Başka İnsanların Hayatını Merak Etmeyi Özellikle Gerektiren Meslekler

Başka insanların hayatlarıyla ilgilenmemek genellikle onurlu bir davranış olarak algılanır ancak bunu yapmak zorunda olduğunuz bazı meslekler bile var. Klinik bir psikolog, bu mesleklerden bazılarını anlatmış.
Başka İnsanların Hayatını Merak Etmeyi Özellikle Gerektiren Meslekler
Analyze This (1999)

bazı mesleklerde başarısız olabilecek kimsedir. örneğin psikologluk için gerekli olan biraz röntgenci dürtüler insanların hayatlarını ve dinamiklerini irdelemekten geçer. psikolog olmak sabır ve iyi bir dinleme becerisi gerektiriyor ancak bu sabrın psikolog için kazanımı ne ola ki? işte o motivasyon da bu işin mutfağındaki bir parça röntgencilikte bulunur. merak duygusu içinizde ufak ufak kaynamıyorsa, psikologluk yolunda içiniz bir parça buz gibi kalabilir. zira danışanınızı çözmeye, hayatını deşmeye dair bir dürtü olmazsa eğer başkalarının zihninde kazı çalışması yapma hevesiniz yoksa psikolog olmayın demeyelim, ama içinize biraz merak ekmekte fayda var.

komedyenlik

komedyenlerin çocukluk döneminde oral hazlardan fazlaca beslenmiş olma ihtimalleri yüksektir. ne kadar çok güldürürsem o kadar çok sevilirim motivasyonuna dayalı bir mutluluk takası içinde olabilirler. yani memnun olmak için karşı tarafı memnun etme ihtiyacıyla tüm angaryalara katlanan insanları düşünün. nitekim komedyenlik de başkasını mutlu ederek rahatlama dürtüsü barındıran performatif bir tavırdır. etrafı neşeye boğarak kendilerinin de güvende ve seviliyor hissedebileceklerine inanırlar. ayrıca komedyen tiplerin sıklıkla biraz daha yumuşak ve tombul görünümlü olmaları oral dönemin tatlılığıdır ve izleyicide tehdit yerine sempati uyandırır. başka insanların hayatlarıyla ilgilenmeyen birisi muhtemelen onları memnun etmeyle de ilgilenmeyeceği için komedyenlik için gerekli motivasyonu bulamayacaktır.

polislik

mesela polislik de otorite figürü olmayı ve yasaları korumayı gerektirmesiyle narsistik-ödipal dürtüleri barındırabilecek bir meslektir. hele genç bir çevik kuvveti silahının coşkusuyla fallusunu eline geçirmiş bir çocuk heyecanıyla koşa görün. bu rol, kanunları çiğneyenlere dur demekle ilintili olduğu için, içinde hafiften bir “emanet elimde” heyecanı barındırır. bu sebeple başkalarının hayatlarına burnunu sokan değil ama onların hayatlarına nezaketle düzen getiren bir bakış açısı kıymetli olur. başka insanların hayatlarıyla ilgilenmeyen birisi bu dürtülerin tanımına pek uymamakla birlikte kolayca yolsuzlaşabilir, görevini layığıyla ifa edemeyebilir, suçluları takip etmek veya düzeni sağlamak size fazlasıyla meşakkatli gelebilir.

cerrah

cerrahların, insan etini kesme, düzeltme, onarma ve başkalarının hayatlarını ellerinde bulundurma gibi sadistik bir dürtüsü olur. bu iş salt sadizm değil elbette, çünkü yüceltilmiş ve toplumsal bir yararı olan düzeye taşınmış bir dürtü söz konusu. bu yüceltilmiş şiddetin daha az yüceltilmiş bir hali bir boksörde karşımıza çıkması daha muhtemeldir. içindeki minimalize edilmiş bir kesip biçme arzusunu insanlığa fayda olarak sunmak herkese nasip olmaz. ancak ateşleyici konumundaki o sadistik yapı diğer meslek erbaplarından daha yoğun biçimde cerrahlıkta bulunur yoksa ne diye göz doktoru olmasın? kan görsem bayılırım, benden uzak olsun diyen bir insanın yapabileceği bir iş değildir. ve fakat başkalarının hayatlarıyla pek ilgilenmeyen birisinin başkalarının hayatlarını elinde tutmaktan haz almakta yetersiz kalacaktır.

öğretmen

burada da anaç-babaç bir süperego devrededir öğrencilerin hayatına doğrudan müdahale eden, onları yönlendiren kişiler olarak karşımıza çıkar. bunlardan oral özellikli olanları etrafında bir sürü çocuk olmasından keyif alan o çocuklardan onaylanma, ilgi, fiziksel yakınlık bulan onlara da sevgiyle eğitim veren sevecen kişilerdir. anal özellikli olanları ise çocukları disiplinli, kurallar koyan, doğruyu yanlışı gösteren, terbiye eden, verimli ve anlamlı bir iş yapıyor olma arzusuyla mesleğini yapan kişiler olarak karşımıza çıkarlar. anal olanların başkalarının gelişimine katkıda bulunması, oral olanların sabırla dinleyip hatalarına çözüm araması beklenir. başka insanların hayatlarıyla ilgilenmeyen birisiyseniz sınıfta birkaç dakika bile zor geçer. ama başkalarının hayatlarına maydanoz olup rehberlik etme dürtünüz varsa, müthiş bir yüce gönüllülük hissiyle bu işi yapabilir, sınırsız sabır stoğunu ortaya dökebilirsiniz.

komutan

askerlik, otoriteyle kurulan ilişkinin en katı halidir. bu meslekteki bazı bireylerde, süperego kusurları ve ilkel savunmalar göze çarpar. antisosyal veya psikopat komutanlar, "ölüm emri"ni vicdan sızısı olmadan verebilir. çünkü başkalarının acısını içselleştiremeyen bir zihin, askerleri ve düşmanı soyut nesneler olarak görür duygusal empati eksikliğini stratejik bir avantaja dönüştürebilir. çünkü tek emirle binlerce insanı öldürmek gibi ağır bir eylemi gerçekleştirmek, içsel ahlaki çatışmalardan arınmış bir zihin gerektirir. bu, çocuklukta duygusal ihmalle parçalanmış nesne ilişkilerinin karanlık bir zaferidir. karanlıkta olsa bu darkside ötekiyle doğrudan ilişkilidir.

daha sayamadığımız pek çok meslek var. avukat savunmacı dürtülerini tatmin etmek ister, başkalarının hayatlarını umursamayan birisi zaten pek savunmacı olmaz. mimar yaratıcılığını anıtsal bir sembole dönüştürmek ister, pilot kontrol etme ve göklere hükmetmek gibi narsistik bir ideale sahip olur... her biri belli bir temel dürtünün yüceltilmiş veya törpülenmiş halini temsil edebilir. aşağı yukarı da başkalarının hayatlarına müdahil olmak isterler ya da başkalarının zihnini meşgul etmeyi isterler.

elbette hiç kimseyi gerçek anlamda ilgi çekici bulmayan şizoid yapılar için de meslek grupları vardır. ama o başka bir yazının konusu. (bkz: #171226161)