Bilim Kurgu Yazarlarının Adeta Falcı Gibi Geleceği Gördüğü Acayip Durumlar

Yapay zekanın varlığına ihtimal verilmeyen yıllarda Ben, Robot'u yazmak veya sanal gerçeklik kavramını 3 kişinin bildiği dönemde Neuromancer'ı yazmak geleceği görmek demek kesinlikle. İşte buna benzer örnekler.
Bilim Kurgu Yazarlarının Adeta Falcı Gibi Geleceği Gördüğü Acayip Durumlar

bilim kurgu; yakın ya da uzak gelecek ile ilgili öykülerin bugün olası olmayan bilim ve teknoloji unsurlarını da kullanarak oluşturulmasıdır. bilim kurgu eserlerinin fantastik eserlerden farkı hikâye kapsamındaki kurgusal ögelerin çoklukla doğa kanunları üzerine yapılmış bilimsel önermeler ya da ispatlar dahilinde olası olmasıdır.

bilim kurgu kitaplarında gelecekle ilgili şaşırtıcı öngörülere rastlarız

örneğin jonathan swift'in 1726'da yazdığı güliver'in seyahatleri'nde laputa adasındaki astronomlar mars'ın iki uydusu olduğunu fark eder. 1877'de marsın gerçekten iki uydusu olduğu keşfedilir.

kredi kartları ortaya çıkmadan 63 yıl önce 1888’de edward bellamy'nin 'geçmişe bakış' adlı ütopik romanında, 2000 yılında uyanan romanın kahramanı para yerine kredi kartlarının kullanıldığına şahit olur.

1899'da h.g wells 'when the sleeper wakes'de 1960'da icat edilecek olan sensörlü otomatik kapılardan bahseder.

When the Sleeper Wakes

h.g wells'in 1903'te genel hatlarıyla anlattığı tank ise ilk olarak 1. dünya savaşı'nda kullanılır.
1923'de adını koyduğu atom bombası 1945'de -ne yazık ki- hiroşima'nın üstünde patlar. bazı hayranları tarafından zaman yolcusu olduğu ileri sürülen yazar 1980'lerde yaygınlaşacak olan telefon mesajlarını 1924'de yazdığı 'men like gods' kitabında öngörmüştür.

adına her yıl ödül verilen bilim kurgu yazarı hugo gernsback 1914'de, kullanıma girmesinden 24 yıl önce radar'dan, 67 yıl önce güneş enerjisiyle çalışan makinelerden bahseder.

aldous huxley'in kült eseri 'brave new world' (1932) antidepresanları 18 yıl, genetik mühendisliğini 40 yıl önceden haber vermiştir.

arthur c. clarke’ın 1968’de yayınlanan ve aynı yıl stanley kubrick tarafından filmi çekilen bilimkurgu romanı '2001: uzay macerası'nda insanların kitap, gazete okudukları neredeyse ipad'i birebir tarif eden newspad adında bir cihaz vardır. aynı yazarın 'a fall of moondust'ında 40 yıl öncesinden 'soyuz tm 32' ile 2001'de uzaya çıkan dennis tito gibi uzay turistlerine rastlarız.

Newspad

şüphesiz, john brunner'ın 'stand on zanzibar'ı (1968) öngörü konusunda diğerlerinden bayağı öndedir.

brunner tam 50 sene önce, o yıllarda sadece motorsiklet ve pikap üreten honda'nın elektrikli araba üreteceğini, elektronik müziğin popülerleşeceğini, eşcinselliğin ve esrarın yasallaşıp evlilik yerine beraber yaşamanın yaygınlaşacağını, görüntülü konuşmayı, uçak yolculuklarında tv ve oyun olacağını, avrupa birliğinin kurulup kendi ortak para birimini kullanacağını, tv'de isteyenin istediği programı izleyebileceğini, uydu kanallarını, okullara ve kamusal binalara düzenlenecek silahlı saldırıları, abd'de 50 yıl içerisinde fiyatların 6 kat artacağını, abd'nin en büyük rakibinin çin olacağını, detroit'teki fabrikaların kapanıp şehrin boşalacağını, bilgisayardan lazer yazıcılar yardımıyla çıktı alınacağını öngörmekle kalmamış, 2010 yılını anlattığı kitapta dünya nüfusunu 7 milyar olarak tahmin etmiştir. yetmedi mi? kitapta 'başkan obomi' adında etkili bir lider var.

ama, ne yazık ki john brunner'i ikinci nostradamus ilan edemiyoruz çünkü, doğru tahmin ettiklerinin en ez iki katı kadar da yanlış tahminleri var.

bu yazarın the shockwave rider'ında (1975) ise tüm dünyanın tek bir iletişim ağına bağlı olduğu ve her şeyin bu ağ üzerinde bulunduğu ilginç bir gelecek tasviri vardır. ticaret, eğitim, yönetim; hatta aşk ve din bile bu ağda olup bitmektedir. tabi bu ağın kontrolünü elinde tutanlar, gerçek iktidarı da elinde tutarlar.

John Brunner

william gibson'ın hugo, nebula ve philip k. dick ödüllerinin üçünü de kazanan romanı neuromancer (1984) yılında "...siberalem. her ulustan milyonlarca yasal kullanıcının, matematiksel kavramları öğrenen çocukların her gün yaşadığı, bilinç ve duyguyla ilerleyen istemdışı halüsinasyon… insan sistemindeki her bir bilgisayarın kayıtlarından yansıtılan verilerin grafiksel sunumu..." tarifiyle günümüz sanal alemini açık seçik ifade etmiştir.
yazarın, daha ortada internet yokken, internet hackerlarını anlatması ise bambaşka bir yazının konusudur.

isaac asimov 1989 yılında special reports magazine isimli periyodik yayında yayımlanan ‘future fantastic’ başlıklı yazısında, 2000'li yıllarda insanların vaktinin çoğunu bilgisayar karşısında geçireceğini, her türlü bilgiye buradan ulaşabileceğimi yazmıştır.

hatta şu satırlarını okursak facebook, youtube, instagram ve tiktok gibi uygulamaları bile 20 yıl önceden öngördüğünü söyleyebiliriz:

"çoğumuzun içinde bir gösteriş meraklısı vardır. duşta şarkı söyleriz, amatör tiyatroda görev alırız veya gösterilerde dans ederiz. tahminime göre 21. yüzyıl, bilgisayar ağı üzerinden nüfusunun üçte birinin, kalan üçte ikisini eğlendirmeye çalıştığı bir toplumu görecek."


octavia butler'ın parable of the talents'ında (1998) 2032 başkanlık yarışında teksas senatörü başkan adayı müslümanlarla ilgili sansasyonel açıklamalar yapar. sloganı 'make america great again'dir.

son olarak raymond kurzweil 1990'da yazmış olduğu, 'the age of intelligent machines' kitabında 2000 yılında bilgisayarların dünyanın en iyi satranç oyuncusunu yeneceğini
(1997'de ibm'in yaptığı 'deep blue' adlı bilgisayar kasparov'u yendi), 2010'da çeviri yapabilen taşınabilir telefonlarla gezeceğimizi, 2019'da bu telefonlarda sanal kişiliklerle arkadaşlık, ve hatta öğretmen-öğrenci ilişkisi kurabileceğimizden bahsedip haklı çıkmıştır. (bkz: siri)

2020'lerde arabaların sürücüsüz istenilen yere gideceğini ve kimliğimizi parmak izimiz ve sesimizle yapay zekalara deklare edeceğimizi iddia eden kurzweil, 2030 yılına gelindiğinde insanların hafızalarını internete yüklemeye başlayacaklarını 2045’te ise insanın yapay zekâ temelli makinelerle birleşerek sınırlarını aşacağını, hastalık, sakatlık ve tüm bedensel aksaklıkların tarihe karışacağını savunuyor.