SAĞLIK 30 Nisan 2020
41,5b OKUNMA     596 PAYLAŞIM

Yaşadığımız Anormalinin Devam Edeceğini Savunan Görüş: Koronavirüs ile Yeni Normal

Şu sıralar tüm dünya COVID-19 salgını nedeniyle bir anormali halinde. Kimileri bu salgının bir süre sonra ortadan kaybolacağını savunsa da kimileri geleceğe daha karanlık bakıyor. Koronavirüs ile yeni normal adı verilen bu görüş de bunlardan biri.
iStock

yeni tip koronavirüsün sebebiyet verdiği günümüz anormal yaşantısının ileride de devam edeceği ve bunun, bizim yeni hayat şeklimiz olacağı yönündeki görüşün adıdır koronavirüs ile yeni normal. 

buna ben de sonuna kadar katılıyorum. bu iş öyle kolay bitmeyecek. çünkü koronavirüs bundan yıllar önce de çıkmış, pandemi olmadan önü kesilebilmişti. bugün bu yapılamadı çünkü virüs de bir canlı ve o da mutasyona uğrayarak içinde bulunduğu her ortamda yaşamaya çalışıyor. bu nedenle covid-19'un eylül-kasım 2020 aralığında mutasyon geçirerek ikinci dalgasının başlayacağı yönünde konsensus oluşuyor. 

ayrıca bu yeni normal hayata dair de ekonomik, siyasi ve sosyal analizlerin de hepsi, aşağıda ayrıntılarıyla incelediğimiz üzere, aynı neticeye varıyor: koronavirüs ile yeni normal.

a) tıbbi görüş

tıbbi olarak bu görüşü ileri süren, alanında uzman bir kişi: dünya sağlık örgütü'nün covid-19 konusunda belirlediği temsilcilerden biri olan doktor david nabarr. üstat oldukça sağlam bir uzman, zira 2017 yılında dsö'nün genel direktörü olması için birleşik krallık kendisini aday göstermiş. kendisi aşıya güvenilmemesi gerektiğini ifade ediyor. bu yüzden virüsle birlikte hayata devam etmenin yollarının bulunması ve yakın gelecekte aşı beklenmemesi gerektiğini belirtiyor.

bir başka uzman ise harvard ve boston college'da akademisyen olan üstadımız emrah altındiş. kendisi 17 nisan 2020 tarihindeki tweet'inde şunu söylüyor: "salgin tamamen kontrol altinda, bu is yazin bitecek, sureci en iyi yoneten ulkeyiz, diyenler topluma bilimsel temeli olmayan bir umut asiliyorlar, bu ekonomik/siyasi cikarlarindan oturu olabilir ama bilimsel tahminler cok uzun surecek bir surecin icinde oldugumuzu gosteriyor."


b) ekonomik görüş

ekonomik olarak da asaf savaş akat, 9 nisan 2020 tarihindeki yayında bizzat 1929 buhranının bu krizin yanında 'solda sıfır' kalabileceğini söyledi:


ege cansen de, aynı yayında, benzer şekilde alınan ekonomik önlemlerin ekonomileri kurtarmak için değil, ülkelerin depresyona girmemesi, daralmanın sadece resesyonla sınırlı kalması için alındığını söylemişti. detaylarını aşağıdaki yazımda bulabilirsiniz:

 
öte yandan usta ekonomist daron acemoğlu da şu videoda, en sağlam tedbirler alındıktan sonra bile krizden en erken 1 sene sonra çıkılabileceğini, daha bu salgının 2'nci ve 3'üncü dalgaları olacağını ifade etmişti: 


tüm bunların öncesinde ben, nouriel roubini hoca'nın 1929'dan daha büyük bir ekonomik buhran beklediğini yazdığı şu makalesi üzerinden gerçekleştirdiğim, birçok ekşi sözlük yazarının da teşekkür ettiği analizimde bambaşka bir sürece girdiğimizi belirtmiştim:


c) sosyal görüş

sosyal olarak en güzel analizi de jared diamond, washington post gazetesine verdiği röportaj ile gerçekleştirmişti. jared diamond, pulitzer ödüllü tüfek, mikrop ve çelik kitabının yazarıdır bilindiği üzere. tabi yazarlığı haricinde birçok prestijli dergiye göre yaşayan en entelektüel 100 insandan da biridir. tepede belirttiğimiz zoonoz hastalıklarının vahşi memeli hayvanlardan insanlara geçen hastalık türleri olduğunu ifade eden diamond, çin'in vahşi hayvan pazarlarını kapatması ile bu riskin sona ermediğini, zira ilaç sektörünün, başta pangolinler olmak üzere birçok vahşi memeliden faydalanarak halen faaliyette olduğunu ve bunların kültürel sebeplerle kapatılmadığı sürece, günümüz covid-19 salgınından sonra çok daha kuvvetli başka salgınlar çıkacağını ifade etmiştir. buna ilişkin detaylı yazımı buradan okuyabilirsiniz:


bu arada jared diamond, son kitabı upheaval'da, %49 ihtimalle insanlığın 2050 yılı itibarıyla yok olabileceğini de ifade etmiş (bir gözünde mercek olan meraklanmış emoji).

sentez

koronavirüs ile yeni normal, hemen hemen tüm aydınlara göre yeni hayat stilimiz olacak. o yüzden bu virüs geçecekmiş gibi davrananlar doğal seleksiyon yöntemiyle elenecek. vaziyeti kavrayarak yeni şartlara ayak uyduran her kim olursa olsun, ister gerçek ister tüzel kişi, gelecekte yerini alacak. ülkemiz yönetiminin stratejisi "salgın bir gün bitecek" hayalleri üzerine kurulduğu için, bizler de bireysel ve kurumsal olarak maalesef bundan olumsuz anlamda çok kötü etkileneceğiz. oysa en kötü senaryoya göre plan yapılmalı, en kötüsü gerçekleşmezse aradaki fark kişiye kâr kalmalıdır.

Koronavirüs Sonrasında Yeni Dünya Düzeni Nasıl Şekillenebilir?