Yeni Mezun Mühendislere İş Hayatında Yardımcı Olabilecek Tavsiyeler
oldunuz sanmayın, daha hiçbir şey değilsiniz
- sabretmeyi bi öğrenin, okuldan çıkarken bilgi olarak en fazla 15%, sektörüne göre belki 1% yeterlilikte olduğunuzu idrak edin. bol bol gözlem yapın, işi işte öğrenin.
- ilk 3 yılınızda bir kaç sektör değiştirebilirsiniz, en iyisi tecrübe ederek tanımaktır ama en geç 5inci yılda sektörünüzü belirlemiş olun.. deniyorum diye de altı ayda bir iş değiştirmeyin, ayarını tutturun.
- teknikerlerle çalışıyorsanız amirlik taslamayın, suya götürür susuz getirirler. çalışanlar, amirlerine bilgi ve beceri yönünden kendilerini geliştirmişse saygı duyar, bu da ancak zaman ile olur. 20 yıllık astsubaya komutanlık yapmaya çalışan asteğmen gibi kendinize güldürmeyin. ukalalık etmeyin.
- ofis işi yapıyorsanız ikinci senede müdür olmadınız diye demotive olmayın, daha öyle title filan hak etmiyorsunuz. ironi filan değil, cidden hak etmiyorsunuz. mail atmayı, konuşmayı, pazarlık yapmayı, ekip kurmayı, bi dünya bilmeniz gereken şeyi bilmiyorsunuz; bilmediğinizi bilin. bunları zaman içinde öğrenmekten başka bir yolu yok.. elbette zaman geçmesine rağmen öğrenemeyen bir sığır olarak kalmanız da mümkün..
- daha çok hatalar yapacaksınız. teknik hatalardan çok sosyal hatalar yapacaksınız, bunları yapıp sonuçlarına katlanmadan yükselmeyi beklemeyin, hayal etmeyin, bana denk gelirseniz hele talep bile etmeyin.
- yöneticilerden fazla bildiğinizi, bütün işi sizin yaptığıınızı ama parayı patronun aldığını filan... çok rica ediyorum.
şimdi title'lara filan çok takan tiplerden olduğunuz için, lafın içeriğine değil de kimin söylediğine bakarsınız: odtü elektrik lisans, itü enerji yüksek lisans diplomam var, yıldızda da ekonomi doktorası yapıyorum. 2009'dan beri iş hayatındayım, hala ben artık oldum demedim, her gün yeni bir şey öğreniyorum. sözlerimi ciddiye almanızı -sadece sizin iyiliğiniz için- umuyorum.
- sertifika alın, o alın, bu alın demeyeceğim. kaliteci olacaksınız kaliteyle ilgili sertifikaları alın ama tasarımcıysanız kimse size iso miso sormaz.
- şimdi çoğu makinacıda "abi çizim programı öğrenelim", "abi analiz programı öğrenelim" muhabbeti görüyorum. ben de yaptım bunu. çizim programı öğrenmekten çok; parça nasıl dizayn edilir, parça dizayn ederken nelere dikkat edilir design for manufacturing, gd&t ve genel olarak makina elemanları gibi daha derinlikli konulara yönelin derim ben. çizimi, analizi zaten yaparsınız ama neyi niçin yaptığınızı bilmeden çizmek size bir şey katmaz. paint kullanmaktan farkı olmaz yaptığınız işin.
- çok soru sorun. aklınızdaki en ufak soruyu bile sorun, peşini bırakmayın.
- ezbere, yalap şalap iş yapmayın. neden-sonuç bağlantılarını mutlaka kurun. temel teorilere mutlaka hakim olun. ders kitaplarınızı kesinlikle atmayın. hayat boyu onlara bakacaksınız ve feyz alacaksınız eheh.
-henüz hiçbir şey için geç değil. kendinizi eksik hissettiğiniz alanlarda ders kitaplarınıza başvurun. strain-stress eğrisi, rezonans frekansı, ısı iletim katsayısı, konveksiyon kat sayısı, reynolds sayısı vb gibi temelleri mülakatlarda soruyorlar. bildiğin formülünü soruyorlar ve büyük olursa ne olur, küçük olursa ne olur, ne işe yarıyor deşiyorlar. çok basit geliyor kulağa değil mi? "ben bunları zaten biliyorum aga" diyorsunuz ama eminim pek çoğunuz adam gibi bilmiyor. anlı şanlı üniversitelerden gelen kimseler bunlara adamakıllı cevap veremiyor. bunu da bizzat mülakatına gittiğim bir şirketin müdürü söylemişti.
- mezun olurken sizlere de söylemişlerdir. "bir yerden başla, sonra beğenmezsen değiştirirsin, sana iş mi yok, mühendis adamsın" saçmalığını bir kenara bırakın. çünkü her sene binlerce mezun veriliyor çeşitli mühendislik dallarında, bu sizi kurtarmaz.
- fabrikada erp, sap gibi çeşitli yönetim-takip programları kullanmayan fabrikalar asla ve asla kurumsal olamaz, düzenin yanından geçemez. şundan 5 tane üret, bundan 20 tane üret tarzı planlamalar yapar, siz de bir bok öğrenemezsiniz, hatta geriye gidersiniz.
- biraz da tertip, düzeni sevdiğim ve hayatımda da bu şekilde yaşadığım için mühendislik yaptığım süreçte çok zorlanıyorum. çünkü ülkemizde sürekli kervan yolda düzülüyor kardeşlerim. bir ürün üretilecek. daha teknik resmi, maddi imkanları falan belirlenmeden, proje toplantıları yapılmadan müşteriye tamam yaparız deniyor. sonrası da kaos hali olarak devam ediyor. bu tip çalışma ortamlarında oradan oraya savrulmaktan işinizi yapamaz hale geliyorsunuz ve nihayetinde iş aramaya başlıyorsunuz. teknik lise, meslek lisesi gibi liselerden mezun olmayıp makina, metalurji gibi bölümleri okuyup mezun olduğunuzda ve seri üretim yapan fabrikalara girdiğinizde teknik açıdan çok zorlanıyorsunuz. kumpas kullanması gösterilmeden mezun edilen öğrenciler işe başladıklarında, 2 yıllık teknikerlerin oyuncağı oluyor. çünkü adamlar o metal tozunu yutmuş oldukları için, size her türlü çakıyor. sana m10 cıvata dendiğinde anladığın şeyleri adam 100 katını biliyor çünkü. diş adımından tut, o cıvatanın üretiminde çalışan adamın kullandığı sigara markasına kadar. yani sen onun yanında teknik olarak bir hiçsin. üniversitelerde de bu tip şeyler başlangıç aşamasında bile öğretilmediği için mühendislerimiz fabrikalarda patronların ego tatmin aracı oluyor. "bilmiyorsun" diye başlayan cümlelerin ardı arkası kesilmiyor.
şimdi asıl önerilerim ise şunlardır
torpil bul yeter diyene de kafam girsin. torpille oraya girsen bile bi sike derman olmadığın anlaşıldığında sevilmeyecek ve kısa zamanda saçma salak bölüme postalanacaksındır. yabancı dil olayını dışarıda tutarak;
bu programlardan en az birini öğrenmen seni 10 adım öne çıkarır:
- sap
- erp
- autocad
- solidworks
bu sertifikalara sahip olmak seni 10 adım öne çıkarır:
- iso 9001:2015 iç denetçi
- iso 14001:2015 iç denetçi
- iso 18001:2007 iç denetçi
- iso 17025 kalibrasyon
- iso 27001 bilgi güvenliği
bu yetkinliğe ve sertifikasyona sahip olmak seni 20 adım öne çıkarır:
- tahribatsız muayene sıvı penetrant seviye 1+2
- ve diğer tahribatsız muayene eğitimleri (manyetik, uv, rm gibi)
bu eğitimi almak ve bu sertifikaya sahip olmak seni farklı sektörlere de atar:
- tmgd olmak. (yani adr sertifikası)
(bkz: tehlikeli madde güvenlik danışmanlığı)
açıkçası şimdiki aklım olsa üretimden ne kadar uzaklaşabiliyorsam uzaklaşırdım. çünkü cidden bok gibi. üretimde çalıştıkça satış kadar güzel bir bölüm olmadığını fark edecek ve kafanı taşlara vuracaksın kardeşim.
bu yazdıklarım metal şekillendirme ile üretim yapan fabrikalardaki izlenimlerimdir ve hemen hemen tüm fabrikalarda bunlar yaşanır, hiç değişmez.
- yabancı dil olmazsa olmazınız.
- çoğu mühendislik için üretim süreci çok önemlidir, o yüzden hemen kalite kontrol, pazarlamacılık gibi ilanları değil üretim içinde çalışabileceğiniz ilanları takip edin.
- idarecilik ayrı bir bilim dalı olmakla birlikte yapmanız gereken konu olduğundan, insan ilişkileriniz güçlü olmalı. işçilere güven vermeli ve patronun adamı değil onların hakkını da savunabileceğinizi hissettirmelisiniz.
- ilk zamanlarda çalışma saatlerine kafayı yormayın, bu saatleri kendinizi öğrenme ve geliştirme saatleri olarak düşünün.
- başlangıç için orta ölçekli şirketler idealdir. büyük ve kurumsal şirketlere geçişiniz, yeteneğinize ve kendinizi ne kadar zamanda geliştireceğinize bağlı olduğunu unutmayın.
- ilk olarak okuduğunuz okulu aklınızdan çıkarın. bir süre sonra çok önemi kalmadığını göreceksiniz. illaki "okul" takıntınız varsa, gidin hem para kazanın hem de güzel bir okulda yüksek lisans yapın.
- maaş konusunda kimsenin sözlerine aldırış etmeyin. unutmayın, maaş verilmez, alınır. 2-3 sene alacağınız parayı gözünüzde büyütmeyin, yıllar geçtikçe, işin erbabı oldukça, hakettiğiniz ücretleri alacaksınız. ortalama bir okuldan mezun olup, yaklaşık 5 yıllık tecrübe ile , ortalama bir mühendisin kazandığının 3-4 katını kazanabilirsiniz.
- bilgisayar mühendisi iseniz, ne kadar iyi kod yazarsanız yazın, ne kadar parlak olursanız olun iş analistliğine bir şans verin. 3-5 sene kod yazarsınız ama 10. senede hala kod yazıyor olmak adama koyar. o saatten sonra da alan değiştirmek zorlaşır. 5+ senedir çalışan tüm yazılımcı arkadaşlarım(ve ben) ne yaparız hangi sertifikayı alırız da bu işten kurtuluruz derdinde. bodoslama yazılımcı olmayın, farklı departmanlarda staj yapmaya çalışın.
- eğer illa ki kod yazıcam diyorsanız, emeğinizi sömürmelerine izin vermeyin. ne kadar iyi bir yazılımcıyım, başkasının 3 günde yaptığını 1 saatte yapıyorum diye dolanırken, o 3 günde iş bitiremeyen tiplerin işlerini de kitliyorlar, ruhun duymuyor. eşek olana semer vuran çok olur lafını unutmayın.
analistliğe bir şans verin.
- devlette memur olmak için sınavdır vb. kasmayın. bırakın onu standart mühendis(!)lere.
- yabancı dil bilmiyorsanız mühendisim diye ortalıkta dolanmayın. bankaya filan başvurun. gişede iyi para var.
- sosyal bi tip olun, inek mühendis profili anca amerikan dizilerinde iş yapıyor.
- bakımlı ve fit olun. göt, göbek bağlamış, dişler sigaradan sararmış mühendis, alternatifi varken tercih edilmez.
- çalışkan olun, verilen işi iyi yapın. kimse sizden iş hayatının başında efsane hareketler beklemiyor. verilen işi eksiksiz ve olabildiğince iyi yapın.
- kendinize güvenin. güven konusunda sıkıntılarınız varsa eksiklikleri tespit edin. kendi eksiğini gideren insan, is hayatında karşılaştığı sorunları daha rahat geçer.
- abi, abla vb. kelimeleri kullanmayın. mühendis "usta, bey, hanım" der.
- iş hayatının ilk yıllarında düzülmeyi dert etmeyin. dert edeceğiniz düzenin kalitesi olsun. leş işlerde çalışmayın.
- en önemlisi iyi bir insan olun. karakteri düzgün adam her zaman iş yapar.
- sektörde sizi işe sokacak bir dayınız yoksa, türkiye'nin sayılı üniversitelerinden mezun değilseniz, öğrenciyken network edinemediyseniz, kısaca işiniz hazır değilse; beklentinizi çok yükseltmeyin. sonra çok üzülüyorsunuz.
- iş arama sürecinde mental olarak defalarca çökeceksiniz ama pes etmeyin. iş aramaktan vazgeçseniz de muhtemelen fazla alternatifiniz olmayacaktır. o yüzden pes ettiğinizde sadece zaman kaybedip bir kez daha pişman olacaksınız.
- ingilizceniz yoksa öğrenin. çok zor değil. mülakatlarla derdinizi anlatabilecek kadar bilseniz yeter. gerçi bazı yerlerde sormuyorlar bile ama yine de ingilizce bilmek gerek.
- öğrenciyken öğrendiğiniz programların üzerinden geçin. unutmayın.
- araştırmayı öğrenin. nedendir bilmem bizde araştırmayı bilmemek diye bir sorun var. neyi nerede bulabileceğimizi bilmiyoruz pek. vikipedi tabi ki yetmiyor. makale falan karıştırmayı, kütüphaneye gitmeyi alışkanlık edinmeli.
- güzel bir tatil yapın. gitmek istediğiniz bir yer varsa gidin. (bu kişisel tavsiye.)
- iş görüşmelerinde yapabileceğiniz bir işe "yapamam" demeyin. bu benden değil tecrübeli bir arkadaşımdan tavsiye. yapabileceğinizi düşünüyor ama kendinize güvenmediğinizden çekingen davranıyorsanız, etmeyin.