HAVACILIK 9 Haziran 2021
59,7b OKUNMA     558 PAYLAŞIM

Yolcu Uçağını Kaçıran Rus Mahkumların Pakistan'a Zorunlu İniş Yaptığı Kulak Yakan Hikaye

20 Ağustos 1990'da Aeroflot Tu-154 isimli Sovyet yolcu uçağını kaçıran mahkumların hikayesi süper trajikomik bir şekilde bitiyor. Bugün iyi bir hikaye okumadıysanız şimdi tam sırası.

sscb'nin son yıllarında yaşanmış olan fakat dünyanın pek bilmediği bir uçak kaçırma vakası, detaylarıyla yaran olaylardan sayılmayı hak ediyor zannımca.

1990 senesi, rusların yakutistan (yakutya) adını verdiği, bizim bugün saha özerk cumhuriyeti dediğimiz ülkenin neryungri adlı şehrinden başkent yakutsk'a on iki mahkum nakledilmek istenir. yolların durumu kötü olduğu için uçakla gönderileceklerdir. kıçı kırık mahkumlara devlet özel uçak kaldırmayacağı için haliyle aeroflot tupolev tu-154b-2 model bir yolcu uçağına bindirilirler. uçakta personel hariç yüzün üzerinde sivil yolcu ve üç adet güvenlik görevlisi vardır. uçuşun ortasında mahkumlardan birisi namlusu kesilmiş bir tüfek çıkarır. bir diğer mahkum ise sahte bir bomba göstererek uçağı havaya uçuracaklarını beyan ederek mahkumlara refakat eden görevlilerin silahlarını ele geçirir.


silahı ve sahte bombayı nasıl soktukları belli değil. muhtemelen kolayca teslim olan güvenlik görevlileri de işin içindeler. asıl saçmalık ise bundan sonra başlıyor. önce uçağı kalktıkları havalimanına geri getiriyorlar. talepleri hapishanede olan ve bütün planı kurgulayan elebaşlarını ve bir kaç kişiyi daha alıp başka bir yere uçmak. nitekim öyle de oluyor. pilot kaçırıldıkları bilgisini inişten önce ulaştırmayı başarıyor. bütün havalimanı boşaltılıyor, özel harekat alana sevk ediliyor fakat nedense müdahale edilmiyor. istedikleri mahkumları uçağa aldıktan sonra mahkumlar iki otomatik tüfek, yedi çelek yelek, telsiz, paraşüt gibi bir sürü ihtiyaca karşılık uçaktaki kadın ve çocukları serbest bırakıyorlar.

kgb'nin olaya müdahale etmeme sebebinin bu olaydan kısa bir süre önce yaşanan benzer bir uçak kaçırma vakasında yaşanan skandal olduğu söylenir. önceki vakada yolcuları serbest bırakma aşamasında çıkan çatışmada bir kaç düzine sivil öldürüldüğü için kgb aynı topa tekrar girmek istemez. mahkumlara istedikleri verilir fakat yakıt ikmali bir şekilde unutturulur. bu arada altı mahkum grupla ilgilerinin olmadığını belirterek sivillerle birlikte uçaktan inerler.

mahkumların elinde yedi kişilik mürettebat ile birlikte toplam 36 rehine vardır

haydut grubunun başı olan evdokimov, suç ortaklarına paraşüt giydirip, uçak pilotuna; "merak etmeyin size bir zarar vermeyeceğiz, bir süre sonra uçaktan özgürlüğümüze doğru atlayacağız" der fakat sebebi belirsiz şekilde bu durum gerçekleşmez. uçak yakıt azlığı nedeniyle önce krasnoyarsk'a iniş yapar. yakıt ikmali sonrası uçak özbekistan'ın başkenti olan taşkent'e iner. burada da özel harekat timleri beklemektedir fakat yine bir müdahale olmaz.

mahkumlar uçağı pistte güvenli bir alana çekerek pilotlar hariç diğer mürettebatı serbest bırakırlar. tekrar yakıt ikmali yapıldıktan sonra sabahın erken saatlerinde uçuşa geçerler. diğer tüm absürtlükler bir yana asıl yaran olaylar tam burada başlar. daha önce uçak kaçırıp isveç'te tutuklanarak iade edilen aleksey shcherbakov gibi vakaları iyi bilen kendince kurnaz mahkumlar suçlu iadesi yapılmadığından emin oldukları pakistan'a gitmeye karar verirler. hava sınırını izinsiz geçerek karaçi'ye inmek isteyen uçağa pakistanlı yetkililer izin vermezler. öyle ki uçağı düşürmekle tehdit ederek savaş uçaklarıyla taciz ederler. bir buçuk saat sonra pilotlar yakıtlarının bitmek üzere olduğunu söylediğinde inişlerine izin verilir.

tam bir prison break hikayesi

inişten kısa bir süre sonra mahkumlar pakistan polisine teslim olur. yolcu uçağı ve rehineler ise sscb'e iade edilir. mahkumlar bir konuda haklı çıkarlar. pakistan'ın suçlu iadesine dair bir anlaşması yoktur fakat uçak kaçırmanın cezası bu ülkede idamdır. pakistan mahkemesi bir hafta sonra terörist olarak nitelediği sscb mahkumlarını idama mahkum eder. hepsi asılarak idam edilecektir. işin saçma tarafı sscb'de hiç birisi idam veya ömür boyu hapis mahkumu değildirler. kalsalardı bazıları 10 sene içerisinde tahliye edilecekti. idam cezasını duyan sergei sapov kendisini hücrede asarak intihar eder. mahkumlardan vladimir petrov kalp krizinden ölürken suç ortağı sergei shubenkov da bir hafta sonra intihar eder.


bütün bu olaylar hepi topu uçağın inişinden sonraki iki haftada cereyan eder

birkaç sene sonra cezaları önce ömür boyu hapise çevirilir. sekizinci yılın başında pakistan'ın bağımsızlığının 50. yılı olması sebebiyle dönemin cumhurbaşkanı rafik tarar mahkumlara af çıkarır. tüm bu yıllar boyunca, dışişleri bakanlığı ve sscb başsavcılığı ve ardından rusya yetkililerine mektup yazarak sscb'e geri dönmek istediklerini belirtirler. çünkü bulundukları ortam kaçtıkları cezaevinden çok daha kötüdür. rusya'da iade için gerçekten uğraşır fakat pakistan af ile serbest bırakana değin yanıt dahi vermez.

rus devleti mahkumlardan rus asıllı olanları masraflarını ödeyerek geri alır. isakov ve boblov, neryungri cezaevine iade edilir. moloshnikov, khachenko, evdokimov ve somov, habarovsk adlı genellikle terör suçluların bulunduğu bir cezaevine transfer edilir. önceki cezalarına ek olarak firar, uçak kaçırma, terör vs. bilumum suç eklenerek uzun yıllar tutukluğa mahkum edilirler. pakistan'da geçirdikleri sekiz sene ise dikkate alınmaz zira rus adalet sistemi için başka ülkede çektiğin cezanın hiç bir değeri yoktur. kıçlarını kırıp yeni cezaevine transfer olsalar, belki de boris yeltsin döneminde af ile dışarı çıkabileceklerdi. bunun yerine sekiz sene pakistan'ın en leş mapus damlarında patates olmuşlar. yetmedi kalan cezalarının üzerine en az 15 yıl yiyerek kombo yapmışlar. salaklık mı talihsizlik mi ne derseniz deyin. ben buna anıra anıra güldüm. bunu ekşi sözlük'teki yaran olaylar başlığına yazma sebebim de budur.

son olarak

rus hükümetinin ilgilenmediği, ukrayna asıllı iki mahkum ise pakistan'a ilk geldikleri andan itibaren olayı çözerek müslüman olmuşlar. diğerleri her gün kötek yiyip bilumum bok püsürle uğraşırken bunlara daha insanca yaklaşılmış. ayrı temiz hücrelerde kalıp gardiyanlarla birlikte doğru düzgün yemek yemişler. bu yüzden diğer mahkumlarla aralarında araz çıkmış. sscb yıkıldığı için rusya onları ukrayna hükümetine bırakmış. ukrayna ise olayı ciddiye dahi almamış. birisinin pakistan'da kalıp evlendiği ve müslüman olarak hayatına devam ettiği söyleniyor. maxim levchenko adlı diğer mahkum ise kendi imkanlarıyla ukrayna'ya dönmüş ve hala kiev'de yaşıyormuş. cezası sscb dönemi kesildiği için bağımsız ukrayna'da hiç bir suçla ilişkilendirilmemiş.

bu arada bazılarıyla ufak tefek röportajlar yapılmış

hepsinin ortak kanaati sibirya'da bir gulag'da olsaydım da karaçi'de bir hapishaneye hiç gitmeseydim şeklinde. artık nasıl bir ortama düştülerse hepsi rusların auschwitz'i sayılan kolyma dahi pakistan hapishanelerinin yanında cennet sayılır diyorlar.

bu da olaya dair özet rusça wiki: https://ru.wikipedia.org/…ki/угон_ту-154_в_пакистан