Anakin Skywalker Neden Karanlık Tarafa Geçip Darth Vader Oldu?

Anakin Skywalker, Jedi düzeninin kahramanıyken nasıl oldu da Galaktik İmparatorluk’un en korkulan ismi Darth Vader’a dönüştü?
Anakin Skywalker Neden Karanlık Tarafa Geçip Darth Vader Oldu?

buna katkıda bulunan esasında birçok şey vardı. ama bu süreci analiz etmemiz gerekiyor:

anakin ve annesi tatooine'de köleydi. watto'nun kölesi olmadan önce, kölelerine her zaman iyi davranmayan hutt'ların kölesiydiler. ancak watto'nun bir bahiste onları kazanmasıyla biraz rahatladılar çünkü watto, bir nebze daha hoşgörülüydü, yine de köle hayatıydı nihayetinde.

ardından, qui-gon jinn ortaya çıktı. 

anakin'in örnek aldığı, özgürlüğüne kavuştuğu ve "kısa sürede" bilge bir baba figürü olarak gördüğü bir jedi ustası. ve başına gelenleri de gayet iyi biliyorsunuz.

yani ilk filmde sadece kötü yaşam koşullarını değil, aynı zamanda yakın olduğu ve bağlılık duyduğu birinin de ölümünü görüyoruz.

anakin bir jedi olarak eğitilirken, jedi konseyi'nin anakin'i eğitme fikrinden hoşlanmadığını söylemek biraz hafif kalırdı. zira, jedi'lar genellikle çocukları, bağ kurabilecekleri yaşa gelmeden çok önce alırlar, böylece gençlik yıllarında kolayca eğitilebilirler. (bkz: star wars evreninde tarihsel ve kültürel izler/@sesarium) ancak anakin bu eğitim yaşından çok büyüktü. esasında, bu geleneğin kurulmasından bu yana binlerce yıl geçtiği için, o zamana kadar aksi şekilde oluşabilecek bu tip bir durum ile deneyim sahibi değillerdi. yani anakin'i nasıl etkili bir şekilde idare edeceklerini bilemeyeceklerini açıkça söyleyebilirsiniz. bu yüzden onu, bir şekilde, idare ettiler ki bu da açıkça etkili değildi.


mace windu... çoğu kişi bilmez ama mace windu olağanüstü yetenekliydi. genç yaşta bile, jedi konseyi onun seçilmiş kişi olduğunu uzun bir müddet düşündü. ve bu zihniyetle tarikat tarafından yetiştirildi. anakin üzerinde bazı testler yaptıklarında mace windu'dan çok daha iyiydi ve konsey anakin'i aşağı yukarı seçilmiş kişi olarak kabul etmeye başladığında, mace, anakin'e konseyden farklı olarak hep tereddüt ile baktı; ona her zaman güvensizlik duydu ve hatta anakin'e sürekli zor anlar yaşattı.

bu da anakin'in 2. bölüm'de aşağılanma duygusu yaşamasına ve en büyük şikayetlerinden biri olan kendisine hala bir çocukmuş gibi davranılmasına yol açtı.

ardından bölüm 2'de anakin, annesinin acı çekip öldüğüne dair sanrılar görmeye başlar. bu, güçlü bir bağ idi, fakat jedi öğretileri dışında bir başka kimsete böyle derin bağ kurmak bile yasak olmasına rağmen anakin fiziksel olarak da hislerinin peşinden gitti. tatooine'e doğru aceleyle yola çıktı...

bir zamanlar yoda'dan anakin'e, "korku karanlık tarafın yoludur. korku öfkeye, öfke nefrete, nefret acıya yol açar... sende çok fazla korku hissediyorum" demişti.
anakin korkuyordu. her zaman.

ilk başta annesini bir daha asla göremeyeceğinden korkuyordu. yıllar geçtikçe bu korku büyüdü ve annesini kaybetme korkusu ona yakın geleceği görme yeteneği kazandırmıştı. fakat bu vizyonlar sadece geleceğin örüntüleriydi ve geç kalmıştı, annesi kollarında öldü. o zamanlar sahip olduğu en güçlü bağ koptu.

annesini kaybettikten sonra korkusu, kum insanlarına karşı büyük bir öfke ve nefrete dönüştü ve bu da onu, aralarında masumların da bulunduğu onlarca insanı katletmeye yöneltti.

ve anakin'in annesini görmesine izin vermediği için jedi'lara karşı bir düşmanlık beslemiş olabileceğini hayal etmek zor değil. hatta, eğer yapabilseydi bunu engelleyebileceğini bile düşünmüş olabilir.

sonra, padme, anakin skywalker ile birlikte naboo’daki inzivadayken, şömine başında geçer. bu sahnede en başta bahsettiğim, oldukça dikkat çekici, siyah dantel detaylı, omuzsuz bir korse elbise giymektedir. kıyafet, hem zarif hem de oldukça baştan çıkarıcı bir şekilde tasarlanmıştır.

anakin, padme’ye duyduğu hisleri artık içinde tutamaz haldedir ve açıkça dile getirir. onunla birlikte olmanın acı verdiğini, çünkü jedi kuralları gereği bir ilişkiye girmesinin yasak olduğunu söyler. padme ise anakin'in bu hislerine karşılık verse de geri durmaya çalışır. hem kendisini hem karşısındakini "böyle bir şeyin mümkün olamayacağına" ikna etmeye çalışır. 


hatta, lucas'ın bu elbiseyi seçmesindeki amacının, elbisedeki boynu saran, siyah şal ile vader'ın en ikonik hareketi olan güç boğma hareketinin yansıması olduğu söylenir.

bu artık geri dönülmez noktadır. 

bu elbise, anakin’in arzuları, yasakları, korkuları ve bastırılmış kimliğiyle yüzleştiği andır. bir yandan fiziksel çekim, diğer yandan jedi’ların dayattığı ilkeler. ve bu elbise, yalnızca padme’yi çekici göstermek için değil, anakin’in içindeki fırtınayı dışsallaştırmak için sahneye konmuştur.

--- spoiler ---

yine de süreci devam ettirelim ki daha iyi anlayalım.

--- spoiler ---

klon savaşları başladı. genç anakin derhal general olarak savaşa attılar. jedi'ların savaşa yoğun bir şekilde dahil olması jedi kurallarının bir başka ihlaliydi. anakin hiçbir şey söylememesine rağmen bunları biliyordu. şüphesiz bu durum onu çok etkiledi. neden kuralları bu kadar büyük bir şekilde ihlal etmeye gönüllüydüler de annesini görmek gibi küçük şeyler konusunda bu kadar katıydılar, suali hep kafasındaydı. bu sebeple de padme ile illişkisini de gizli olarak yürütmeye devam etti. yani jedi'ların bu içsel politikaları onu dürüst olmaktan uzaklaştırmış oldu.

palpatine, klon savaşlarının bu döneminde, özellikle anakin'in güvenini kazanıp duygularını etkileyebilmek amacıyla anakin'le yakın bir dostluk kurmaya başladı. hatta zaman zaman amakin'in düşüncelerine bu jedi'lara karşı güvensizlik tohumları ekerek, anakin'in bizzat deneyimlediği şeylere bir yenisini daha ekledi.

anakin'in kahramanca eylemlerine ve yeteneklerine rağmen, kendisine, konsey ve mace windu tarafından hala güvenilmiyordu. bu, onu konseye atayıp "master" yapmayı reddettiklerinde açıkça görülüyor keza. özünde, bizimle bu odada oturmanıza izin veriliyor, ancak tartıştığımız hiçbir şey hakkında söz sahibi olmanıza izin verilmiyor. mecazi bir tokat gibi...

dahası, anakin'den şansölye'ye casusluk yapmasını istiyorlardıo. anakin'in sırdaşı ve yakın arkadaşı olarak gördüğü bir şansölye. ve esasında bu da yasak kabul edilen bir eylemdi, yani jedi'ların siyasete karışmaması, hele ki siyasi casusluk yapması... bu da jedi'ların jedi kurallarına sadece kendi çıkarları olduğunda esnettiğinin bir kanıtıydı.

sonra anakin, karısı padme'nin, hamile olduğunu öğrendi, bu durum, ilişkilerinin ifşa olabileceği anlamına gelir. burada içsel bir "korku"ya daha kapılır.
bu süreçte, padme anakin’in dönüştüğünü şeyi görmüş, bir yıkım yaşamış ve fiziksel olarak değil, duygusal ve ruhsal çöküş nedeniyle yaşam isteiğini kaybetmiştir.

anakin de padme'nin öleceğine dair vizyonlar görür, tıpkı annesi shmi'nin başına gelenler gibi. ilk başta anakin, ne yapması gerektiği konusunda,kaybetmekten korktuğu kişiyi tam olarak açıklamadan, jedi'lara danışır. ve tabii ki yoda ona sadece onları bırakmasını ve kuvvete katıldıkları için öldükleri için mutlu olmasını söyler. orada anakin, ölebilecek birini korumak için yardım istiyorken tek söyledikleri "bırak olsun ve onlar için mutlu ol." söylemini cevap olarak almıştır.
bu sırada umutsuz ve korku dolu hissediyordu. çünkü zaten baba figürünü, annesini kaybetmişti ve bir ağabey figürünü kaybetmenin acısını yaşamak zorunda kalmıştı (gerçek olmasa da acıyı hissediyordu) ve neredeyse padawanını kaybediyordu (canon'a sonradan da eklense). şimdi de hamile karısını kaybetme korkusu yaşıyordu.

palpatine de bu korkuyu hissedebiliyordu. bu yüzden anakin'e bilge darth plaguis'in hikayesini anlattı. sith'in sevdiklerini kurtarma gücüne sahip olduğunu ve bunun jedi'ların bilmesini istemediği bir bilgi olduğunu, çünkü bunun bir sith hikayesi olduğunu ve jedi'ların bu gücün doğa dışı olduğunu düşündüğünü anlattı. bu, anakin'in karanlık tarafı düşünmesine neden oldu.


ama sonra anakin noktaları birleştirir ve palpatine'in sith lordu olduğunu keşfeder ve bunu usta windu'ya bildirir. mace de, eğer bu doğruysa, sonunda anakin'e güveneceğine karar verir. yani şu anda anakin'e güvenmediğini anakin de biliyordu. ancak anakin bunu bildirdiğinde, palpatine'in sadece gözaltına alınacağını düşünmüştü. ve belki de o süreçte hala onun bilgisine erişebilirdi. ancak mace windu, palpatine'i anında infaz etmeye karar verdi. bu anakin için iyi olmazdı. çünkü palpatine ölürse, padme'nin de öleceği garanti olurdu.

yani anakin'in bu noktada bir kararı vardı. windu'nun arkadaşı palpatine'i öldürmesine ve padme'yi de kaybetmesine izin verecekti. ya da sith'e dönüp palpatine'i koruyup padme'yi kurtaracaktı. böylece mace windu'nun ellerini kesti, ardından windu da palpatine tarafından öldürüldü. elbette ilk başta biraz pişmanlık duydu. ama sonra kendi zihninde bunun kendisi için en iyi hareket tarzı olduğunu ve artık tamamen dönüştüğünü anladı.

yani mesele sadece aşk değildi, aynı zamanda sevdiklerini kaybetme korkusu ve jedi'ların bu durumu kötü idare etmesiydi. jedi'ların kuralları kendileri için en uygun şekilde uygulamaları ikiyüzlülüktü. ve onu asıl vuran, bu etkenlere ek olarak palpatine'in manipülasyonuydu. travma geçmişi ve kendisine sevgi ve destek veren insanları kaybetmekten korkusu, güvensizliği, korumacı bir tavır, kaygı ve kızgınlığa yol açıyordu.

palpatine, anakin'in korku ve öfkesinin son derece mantıklı olduğunu açıkladı ve bu karanlık duygular ile ona ümit vaat etti.