BİLİM 18 Eylül 2020
28,9b OKUNMA     508 PAYLAŞIM

Zaman Neden Bazen Çok Hızlı Geçiyor Gibi Gelirken Bazen Çok Yavaş Akar?

Bazen zamanın nasıl akıp geçtiğini anlayamıyoruz, bazen ise saniyeler geçmek bilmiyor. Bu algı farkının sebebi nedir tam olarak? Basitçe açıklamaya çalışalım.

bazen zamanın çok hızlı geçtiğini bazen de olması gerekenden yavaş geçtiğini hissederiz. aslında bu zihnimizde sağlam bir temeli olan bir yanılsamadır.

zaman deneyimimiz esnektir; bazı durumlarda hızlı akar, bazılarında yavaşlar. hatta bazı zamanların olağanüstü bir dereceye kadar yavaşladığı görülmüş bazı bilinç durumları (psikedelik ilaç veya uyuşturucu etkisi altında, travmatik durumlarda) bile vardır. bunların altında yatan neden zamanı deneyimleme biçimimizdir. bunu“gerçek sıcaklık ve hissedilen sıcaklık” deneyimine benzetebiliriz.

farklı zaman deneyimlerimizin arkasında bazı psikolojik süreçler yatar. bu süreçlerin, çoğu insanın yaşadığı birçok temel belirtileri vardır. bunlardan biri, zaman ilerledikçe daha da hızlı ilerliyor gibi görünmesi. bu zamanın hızlı geçtiği yanılgısı aslında rutinlerimizle alakalı bir durumdur. bir diğeri, yeni ortamlara ve deneyimlere maruz kaldığımızda zamanın yavaşladığının hissedilmesi. bu da rutinlerin dışına çıkmakla alakalı bir durum. örneğin bir yere ilk defa gidiyorsanız gidiş yolu uzun, dönüş yolu daha kısa gelecektir. çünkü gidiş yolu sizin için rutin dışıdır ve beyin onu rutinleştirmek için fazlasıyla bilgi işler. böylece dönüş yolu artık sizin için rutinleşir.

bu iki yasa aynı temel faktörden kaynaklanır: zaman deneyimlerimiz ile zihinlerimizdeki bilgi miktarı (algılar, duygular ve düşünceler dahil) arasındaki ilişki. o an beynimiz ne kadar fazla bilgi işliyorsa, zaman bizim için bir o kadar yavaş geçer. yük altındaki bilgisayarın yavaşlaması gibidir yani.

bu kısmen çocukluk döneminde zamanın neden bu kadar yavaş geçtiğini ve yaşlandıkça hızlanmaya başladığını açıklıyor. çocuklar için dünya, yeni deneyimler ve taze duyumlarla dolu bir yerdir. yetişkin bir insana göre çevresinden aldığı bilgileri sürekli işler çünkü bir çocuk için çoğu şey yenidir. yaşlandıkça daha az yeni deneyimlerimiz olur ve çevremizdeki dünya gittikçe daha aşina olduğumuz bir hale gelir, yani zihnimiz rutinleşir. işte bu noktada zaman deneyimimizde değişiyor. günlerin birbiri ardına daha hızlı geçtiğini, giderek daha hızlı yaşlandığımızı düşünmemize neden oluyor. aslında bu yanılgı tamamen zihnimizin bilgi işleme sıklığından kaynaklanıyor.

rutinleşmek, daha az bilgi işlediğimiz anlamına gelir ve bizim için zaman hızlanıyor gibi görünüyor ise öyleyse, bilinmeyen bir ortamda zaman tecrübemizin genişlemesi gerekir. çünkü bilinmeyen bir ortamda zihinlerimiz rutinin dışına çıktığımız için ister istemez normalden daha fazla bilgi işler. örneğin yabancı bir ülkeye gittiğinizde çevrenize karşı çok daha hassassınızdır. her şey yabancı ve yenidir, bu yüzden çok daha fazla dikkat eder ve daha fazla bilgi işlersiniz. tanıdık olmayan bir grup insanla yeni şeyler öğrenirken veya deneyimlerken de durum aynıdır. bunun yerine normal rutininizi takip ederseniz, algısal olarak zaman sizin için daha hızlı geçecektir.