TEKNOLOJİ 4 Aralık 2024
5,2b OKUNMA     38 PAYLAŞIM

Zihin Sağlığının Sosyal Medya Bağımlılığı Yüzünden Yitirilmesi: Beyin Çürümesi (Brain Rot)

Oxford Üniversitesi yılın sözcüğü 2024? Oxford Üniversitesi tarafından yılın sözcüğü seçilen brain rot kavramını inceliyoruz.

Brain rot nedir?

bilginin aşırı yüklenmesi anlamına da gelen brain rot; bazen internet bağımlılığı, sosyal medya kullanımı veya aşırı dijital içerik tüketimi nedeniyle beyin üzerinde olumsuz etkiler yaratılması bağlamında da kullanılanabilir.

sürekli olarak dikkat dağıtıcı içeriklerle meşgul olmak kişinin zihinsel sağlığını ve konsantrasyonunu olumsuz etkiliyor bu özellikle sosyal medyada geçirilen uzun süreler ve yani sürekli kaydırma gibi eylemler brain rota sebep olabiliyor.

son yıllarda hepimizin hayatında önemli bir yer edinen bir terim bu

oxford'un 2024 yılı kelimesi seçilen bu kavram, özellikle sosyal medyada ve internette gördüğümüz, zihinsel ve entelektüel olarak bizi geriye götüren içeriklere karşı duyulan toplumsal endişenin bir yansıması.

"brain rot" (beyin çürümesi), kişinin zihinsel veya entelektüel durumunun, özellikle düşük kaliteli ve zorlayıcı olmayan içeriklerin aşırı tüketilmesinden kaynaklanarak bozulduğu varsayılan bir durumu tanımlar. kısacası, sosyal medyada sürekli olarak tıklandıkça tıklanan o anlamsız, gereksiz videolar ve paylaşımlar, insanı mental olarak da çürütür diyor. (bu entryi yazarken, canım sıkıldı, arkada 10 dk'lık izlemeden anlşılacak videolar dönüyor) 2024 yılında, bu terim daha da popülerleşti çünkü insanlar giderek daha fazla internetin ve sosyal medyanın bu olumsuz etkilerinden şikayetçi olmaya başladılar.

araştırmalarıma göre, "brain rot" teriminin kökeni 1854 yılına kadar dayanıyor. henry david thoreau'nun walden adlı eserinde, doğal yaşamın savunucusu olan thoreau, insanların karmaşık düşünceler yerine basit düşünceleri tercih etmelerini eleştiriyor ve bu durumu "brain rot" (beyin çürümesi) olarak tanımlıyor. o dönemde, toplumu entelektüel çöküşün eşiğine gelmiş olarak gören thoreau, bugünün hızlı, yüzeysel internet kültürüne benzer bir şekilde düşüncelerin ve içeriklerin değerini küçümseyen bir toplum yapısına dikkat çekiyor.

ancak 2024'te bu terim, dijital çağın etkisiyle farklı bir anlam kazandı. artık "brain rot" sosyal medyada zaman geçirmek, düşük kaliteli içeriklere maruz kalmak ve bu içeriklerin insan zihnine etkisi olarak kabul ediliyor. tiktok gibi platformlarda başlayan bu dil, zamanla daha geniş kitlelere yayılmaya başladı. özellikle gen z ve gen alpha bu terimi, eğlenceli bir şekilde ama aynı zamanda düşündürücü bir şekilde kullanmaya başladılar.

birçok insan, "brain rot"u bir şekilde alaycı bir şekilde benimsedi

"çürüyen beyin" şeklinde mizahi paylaşımlar, içerik üreticilerinin düşük kaliteli video serilerinden, memelere kadar her şeyde bu kavramı esprili bir şekilde kullanıyorlar. ancak bu terim sadece şaka yapmaktan ibaret değil. çünkü uzmanlar, sosyal medyanın, özellikle çocuklar ve gençler üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiyor. aşırı miktarda zaman geçirilen sosyal medya, bilgi kirliliği ve düşük kaliteli içeriklerin insan sağlığı üzerinde uzun vadede negatif etkiler yarattığı savunuluyor. hatta bazı psikologlar, "brain rot" terimini bir tür zihinsel yorgunluk olarak tanımlıyorlar.

"brain rot", internet kültürünün ve sosyal medyanın etrafında dönen bir kavram olarak zamanla daha geniş anlamlar kazandı. özellikle "skibidi toilet" gibi viral içerikler ve "only in ohio" gibi garip internet meme’leri ile bu kavram bir dil halini aldı. bunlar, “brain rot dilinin” örnekleri olarak karşımıza çıkıyor: “skibidi” şimdi anlamlı ama anlamsız bir şey olarak kullanılırken, “ohio” ise garip ve utandırıcı bir şey olarak tanımlanıyor.

birçok genç, "brain rot"u aslında bir nevi kendilerini tanımlayan bir kavram olarak benimsemiş durumda. internet üzerinden hızla yayılan bu tür dil, bir yandan bu içeriklere karşı eleştiri yaparken bir yandan da kendisini bu kültürün bir parçası olarak kabul ediyor. bu da gençlerin içinde bulundukları dijital kültüre karşı bir tür “öz farkındalık” geliştirdiklerini gösteriyor. yani, aslında ne içindesin çemberin, ne de dışında yer alabiliyorsun.

"brain rot" sadece internetin kötü etkilerini anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda insanın kendini bu kültürde nasıl bulduğunu ve buradan nasıl çıktığını sorgulayan derin bir kavram. birçoğumuz için bu terim, sadece şikayet değil, aynı zamanda kendimize ayna tutan bir uyarı.