Bir Akupunktur Muayenehanesinde Yaşanabilecek En Garip ve Komik Olaylardan Biri
19-20 yaşlarındayım. erkek arkadaşımın babası uzun yıllardır sigara tiryakisi. ne yapsa kurtulamıyor. en son çareyi akupunkturda bulmuş. şişli'de bir akupunktur uzmanından randevu almış. giderken bize siz de gelin benimle dedi. ben, erkek arkadaşım ve babası şişli'deki akupunkturcunun muayenehanesine gittik. eski, köhne bir apartman dairesiydi. adam da doktor falan değil, duvarda uyduruk bir yerlerden akupunktur sertifikası olan tuhaf biriydi.
adam arkadaşımın babasını yatırdı. biz de seyrediyoruz. orasına burasına iğneler soktu. sonra yarım saat bekleyeceğiz dedi. geçti masasına oturdu. biz de erkek arkadaşımla karşısına geçtik oturduk. odaya derin bir sessizlik hakim.
adam hiç konuşmadan birden masasının altından bir bağlama çıkardı.
başladı çalmaya. hem çalıyor. hem türkü söylüyor. biz aniden şaşırdık. içimden öyle bir gülme geliyor ki, dudaklarımı ısırıyorum, aklıma kötü şeyler getiriyorum gülmemek için. kafamı çevirip erkek arkadaşımın suratına baktım. sürat olmuş domates gibi kıpkırmızı. gülmemek için dudaklarını buzmuş, kafasını önüne eğmiş. dokunsam patlayacak.
adam arada bağlamadan kafasını kaldırıp yüzümüze baktığında yanaklarımı yana gererek hem eğleniyormuş havası veriyorum hem de gülme stresini biraz azaltıyorum. o yarım saat bana 10 saat gibi geldi. yarım saat boyunca adam hiç ara vermeden çaldı, söyledi. sonra aniden döndü, vücudunda iğnelerle muayene masasında yatmakta olan arkadaşımın babasına;
- istek var mı? diye sordu. arkadaşımın babası da yattığı yerden;
- antalya dolaylarından bir türkü var ama ismini hatırlayamadım dedi. bunun üzerine adam;
- onu sormuyorum sigara içme isteği var mı? dedi.
biz orda artık dayanamadık. koptuk. sanki yıllardır gülmemişim gibi güldüm.
arkadaşımın babası mı? hala sigara tiryakisi.