Arada Bir Televizyonda Denk Gelip Hiçbir Şey Anlamayanlar İçin Beyzbol
Beyzbolda kim kimdir, necidir?
atıcı: pitcher
vurucu: batter
vurucunun arkasındaki maskeli: catcher
catcher'ın arkasında da hakem durur. bu amca topu atanın güzel atıp atmadığını söyler.
eğer top iyi gelmişse ama vurucu vuramamışsa ve catcher da göğsünde yakalamışsa strike olur. bir çeşit ıska diyebiliriz.
eğer bir vurucu 3 defa strike olursa, hakkını kaybeder (out oluyor) ve sıradaki vurucu gelir... eğer bir atıcı takım (defans yapan takım oluyor) 3 oyuncu out etmişse yani çıkartmışsa yerleri değişirler... bu şekilde iki takım da birer kere hücum ve defans yaptığı zaman maçın bir bölümü yani inning bitmiş sayılır. maçlar genelde 9 inningdir.
eğer atıcı topu güzel atamaz ise o zaman bu atışa ball denir. eğer atıcı 4 defa ball yaparsa, 1 base ceza alır ve vurucu oyuncu ilk base'e yürür.
bir de base steal vardır
bizim köşe kapmacanın aynısı. top atıcının elinden çıktığı anda oyun başlamıştır. eğer o anda herhangi base'de bi eleman varsa bir sonraki base'e koşabilir. vurucu topa vurmuşsa oyun devam eder, eğer sahadaki elemanlar topu yere değmeden tutarsa top vuran oyuncu out olur ama base'deki amcam bir sonraki base'e koşmaya devam edebilir. bunun için bu topu havada tutan kişi hemen topu karşı takımın elemanın koştuğu base'deki kendi elemanına atar. bu eleman da topu tutup karşı takım oyuncusuna değerse (bir ayağı da base değmeli) koşan oyuncu da out olur. ama koşan oyuncu daha önce base'e değerse o zaman safe'dir, yani güvende. o yüzden son birkaç metreden uçar bu amcalar base'lere...
eğer vurucu topu ıskalarsa, catcher (vurucunun arkasındaki maskeli) topu tuttuğu gibi base çalmaya çalışan oyuncunu koştuğu base'e atar. yine aynı şekilde oradaki eleman topu karşı takımın elemanı gelmeden tutup elemana değmeye çalışır.
bazen de bu base çalmaya çalışan eleman bakar ki sıçıyo, geri dönmeye çalışır eski base'ine.. bu arada da koşmaya çalıştığı base'deki amcam topu öbür base'e geri yollar. amcam da böyle iki arada bi derede kalır. bi sağa bi sola gider ama sonunda ebelenir topa ve out olur.
Base Steal'ı şu videodan canlı olarak görebilirsiniz
bizim çelik çomak ve köşe kapmacanın bi üst versiyonu gibi...
kuralları karışık gibi gelebilir ve zaten karışıktır. "kimse bütün kuralları bilmez" felan diyor amerikalılar. seyredince biraz anlıyorsun ama yine de çok bayık ve yavaş bi oyun. ny yankees-red sox maçları zevkli olur bazen, bir de kavgaları seyretmesi zevklidir.
Out kuralı ve atışlar hakkında
rivayete göre base noktalar vardır, ondan baseball denmektedir.
oyun hakkında: top fırlatıcı topa vuranı süzerken, topu yakalayacak olan maskeli kardeşimiz de bacaklarını açar ve ortaya eliyle bir dizi rakamlar ve işaretler oluşturur ki atıcıya taktik versin. zira 3 out olmasının dışında normal atış hakkı vardır.
şöyle ki: topa vuracak kişi her zaman sopasını sallamaz çünkü eğer sopa yay çizerek göğüse tam dik pozisyona gelirse bu "topa hamle yaptın ama vuramadın" olur ve 1 out sayılır. eğer atıcı topu vuranın arkasındaki takım arkadaşının göğsüne topu atar, tutucu da göğüste bunu yakalarsa "göğüse atışta başarı"dan dolayı 1 out sayılır, ancak işte her zaman bunu yapmazlar atıcı ve tutucular, zira vurucu tam da bu hamleyi beklemektedir; o yüzden zaman zaman yere çok yakın ya da sağa sola atış yaparlar ki konsantrasyon dağılsın, gerekirse vurucunun hamlesi boşa gitsin. işte bu göğüse atılmayan vuruşlar out sayılmaz, onlardan ya 3 ya da 4 hak tanınmıştır her out yapmadan önce. boku çıkmasın diye de bu normal atıştan 4'ten fazla yapılırsa direkt bir base ceza verilir atıcı takıma. 4 kere normal atmış bir atıcının artık tutucunun göğsüne topu atacağını bilen er vurucu da ona göre pozisyon alır.
tutucu topu tutamaz ve düşürürse vurucu topa vurmamış olsa bile koşma hakkına sahiptir ve base'e ulaşıp ilerleyebilir. bazen de vurucular abanmazlar gelen topa ve sadece blok koyarlar, yerde tıngır tıngır yuvarlanarak aksi yöne ilerleyen bu tür vuruşlar da taktiksel ve puansal açıdan yararlıdır.
Out olayını şu videodan canlı olarak görebilirsiniz
Oyunda atıcının önemi
"ulen adam topu atıyor, vurursa vuruyor karşısındaki vuramazsa da vuramıyor işte büyütmenin alemi ne" diyenler vardır muhtemelen. öyle değil işte... beyzbol'un güzelliği olayın neredeyse tamamen atıcıda olması. yani şimdi ben çıkarım o sahaya, hasbelkader topa vururum, kollarım da kaslı maslı alırım topu atarım outa... hop kolbastı oynaya oynaya koşarım alırım sayımı, gerçekten yapabilirim bunu. işte bunu yaptırmamak tamamen atıcının elinde.
öyle taktikler vardır ki "vursun ama dandik vursun" der mesela atıcı. zira dandik vurdurmak da hikayedir. ya vurdurmayacaksın, ya da dandik vuracaksın. baktın karşında atanı vuran bir adam var, oyunun sonuna da gelmişsin, attığın kolun bir şekilde "abi bu kadar benden" demiş hop o zaman diğer kolunla atabilirsin. sergen misali bir solak olabilirsin, sağını hiç kullanmıyor olabilirsin ama bu da bir taktik.
ama tabi iki noktaya dikkat etmek gerek:
birincisi atıcının vurma alanı içindeki bölüme topu atabilmek.
ikincisi... aslında bir tane dikkat edilmesi gereken şey varmış. işte o arkadaki hakemin görevi tamamen bu, atıcının vurabileceği alanı belirliyor. bakıyor arkadan "vurabilirdin koçum vurmadın topa" diyor. bilmem anlatabiliyor muyum... aleni olarak bir ölçüt olmadığından da en çok hakem münakaşasının yaşandığı sporlardan birisi bu. futbolla eş koşarsak kalenin direkleri olmaması gibi bir durum. direkler olmasaydı "adamın gol dedi" den öteye ilerleyemezdik sanırım.