Bir Zamanlar Anadolu'da Filminin Büyüleyici Atmosferini Tamamlayan Muhtar Sahnesi

Nuri Bilge Ceylan'ın yönettiği Bir Zamanlar Anadolu'da filminin muhtar sahnesi, defalarca izlense dahi bıkılmayacak türden.


oyunculuk nedir gösteren sahne, oyuncular bu sahne için özel hazırlanmışlar.

bu sene taner birsel'i bir konferansta izledim ve birsel konferansta bu sahneyi çekmek için nasıl bir yöntem izlediğini anlattı. hatırladığım kadarıyla rollerinizden önce herhangi bir hazırlık yapıyor musunuz kabilinden soruydu yöneltilen ve cevabı bu sahneyi anlatıyordu.
geceden çekim için mekanda bulunduklarını ve sahne hakkında bilgi aldıklarını aktarmıştı, ardından nasıl en iyi çekeriz diye düşündüğünü ve sabaha kadar bir şey yemediğini. 

dikkatinizi çekerse 4.45'te savcı (taner birsel) soruyor, senin oğlan var mıydı diye muhtara muhtar bir kaç dakikadır oğlunu anlatıyor olmasına rağmen. bunun tamamen doğal bir muhabbet olduğunu ve o soruyu da farkında olmadan sorduğunu anlatmıştı yanlış hatırlamıyorsam.

velhasılı kelam, üzerinde oyuncularca çalışılan bir sahne, gelişi güzel çekilmişe benzese de öyle değil.

elektrikler kesilmiştir.

"gelir gelir. allah can sağlığı versin. elektrik de gelir su da gelir birşey yok onda. yaa. euzi billahi..." diyaloğuyla akıllara kazınmış sahne.

türk sinema tarihinde filme alınmış en doğal sahnelerden birisidir. ercan kesal ve yılmaz erdoğan'ın muhteşem jestleri sizi o sofraya hapseder ve diyalogları bir çocuk gözüyle izletir. her izleyişte ağzım kuzu eti ve lavaşla doluymuş da çiğnemeden 7 dk ortamı gözlemliyormuşum gibi olurum.

diyalogların yanı sıra diğer bir dikkat çekici olanı da, kenan'a bakmakla yükümlü polis izzet tıkınmakla meşgulken kenan'a yemek verenin doktor olmasıdır. böylesi de başarılı detayları barındıran sahnedir.

daha önce bin kez aynı sıfatla tanımlanmış; fakat kesinlikle olup olabilecek en "doğal" sahnedir. ola ki bir gün köyün birine yolum düşer de muhtarca ağırlanırsam, zerre kadar yabancılık çekmem bu sahne sayesinde.

muhtesem sahnedir. koy yerlerinde cok bulunmuslugum var, buradaki muhtar karakteri muthis bir gozlem yeteneginin, oyunculukla birlestirilmis hali adeta. cok hayattan, o sahnedeki her sey cok gercekci. mesela muhtarin tam olarak gegirmek sayilmasa da ona yakin bir hareketi var konusurken dikkat edin. ince ve guzel bir ayrinti. el kol hareketleri, bal hazirlatirken yaptigi seslenisler vs. izlemeye doyulamiyor bu yuzden.

"dee mi? et kuzu etidir. yani yinecek et de kuzu etidir."