Assassin’s Creed Shadows'u Saatlerce Oynayanların Gözünden Oyunun Artı ve Eksileri

assassin's creed shadow'u yaklaşık 22 saat oynadım şu ana kadar
deneyimlerimi artısıyla eksisiyle paylaşacağım. bazı kısımlar biraz spoiler içerebilir.
+ oyun görsellik olarak gayet güzel. manzaralar, yollar, mevsimler oldukça güzel ve kaliteli. adamlar deniz kıyısındaki taşların biribirlerinden farklılığını bile es geçmemişler.
- mevsim demişken; tamam mevsim değişiklikleri oldukça güzel yansıtıyorlar amma velakin; kardeşim iki mekan değiştirince ne çabuk mevsim geçiyor, anlamadım gitti. kıştan ilkbahara gerçek zamanda neredeyse 45dk'da geçiyor.
+ naoe ninjalığını, yasuke ise samuraylığını oldukça güzel yansıtıyor oyunda. örneğin; naoe çatıdan atlarken takla atıyor, genel olarak hareketleri oldukça estetik. yasuke ise tam bir 5-10 kalas. tırmanma falan hak getire ancak kodumu oturtuyor.
- yasuke demişken; mimikleri, jestleri falan çok moronca. iki metrelik adam engelli gibi konuşup tavır alıyor.
- şimdilik silah çeşitliliği çok az. yasuke ile tüfek, naginata, katana, yay ve odun, evet bildiğimiz odun, kullanabiliyoruz. naoe ise kısa katana, kusarigama, tanto* ve kuani ile shiruken kullanabiliyor.
-/+ ubisof bu oyunda görev kısmını biraz farklı düzenlemiş. bu kısma hem eksi hem artı veriyorum çünkü: görevler artık daha düzenli gözüküyor, bu olumlu bir gelişme. daireler şeklinde hemen hemen bütün karakterlerin görevleri var. fakat bir yerden sonra bu daireler o kadar çok artıyor ki; kafa karıştırıcı olabiliyor.

+ iki karakerle de oynamak oldukça zevkli. ubisoft, istersen yasuke ile pata küte dal, istersen naoe ile gerçek bir assasin gibi takıl diyor. tabi bazı görevlerde sadece o görev için uygun karakterle oynayabiliyorsunuz.
+ oyunun normal seviyedeki zorluğu bile beni tatmin etti. level sistemi önceki oyunlardaki gibi yine. 5 lvl. ken gidip 10 lvl'e şişleyemiyorsunuz. isterseniz deneyin, hidden blade bir tarafınızda patlıyor.
+ benim en çok beğendim şeylerden biri bazı düşman karakterlerin suikasti kabul etmemesi. oldukça güzel olmuş. örneğin; bir ronin'in arkasına geçtiniz tam saplayacaksınız, elinizden tutup sizi fırlatabiliyor.
- hikaye kısmı şu ana kadar çok sığ. yavaş yavaş ipuçları ortaya çıkıyor ama ana hikayeye nasıl bağlayacakları meçhul.
+ edo dönemi oldukça güzel yansıtılmış. özellikle oda nobunaga'nın karakter tasarımı oldukça başarılı. oda, bir yandan ülkeyi birleştirmeye çalışırken, diğer yandan engelleri kaldırmak için demir yumruğunu indirmekten çekinmiyor. mitsuhide hemen hemen her edo dönemi oyununda olduğu gibi yine kötü adam. daimyo denilen derebeyleri birbirleriyle toprak ve güç için savaşırken olan tabiki sivil halka oluyor.
* oyunda oldukça fazla tapınak var. bu tapınaklardaki dua ederek veya parşömen toplayarak knowledge puanı kazanabiliyorsunuz. knowledge puanı oldukça önemli çünkü yeteneklerinizi bir sonraki seviye çıkarmak için bu puanlardan toplamanız gerekiyor.
* oyunda tapınaklara benzer küçük shirine'larda var. bu küçük mabetlerde dua ederek veya bağış yaparak geçiçi süreli güç edinebiliyorsunuz. mesela bağış yaptınız, kullandığınız silahlar belli bir süre daha etkili olabiliyor veya size bir miktar exp verebiliyor.
- naoe haritadaki bazı nokatalarda meditasyon yaparak geçmişi hatırlıyor ve knowledge puan kazanıyor. yasuke ise haritaki bazı yerlerde kendisine sensei bularak yine knowledge puan kazanıyor. bana biraz saçma geldi. adam zaten samuray, iki kılıç sallamayı bilmiyorsa siktirsin gitsin afrika'ya geri.*
+ ben şahsen mekanikleri oldukça beğendim. bütün silahların kullanımı olduça güzel. deflect olayı tatmin edici.
- oyunda en ama en nefret ettiğim şey şu karargah düzenleme olayı. age of empires mı oynuyoruz amk! valhalla'da da aynı olay vardı. sırf oynanma süresi artsın diye yapılan sikko işler.
+ oyuna taaa assasin creed brotherhood benzeri adam çağırma gelmiş. düşmanın dikkatini dağıtmak ya da kalabalık düşmanlarla savaşmak için ideal.
genel olarak ben oyunu beğendim. hem japon kültürü ve tarihine hem de assassin's creed serisine olan tutkumdan dolayı beni cezbetti. 7.5/10

oyunun yarısından fazlasını bitirdim
valhalla, odyssey, ghost of tsushima'yla karşılaştırmalar içerecek bu yazı.
öncelikle valhalla'nın yanından bile geçmez. hikaye olarak valhalla ezer geçer, ortada kıyas bile yok. valhalla hem modern dönem hikayesini, hem mitolojik hikayeyi, hem o ana karakterin hikayesini ve daha birçok şeyi dahiyane bir şekilde harmanlamıştı. buysa dümdüz bir hikaye. ve ac mirage'tan hatta ac nexus vr'dan bile daha spin off sayılabilecek küçük çaplı bir hikaye.(youtubeta baya bir sürprizli video başlığı gördüm-izlemedim- ama hikaye öyle bir yöne gitmeyecek gibi, muhtemelen aiyle yapmışlar o videoyu) yine de bundaki hikaye ghost of tsushima ve ac odyssey'den daha iyi, daha oturaklı ve düzgün anlatılıyor. arada cringe sahneler geliyor tabii ki ama yine got'taki sıkıcılığa, ac odyssey'deki laylaylomluğa kıyasla tercih edilir rahatça.
harita tasarımı ve keşfi, yan görevlerin çeşitliliği, ana görevlerin kalitesi, yapımın fetch quest mantığını ortadan kaldıran kurgusu vs olarak da valhalla eziyor geçiyor. minigameler olarak da valhalla'yla kıyas bile edilemez. hatta o dalgası geçilen star wars outlaws bile çok daha iyi keşif, yan görevler ve minigameler olarak bundan. yine de harita tasarımı ve keşif hissi odyssey ve ghost of tsushima'dan bir tık üstün. daha realistik harita tasarımı, mapı gereksiz iş olan objektiflere boğmayan yapısı vs onlardan daha iyi. ama bunda da skill treeyi(ki vasat) knowledge pointlere bağlayan yapısı, kale baskınlarının yeterince çeşitlilik sunamaması(level desing sıradan, hep dayşo öldürme üzerine bağlı kurgu) bildiğin zorlama işler. özellikle kale baskınları oldukça zevkli olsa da bu kadar fazla tekrarı bu kadar ubisoft eleştirisi yapılırken en çok satan oyununa özellikle koyma resmen saçmalık olmalı. bu yan görevlerdeki tekrar eden yapı biraz ana görevlerle kırılıyor. gene ana görevler ac odyssey ve got'tan daha iyi tasarlansa da hepsi epik bir şölen, kaleden kaçma ormanda baskına uğrama gibi big budget savaş sahneleriyle geçen, unutulmaz nefes kesici bos fightlarla dolu dolu, acayip diyalogların döndüğü valhalla'yla kıyasla afedersin çöpe at gitsin.

combata gelirsek valhalla'daki combat zevki ve combattaki animasyonların-finisherların neredeyse sınırsız hissettiren(bir oyunda gördüğüm en fazla çeşitlilik ondaydı) çeşitliliği nere bu nere. ghost of tsushima'daki kombat vs stealth arası açılan etik mevzular da yok maalesef. bence bu iki oyundan geri hissettiriyor. zevkli ama bir numarası yok zevk harici. odyssey'den daha iyi ama. odyssey'de düşmanlar spongydi, artificial mmo kafası bir yapı ve zorluk vardı. bu kalite olarak valhalla ve got kıvamına çok daha yakın bu açıdan.
yani daha fazla yazmayalım, her alanda valhalla'nın altında ezilecek bir iş.
artılarına gelirsek:
- stealth 10 numara,
- grafikler efsane,
- öldükten sonra az önce dövüşte veya gizlilikte tıkandığın yerde diğer karaktere geçip hemen geçmek tatmin edici,
- oyun asmr etkisi bırakıyor bende, acayip rahatlatıcı müzikler, rüzgar, manzaralar falan,
bugüne kadar ki en realist japonya tasviri bir oyundaki, ghost of tsushima hiçbişey olmayan düz arazide geçiyor ve bu oyundaki gibi merkezi yerlerde değil.
vs vs.
8/10'luk şekilde devam ediyor. değişmez büyük ihtimal.