Bir Öyle Bir Böyle Davranan Flörtün Tutarsız ve Anlamsız Davranışı: Breadcrumbing

Breadcrumbing nedir? Ne demek? Herkesin hayatında sinyalleri net alamadığınız, bir umut verip bir vermeyen kişiler olmuştur. İşte bu kişilerin böyle tutarsız davranışlarına literatürde breadcrumbing deniyor. İnceleyelim.
Bir Öyle Bir Böyle Davranan Flörtün Tutarsız ve Anlamsız Davranışı: Breadcrumbing
iStock

nedir, ne değildir?

bilim adamları boş durmuyor sevgili bilimseverler. her geçen gün bir davranışımıza daha isim buluyorlar. normatif yaklaşımlarla makale bile yazıyolar, durduramıyoruz.

kelime anlamı "ekmek kırıntısı" olan bu kavram flirting özelinde insan ilişkilerini tanımlamaktadır. yani, muhatabın 'bir öyle bir böyle' davranarak, çelişkili hareketlerde bulunması. istememesi ama bunu söylememesi. istemesi ama o kadar da çok istememesi. arandığında sıcak konuşması fakat kendi asla aramaması. instagram'dan iletişime geçmesi ama whatsapp'tan bir gülücük bile atmaması. istemiyorum dememesi çünkü 'lazım olur' diye düşünüp yedekleme yapması. daha kısa ifade edecek olursak, flörtü sevgili olmadan kısık ateşte tutma hareketi. tek kelimeyle anlatmak gerekirse ise puştluk, yavşaklık, şerefsizlik.
kavram anlaşıldı diye umuyorum. 


konuyu dar pencereden değerlendirip kısıtlı bir görüşe sahip olmamızı istemem. günümüzün "özel hayattan kolayca insan silme" artizliği dolayısıyla insanlar derin duygusal ilişki beklentisini yitirdi. haliyle bunu yapan da çok, kendisine yapılmasını önemsemeyen de. fakat bu mevzu sadece sevgililik müessesesiyle karşımıza çıkmaz. en yakın arkadaşımız da yapabilir, yöneticimiz, anamız, bacımız da... onları silmek o kadar kolay değildir. narsizm öğeler barındıran bu kişilik özelliğine uyanılması yeterlidir. sonra su yolunu bulacak. uyanış önemli.

bu bilgiler ışığında, yine kendi tarihime bakıyorum. breadcrumbing yani puştluk yapmış mıyım diye? uzun uzun baktım da yapmamışım. ben insanları kaybetmek pahasına sınırlarımı çekmişim, kimseyi 'bakarız yeeaw' diye oyalamamışım, ne hissettiysem bedelini ağır şekilde ödesem de söylemişim, insanları kırmamak için söylememeyi değil de nazik bir şekilde söylemeyi öğrenmiş, ebeme dedeme bile torpil geçmemişim, çocuklarım ve 2 haftalık kedim bile sınırlarımı öğrenmiş, sürprizsiz, dümdüz bi insan olmuşum. nerde isteyeceğim, nerde pes edeceğim, nerde ne tepki vereceğim net. kimseyi verdiğim yanıtla şaşırtmaz hale gelmişim, yeri gelmiş köyün delisi o söylesin diye maşa olarak bile kullanılmışım. günümüze bakıyorum elimizde ne var? net olmayan, ne istediği, ne yapmayacağı belli olmayan insanlar. dolayısıyla hayalkırıklığı, karında şişlik, genizde yanma, uçurumun kenarına gidip çatlayana kadar bağırma arzusu.

çevremde birçok kişi bunlardan en az birini hayatının bir döneminde yaşamıştır

hayatınızda biri vardır, adını koyamazsınız. sevgilim deseniz değildir.

çeşitli mecralardan sizinle ilgilendiğini gösteren mesajlar atar ama baş başa zaman geçirmeye yanaşmaz.

sizinle asla hayata geçirmeyeceğini içten içe bildiğiniz planlar yaptığından bahseder.

bir gün sizinle çok ilgili görünür başka gün haber bile alamazsınız.

sizi duygusal birlikteliğiniz olduğuna ikna etmeye çalışsa da bunun manipülasyon olduğunu, birlikteliğinizin sadece cinsel çıkarlar için olduğunu hissedersiniz.

ilişkiniz hakkında konuşmak isteyip sorgulamalara giriştiğinizde sizi suçlu ve problemlerin sorumlusu hissettirir.

tutarsız iletişim kurar. mesajlarınıza cevap vermezken bir anda postunuzun altına yorum yapıverir.