açmış: bir tanesi gerçek kişinin vasisi olma, diğeri de tüzel kişinin (britney’in mal varlığının) vasisi olma. kişinin vasisi olduğunuzda günlük yaşamını kontrol altına alırken tüzel kişiliğin vasisi olduğunuzda, evet, doğru tahmin ettiniz, tüm kariyerini ve finansal varlığını yönetebiliyorsunuz.

dava sırasında babası dışında herhangi birinin vasisi olmasını istemiş britney: sokaktaki herhangi birinin daha iyi bir vasi olacağını belirtmiş.

işin iç yüzü: louise taylor, tri star sports & entertainment şirketini kurmuş, başlangıçta çok az müşterisi varmış, britney’in adını kullanarak kendi şirketini büyütmüş.

babası ise bu louise'e tapıyor. ve fakat aslında iflas açıklamak üzereymiş ve louise'e 40.000 dolar borcu varmış.

louise zaten vasilik mahkeme kararıyla onaylanmadan önce tüm kararları alıyormuş zaten.

elbette vasilik kesinleşince, britney’in çocukluğunda ortalıkta olmayan baba, devreye girmiş. britney, annesi ve louise'in her şeyi planladığını düşünüyor haklı olarak. kendi avukatına yıllık 426.000 dolar ödeme yapmaya zorlanıyor. ve bu avukatı değiştiremeyeceği britney’e ailesi tarafından söyleniyor (yasa tam tersini söylüyor.)

babası, britney’in evindeki çalışma odasını ve barı kendi ofisi yapıyor. britney’in vergi indirimlerini hesaplamak için fişleri/faturaları sakladığı bir kasesi varmış. babası bu kaseyi atmış ve, sıkı durun, "bundan sonra britney spears benim," demiş.

babasına bu süre boyunca haftada 16.000 dolar britney’in mal varlığından ödeme yapılmış.
britney’in kendisi sadece haftalık 2000 dolar alırken.

bu 2000 dolarla ilgili şöyle bir anısı var: bir akşam konser sonrası ekibini yemeğe götürmüş. hesap 1000 dolar civarı gelmiş ve britney’in kartında yeterli bakiye yokmuş.

babası vasilik kararını alırken mahkemeye britney’in kendi kendine beslenemeyecek, parasını nasıl harcayağına karar veremeyecek ve çocuklarına annelik yapamayacak durumda olmadığını gerekçe göstermiş. ancak karar alındıktan iki hafta sonra how i met your mother'da konuk oyuncu olması anlaşması yapılmış ve çekime gönderilmiş. fotoğrafçı sevgilisinden ayırmışlar ve araba kullanmasına izin vermemişler ve dünya turu düzenlemişler.

annesi boş durur mu? anı kitabı yazan annesi, o televizyon kanalıı senin, bu sabah programı benim gezip dururken britney'in tüm hatalarını bir bir sayıp dökmüş: bunu o dönemdeki en zalimce şey olarak değerlendiriyor.

öte yandan, günlük hayatı da sıkıca kontrol ediliyor: içki içmesine, tatlı yemesine izin verilmiyor, verilmediği gibi, bir partiye katılacağı zaman, güvenlikler britney'den önce gönderilerek ortamda herhangi bir uyuşturucu ya da alkol olmamasını sağlarlarmış ve britney ayrılana kadar kimsenin içki içmesine izin vermezlermiş.

biri sevgili olmak istediğinde, gizlilik sözleşmesi yapılır, adamın geçmişi araştırılır ve kan testi yaptırması sağlanırmış. bu sırada ilk buluşmalarından önce de britney'in tıbbi bilgileri adamla paylaşılırmış. britney'in doğum yapmasını engellemek için spiral güvencesi de var, tabii (bunun vasilik kararıyla başladığına dair bir emare yok kitapta. ama britney ileride çıkarılmasını istediğinde bu reddediliyor.)

2012’de jason'la nişanlanmış, aşık olduğunu düşündüğü adama karşı hisleri değişmiş: çünkü "ortak vasi" olmuş. kötü his beslemese bile artık sevmemiş, yatakları ayırmış. adam terk etmiş ve ortak vasilikten de istifa etmiş (vasiliği sırasında herhangi bir ödeme alıp almadığına değinilmemiş.)

vegas residency'si sırasında charlie ebersol ile çıkmaya başlamış: adam fitness manyağı olduğu için protein takviyesi, enerji hapları filan alıyormuş. britney'e de bu enerji takviyelerinden vermiş (reçeteli değil.) babası bunu fark edince rehabilitasyona gönderilmiş.
vegas konser serisinde tüm ekibin içki içmesi yasakmış. 248 kez sahneye çıkmış.
dönemsel olarak haftada üç konser, hayranlarla buluşma ve imza/fotoğraf etkinliği, 4 adsız alkolikler toplantısı, iki saatlik terapi, üç saatlik egzersiz programı yapıyormuş.
vegas konser serisi bittikten sonra şov, turneye dönüştürülmüş. şarkı listesini değiştirmek, yeni remix'ler yapılmasını sağlamak için çok istekte bulunmuş ama hepsi reddedilmiş. onun yerine "sevdiğin şarkıları kıyafetlerini değiştirirken giyebilirsin," denmiş.

vasilik sırasında haftada 12 doktor gördüğü oluyormuş. louise'in şirketinden robin ve babası, black box isimli bir şirketle anlaşmışlar ve britney'in cep telefonuna gelen arama ve mesajları dinlemişler. babası britney'in evine dinleme cihazı bile yerleştirmiş.

en çok içimi acıtan: ne kadar egzersiz ne kadar diyet yaparsa yapsın babası ona hep kilo fazlası olduğunu söyleyip durmuş: yedikleri kontrol edildiği için 2 yıl boyunca tavuk ve konserve sebze diyeti yapmış.

ancak diyet ters etki yaparak britney'e kilo aldırmış. bu sürede patates kızartması için yalvardığı anlar olmuş ama izin verilmemiş: babası viski-kola içerken.