Bir Zamanlar Britanya'dan Norveç Kıyılarına Kadar Uzanan Kayıp Kıta: Doggerland

Doggerland nedir? Binlerce yıl önce Kuzey Avrupa kıyıları bugün bildiğimiz formunda değildi...

doggerland... tanım: yaklaşık 12.000 yıl önce britanya adalarından danimarka'ya, hollanda sahillerinden almanya'nın kuzey ovalarına kadar uzanan, şimdilerde kuzey denizinin soğuk sularının 40-50 metre altında sessizce yatan ve modern arkeolojinin en büyüleyici keşiflerinden biri haline gelen kayıp kıta.

pleistosen döneminin sonlarında, yani buzul çağı'nın finaline doğru yaklaşırken deniz seviyesi bugünkünden 120 metre daha aşağıdayken, avrupa'nın belki de en bereketli topraklarından biri olan bu coğrafya, thames nehrinin ren nehri'yle buluştuğu, binlerce göl ve bataklığın mozaik gibi serpiştirildiği, meşe ve huş ormanlarının devasa mamut sürüleriyle, yün gergedanlarla, dev geyiklerle ve sabertooth kaplanlarla paylaşıldığı bir cennet bahçesiydi.


mezolitik dönem avcı-toplayıcıları için burası tam anlamıyla bereket ve bolluk diyarıdı; güneyde yükselen tepelerden kuzeydeki düzlüklere doğru akan nehirler boyunca kurulmuş kamplar, deniz ürünleri ve av hayvanlarının mükemmel kombinasyonunu sunan kıyı şeritleri, mevsimsel göçler için ideal rotalar ve iklimin henüz ılımanlaşmaya başladığı bu dönemde yılın her mevsimi farklı besin kaynaklarına ulaşabilme lüksü… kim bilir belki de avrupa'nın ilk gerçek medeniyeti burada filizlenmeye başlamıştı da, yükselen sular tüm izleri sonsuza dek silip süpürdü.


m.ö. 6500-6200 yılları arasında gerçekleşen ve jeoloji tarihinin en dramatik olaylarından biri olan storegga heyelanı, norveç'in kıta sahanlığından kopan 3000 kilometreküplük devasa toprak kütlesinin atlantik'e kaymasıyla oluşan ve 20 metreyi aşan dalgalarla doggerland'in kalan son parçalarını da acımasızca yutan tsunami, muhtemelen binlerce yıldır burada yaşayan topluluklar için dünyanın sonu anlamına geliyordu.

günümüzde brown bank, leman bank ve ower bank gibi sığ bölgelerde balık avlayan trol teknelerinin ağlarına takılan 40.000 yıllık mamut azı dişleri, 8.000 yıllık işlenmiş kemik harpunlar, neanderthal dönemine ait kafatası fragmanları ve sayısız tarih öncesi alet, bu kayıp dünyanın sessiz tanıkları olarak müzelerde sergileniyor.


birmingham üniversitesi'nden profesör vince gaffney'nin liderliğindeki (europe's lost world) projesi, petrol ve doğalgaz şirketlerinin ticari amaçlarla topladığı ancak arkeolojik değeri fark edilmemiş terabaytlarca sismik veriyi yeniden analiz ederek, sular altındaki bu kayıp coğrafyanın nehir sistemlerini, göl havzalarını, vadilerini ve tepelerini dijital olarak yeniden canlandırmayı başardı; öyle ki artık 8000 yıl önce hangi nehir yatağında somon balıklarının yumurtladığını, hangi tepeden mamut sürülerini izlemenin daha kolay olacağını bile tahmin edebiliyoruz.

dogger bank bölgesi, adını hollandaca'da balıkçı teknesi anlamına gelen dogger kelimesinden alıyor ve tarihin garip bir cilvesi olarak şu an devasa rüzgar çiftlikleriyle kaplı; yani 10.000 yıl önce mamutların otladığı tepelerin tam üzerinde, 200 metre yüksekliğinde rüzgar türbinleri dönüyor, modern insanlığın yenilenebilir enerji arayışı ile tarih öncesi dünyanın kalıntıları aynı coğrafyada buluşuyor.


bradford üniversitesi'nin (lost frontiers) projesi kapsamında yapılan en son araştırmalar, doggerland'de tarımsal faaliyetlerin başlamış olabileceğine dair ipuçları sunuyor; eğer bu doğruysa, avrupa'nın neolitik devrimi belki de şu an denizin dibinde yatan bu topraklarda başlamıştı ve biz tarihi tamamen yanlış okuyoruz demektir.

hollanda'da yangtze limanı inşaatı sırasında çıkarılan ve krijn adı verilen neanderthal kafatası parçası, 50.000-60.000 yıl öncesine tarihleniyor ve doggerland'in sadece modern insanlar için değil, neanderthaller için de kritik bir yaşam alanı olduğunu gösteriyor; belki de sapiens ve neanderthal'in son karşılaşmaları burada, şimdi kuzey denizi'nin soğuk sularının hüküm sürdüğü bu kayıp topraklarda gerçekleşmişti.

bonus bilgi: norfolk sahillerinde fırtınalı havalarda sahile vuran ve “moorlog” veya “turfa taşları” denilen 4000-6000 yıllık sıkıştırılmış turba blokları, aslında doggerland ormanlarının kalıntıları. yani brighton sahilinde güneşlenirken ayağınıza takılan siyahımsı garip taş parçası, belki de mezolitik bir avcının mamut izlerken saklandığı ağacın, ya da taş devri çocuklarının tırmandığı meşenin binlerce yıl denizin dibinde bekledikten sonra kıyıya vuran son tanığı olabilir...