Beşiktaş'ın Orkun Kökçü Transferi Neden Bu Kadar Sansasyon Yarattı?

Beşiktaş'ın Benfica'dan Orkun Kökçü'yü renklerine bağlaması neden bu kadar haber oldu? Statta imza törenleri falan? Ne var ki bu Orkun'da?
Beşiktaş'ın Orkun Kökçü Transferi Neden Bu Kadar Sansasyon Yarattı?
Fotoğraf: X @Besiktas

orkun kökçü... şimdi bu transferin neden değerli olduğunu ve neden bu kadar büyütüldüğünü, bazı arkadaşlara küçük bir çocuğa anlatır gibi anlatacağım.

orkun kökçü, yaklaşık 20 yaşlarındayken hollanda'nın underdog diye tabir edilen, yani şampiyon olma ihtimali ezeli rakiplerine göre daha düşük olan bir takımla şampiyonluk yaşadı.

bu şampiyonluğu yaşaması önemli değil aslında, bir takımın kadrosundasındır ve o kadro şampiyon olur, sen de şampiyonluk yaşamış olursun.

önemli olan şu, orkun o sezon şampiyon olan takımın lideri konumundaydı, 12 gol 5 asistlik performans gösterirken oyunun kurulması ve yönlendirilmesi aşamasında takımın beyni olarak görev yapıyordu. o yıl hollanda'da yılın oyuncusu seçilirken, feyenord taraftarları kendisine neredeyse bir tribün büyüklüğünde, üzerinde resminin bulunduğu o ikonik pankartı açmaya layık gördü.

daha sonraki sezonda orkun kökçü 30 milyon € bonservis bedeliyle benfica'nın yolunu tuttu. benfica tarihinin en pahalı oyuncusu olarak bu transferin gerçekleştiğini belirtmekte de fayda var .

daha önce burada bir çok kez bahsedilmiş ama yine bahsedeceğim, benfica takımının politikası tarih boyunca iyi oyuncular yetiştirerek veya keşfederek daha sonrasında bunları iyi bonservis bedelleriyle avrupa'nın diğer kulüplerine pazarlamak olmuştur.

aşağıda yaptıkları birkaç satışı örnek olması açısından paylaşayım

alvaro carreras --> 50 mil. €
joao felix --> 127 mil. €
enzo fernandez --> 121 mil €
darwin nunez --> 85 mil €
ruben dias --> 71 mil €
goncalo ramos --> 65 mil€

bu liste uzar da gider. peki bu istatistiği niye yazıyorum ? bu adamlar oyuncu bulma, yetiştirme ve sonrasında pazarlama konusunda dünya'nın en iyi takımları arasında yer alıyor. benfica'nın bir futbolcuya 30 milyon € bonservis bedeli ödemesi için o futbolcudan gerçekten emin olması gerek.

peki benfica bu arkadaşı aldıktan sonra ne yapmış, memnun olmayıp ve pişman olup kulübeye mi hapsetmiş ? hayır. kendisi benfica'nın 10 numaralı formasını üzerine geçirmiş ve benfica'da 98 maça çıkmış. çıktığı 98 maçta 41 gole doğrudan katkı sağlamış ki bu istatistik neredeyse 2 maçta bir skora doğrudan etki ettiğini gösteriyor.

kendisinin oynadığı mevki için doğrudan gol katkısı hoş bir gösterge olsa da bence dikkate alınması gereken asıl istatistik bu değil.


orkun'un geçen sezon portekiz liginde mevkisini ilgilendiren öne çıkan istatistiklerinden bazılarına bir göz atalım

ceza sahasına pas : portekiz liginin 1. sırasında
asist öncesi pas: portekiz liginin 1. sırasında
asist beklentisi: portekiz liginin 1. sırasında
ileriye isabetli pas: portekiz liginin 2. sırasında
şut pası: portekiz liginin 2. sırasında
kilit pas: portekiz liginin 2. sırasında
derin isabetli pas: portekiz liginin 2. sırasında
ileriye doğru aksiyon: portekiz liginin 2. sırasında

bu istatistiklere biraz göz gezdirirseniz, kendisinin portekiz liginin en iyi 3 ortasahasından birisi konumunda olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz.

orkun'u sadece milli takımda 6 numaraya yaslanan 8 numara pozisyonunda ve 6 numara pozisyonlarında izleyen arkadaşlar orkun kökçü'nün ne kadar değerli bir futbolcu olduğunun pek farkında değiller. orkun o pozisyonların da hakkını göze batmadan verebiliyor ama asıl pozisyonları o milli takımda izlediğiniz pozisyonlar değil arkadaşlar.

her ne kadar dinlemesi beni biraz yorsa da verdiği verilere güvendiğim umut öztürk'ün kendisi ile ilgili bir nüansı var muhtemelen denk gelirsiniz veya gelmişsinizdir. bu arkadaş oturup hayalindeki ortasahayı resmettiği, bir ortasaha için hayalindeki kriter ve istatistikleri girdiği bir çalışma yapmış ve çıkan sonuçta orkun kökçü 25 yaş ve altı futbolcular içerisinde avrupa'da ilk sıradaki futbolcu olarak karşısına çıkmış.

yukarıda bahsettiğim özelliklere sahip bir oyuncu 24 yaşında türkiye'ye geldi arkadaşlar. siz insanların abarttığını düşünürken, 21 yaşındaki biraz yetenekli futbolcularınız kapağı nasıl sampdoria'ya, levantes'in bir köyüne atarım diye hayal kuruyor. böyle bir futbol ortamında, bu kadar değerli bir futbolcu, henüz 24 yaşındayken türkiye'ye transfer oldu. bunu da bonservisiyle yaptı.

son yıllarda osimhen transferinden sonra abartılmayı bu kadar hak eden başka bir transfere daha denk gelmedim. uzun yıllar boyunca denk geleceğimizi de düşünmüyorum. çok ünlü bir oyuncu kadrona katabilirsin, çok yetenekli bir oyuncu kadrona katabilirsin ama kariyerinin baharındaki bu yeteneklerdeki bir futbolcuyu şampiyonlar ligine bile katılamadığın bir sezonda kadrona katamazsın.

gelelim defter kitap açıp maliyet hesabı yapan arkadaşlara

orkun kökçü beşiktaş'tan senelik 5 milyon € maaş kazanacak. kendisine ingiltere, italya ve arabistan'dan teklifler olduğu ilgili ülkelerin medyalarında da konuşuluyordu.

bu arkadaş eski hocasının takımına, liverpool'a transfer olsaydı ve 3 milyon € maaş ile anlaşma sağlasaydı, sadece liverpool'un default olarak yüklenen sponsorluk ve reklam anlaşmalarından gelirini beşiktaş seviyesine rahatlıkla çıkartabilirdi. aynı durum inter için de geçerli.

kendisinin arabistan'dan gelen 10 milyon euroluk teklifi reddetmesini de olayın sadece maddiyat kısmıyla alakalı olmadığını göstermek için araya sokuşturayım.

beşiktaş'a geldiği için, açık konuşmak gerekirse kariyerini riske attı. berbat bir futbol iklimine, stres dışında, yere yatmalar dışında, hakemler dışında çok az şeyin konuşulduğu bir futbol ortamına, beşiktaş'ın en kötü dönemlerinden birinde gelmeyi kabul etti. alacağı para da rahatlıkla yaklaşabileceği, doğru yere gittiği için uzun vadede çok daha üstlerine çıkabileceği bir para.

şimdi soruyorum sizlere;

34 yaşında mesut özil'in, son 2 yılı arsenal paf takımında kadro dışı olarak geçmiş versiyonuna 5 milyon € maaş verilirken,

şkrinyar'a 9 milyon € maaş teklif edilirken,

saint maximen'e 8 milyon € satın alma bedeli dahil veya hariç 15 milyon € ödenirken,

en nesyri'ye 4 milyon € maaş verilirken,

30 yaşındaki leroy sane 11 milyon € maaş alırken,

30 yaşındaki rafa silva 6 milyon € maaş alırken,

32 yaşındaki icardi 6 milyon € maaş alırken.

gittiği her iki avrupa liginde de üst düzey performans göstermiş, menajerine haber salsa 3 gün sonra soluğu premiere ligte alacak, 24 yaşında ve kariyerinin baharındaki bir adamı transfer etmek için ödenen yıllık 5 milyon € çok mu absürd ?

orkun beşiktaş'ta iyi oynar veya oynamaz, müneccim değiliz ve bunu hiç birimiz tahmin edemeyiz. belki işler yolunda gitmez, belki gider. orasından bağımsız olarak söylüyorum, beşiktaş'ın normal şartlarda transfere çok para harcamaması gerektiğini, bunun bedelini sonrasında yıllarca ödediğimizi düşünen bir taraftar olarak söylüyorum, beşiktaş oyuncuya da benfica'ya da transferin ederini ödeyerek çok başarılı bir transfer gerçekleştirmiştir.

orkun'un beşiktaş'ta iyi performans göstermemiş hali 26 yaşına geldiğinde rahatlıkla 15-20 milyon € bandına avrupa takımlarına satılabilir.

abartmıyoruz arkadaşlar, mutluluğumuzda sonuna kadar haklıyız. bunu objektif yaklaşabilen bütün galatasaray ve fenerbahçe taraftarları görüyor ve bize hak veriyor zaten. lütfen gölge etmeyin, siz kendi mutluluklarınızda takılın.

bu stadın neden böyle doldurulduğunu üzerinden çok geçmeden anlayacaksınız.

bu stat en son sergen yalçın için doldurulmuştu, sergen yalçın da beşiktaş teknik direktörlüğüne geldiğinde guardiola değildi, anadolu takımından gelen bir teknik direktördü. neden o stadın dolduğunu çok geçmeden anladınız. anlamayan arkadaşlar yine anlayacaklar, bundan emin olabilirsiniz.