Anadolu Efes, Hangi Şeyleri Doğru Yaptı da Barcelona'yı Rahat Bir Oyunla Mağlup Etti?
17 kasım 2022 anadolu efes barcelona maçı, sonunda biraz head coach dokunuşu gördüğümüz bir karşılaşma oldu
sevgili hocam ergin ataman'a bir soru sormak istiyorum, biraz kendini sahaya vermen için rakibin seninle bireysel husumeti mi olması gerekiyor hocam? efes maçlarından önce milli takım konuşuyorsun, milli takıma gidip efes, acayip bir şekilde demotive ve konsantrasyondan uzak bir sezon başlangıcı yaptın.
efes için her sene başında alıştık yavaş ve ritimsiz başlangıca ama bu sene özellikle ergin hocanın milli takım beraberliğine bağlamak istiyorum bu başlangıcı. çünkü hoca efes başında o kadar alıştı ki kazanmaya, o winner ruhu milli takıma taşıyamayınca tüm saha içi konsantrasyonu dağıldı ve bu efes'e de yansıdı.
bu ligde artık her takım efes'i yenmek için kadro kuruyor
efes makinesi nasıl çalışır, tepede kısalar mümkün olduğunda kararların tamamını verir, hatta ilk 3 hücum opsiyonu direkt kısalar ve onların üstüne setlerden oluşur. eğer miss match veya çok formda bir uzun yoksa top oraya inmez. savunmada da yükü uzunlar çeker, hem bekçilik yapar hemde rebound kovalar. savunma sertliği de maalesef ön alandan değil, uzunlardan başlar.
efes'e her takım tepede şiddetli bir baskı yapıyor, burada amaç mümkün olduğunca kısanın elinden topu çıkarmak en iyi senaryoda uzunlara inmesini sağlamak veya olmadı forvetin karar vermesini sağlamak. sağlıklı bir simon bu baskıyı mahvedebiliyordu ama hatta birçok maç topla micic ve larkin'den bile fazla haşır neşir oluyordu ama artık simon yok. clyburn çok çok özel bir oyuncu ama bir guard gibi karar verici olmasını bekleyemeyiz. top clyburn'a hücum etsin diye verilir, oyun kursun diye verilmez. o da bunu yapıyor sene başından beri, hatta verimli ve iyi de yapıyor ama yetmiyor. çünkü efes makinesinin ihtiyacı olan tek şey bu değil, bu yüzden micic çok kritik, larkin çok önemli işte. çünkü onlar hem hücum ediyor hemde o akışkanlığı uyacak şekilde takımın dişlilerini doğru zamanlarda çalıştırıyor. clyburn kariyeri boyunca böyle bir oyuncu olmadı, efes'te neye evrilir bilemeyiz çünkü adam her sene değişe değişe ve üstüne koya koya ilerletti kariyerini. burada yalnızca cska'daki alışkanlıklarını sürdürüyor ki bu çok normal, orada böyle bir clyburn olduğu için tüm avrupa transfer etmek istedi zaten.
barcelona maça yine micic'e tepede switch yaparak ve çok yüksek baskı yaparak başladı, tıpkı diğer rakipler gibi
ataman burada 2 önemli dokunuş yaptı, birincisi clyburn'u kenardan getirdi ki bu micic baskı altındayken clyburn'e top gelip onun iso oynamasının önüne geçti, yani top dolaştı. ikinci dokunuş ise polonara'yı sahaya atıp uzun rotasyonunu daha maçın başında çeşitlendirdi. m'baye çok özel bir gece geçirince polonara az süre aldı ama eminim ki hocanın kafasındaki plan bu süreleri 22-18 / 24-16 gibi oldukça dengeli kullanmaktı. amath 24 dakika civarında oynadı ama 4 dakika gibi bir süreyi clyburn kaptı orada çünkü özellikle son çeyrek buna ihtiyaç vardı.
micic tepede baskıyı yiyince topu elden çıkarmak zorunda kaldı
bu anlarda clyburn'un olmaması efes forvetlerinin diplere kadar alan yerleşimi yapmasını sağladı ve tam bu noktada 2 önemli senaryo gerçekleşti. oyun geometrik olarak perimetre dışında oldukça yaygın bir noktaya evrildi, her iki dip çizgide birer şutör forvetin olması pick'e gelen pivotun devrilme alanını genişletti ve micic'e savunma tercihine bağlı olarak aşağıdaki senaryoları oynama fırsatı verdi.
1. barcelona uzunu micic'in üstünde kaldığında içeride geniş alanda bire bir kalan efes pivotu ve barcelona kısası üstünden miss match (ters eşleşme).
2. bu miss match'e gelen yardım sonucunda diplerde bomboş kalan efes forvetleri üstünden şut imkanı.
işte her iki senaryoyu da iyi ve verimli oynadı efes. özellikle bryant ve m'baye'nin bulduğu skorlar bu anlamda değerlendirildiğinde sürpriz değil.
maçın ikinci yarısında savunmada da vanalar sıkılınca maç sonu biraz ritm kaybedilmesine rağmen rahat bir şekilde karşılaşma kazanıldı ve takım biraz özgüven kazandı. clyburn ve micic başta olmak üzere süre alan herkes zizic'i ayırırsak oldukça verimliydi. çok iyi savunma yapıldı diyemem ama iyi de bir savunma yapıldı. böyle olunca da keyifli bir galibiyet oldu.
her iki coach hakkında da yazmak istediğim bir şeyler var
beyler bu kadar mı nefret ediyorsunuz birbirinizden? saras tüm kontrolünü kaybetti maç içinde ve hatta maç sonu ağır bir ithamla tomislav mijatovic'in üstüne yürüdü. ergin hoca ise o kadar hırslıydı ki saras ve barcelona karşısında 14 sayı fark varken takımın ritmi bozulma pahasına teknik faul aldı ve maç skoru yakın bittiyse o anların etkisi çok büyük. yoksa efes +15 gibi bir farkla maçı çok rahat bitirebilirdi.