Yakın Zamanda Giden Birinden: Kazakistan Genel Olarak Nasıl Bir Yer?
kazakistan... 7 gün geçirdiğim, güzel, kardeş ülke.
25 kasım'da gittim, 3 gün astana, 1 gün türkistan, 2 gün çimkent şehirleri, 1 gün de tren yolculuğu olmak üzere çok güzel 7 gün geçirdim.
astana: hızlı bir şekilde büyüyen, 3 gün yeterli olacak bir şehir gibi geldi bana. national musem diye geçen müzeyi mutlaka görün. mümkünse yarım ya da tam gün ayırın. çok güzel bir müze yapmışlar. orhun anıtlarının cosplay'i de içerde mevcut. altın adam hala sergileniyor.
yemek olarak beşparmak yiyin mutlaka. at etiyle yapılmış güzel bir yemek. yemeğin yanında çaylarını tercih edebilirsiniz. küçük kaselerde çayı içerken burnunuz da kasenin içinde kaldığı için hoş bir koku alıyorsunuz. çayla baursak da yiyebilirsiniz. bizdeki pişiye benzeyen küçük hamur kızartmaları. sabah kahvaltısında samsa fena olmuyor. yalnız içindeki kıymanın beni pek cezbettiğini söyleyemem. gitmeden kerey ve zanibek'i araştırın. şehirde heykellerinin önünde dua edenleri görebilirsiniz. gece hayatı da olan hızlı gelişen bir şehir. benden tavsiye gece çakır kafayla bi taksiye atlayın ve 20-30 dakika gezin. 3-4 dolar anca tutar. taksi için yandexgo uygulaması çok iyi çalışıyor. fiyatı önceden görüp kazıklanma riskiniz sıfıra iniyor. havaalanında ve şehirde turistler için hat satılıyor. 350 tl lik bir hat 1 hafta işinizi çok rahat görür. gittiğimde 1000 tenge 2 euroydu. hat da 11.5 euroya filan denk geliyordu. merkezi bi yerde gecelik 1000 tl'ye güzel bi 1+1 ev tuttum.
şehirde pek türkçe konuşan yok, ingilizce bilen de tek tük. rusça ve kazakçayı sözlük yardımıyla çevirip işinizi görebilirsiniz. zaten insanlar türkiye'den geldiğinizi duyunca çoğunlukla sizi hoş karşılayacaklardır. kurtlar vadisi sayesinde türkçe öğrenen de çok olmuş.
astana'dan 30 saatlik tren yolculuğu ile türkistan'a geçtim. tren biletini önceden alın ve mutlaka yataklı alın. 4 kişilik kompartmanda yanlış hatırlamıyorsam 700 tl'ye gittim. ben üst yataktaydım, altımda bi teyze vardı. yol boyunca bişeyler ikram etti. ben de çay, çikolata aldım kantinden ona. yol bomboş arazilerin içinden geçiyor. öyle yerlerden geçiyorsunuz ki yaşayanları görünce "acaba burda nasıl geçiriyorlardır hayatlarını?" düşüncelerine dalıyorsunuz. portishead'in "roads" şarkısı bana hep bu yolculuğumu hatırlatacak. yolda bazı istasyonlarda mola veriliyor. satıcılar oluyor. sakın büyük para uzatmayın, bilerek para üstünü vermekte yavaş davranıyorlar, tren kalkışından korkup hemen gitmenizi ümit ederek deplasmanda 1-0 öne geçmiş gaziantepspor'un eski kalecisi ömer çatkıç gibi işi ağırdan alıp duruyorlar.
türkistan'a gitmezseniz çok da bir şey kaybetmezsiniz. ahmed yesevi türbesi ve yanında deve ya da at ile iki tur döndüren turist avcıları dışında çok da bişeyi yok. gecelik 1000 tl 'ye villada kaldım.
türkistan'dan dolmuşlarla çimkent'e geçtim. çimkent'te 80 tl'ye bi hostel buldum. 3 euro bile etmiyor :) çimkent çok güzel. şehirde çok fazla park var, yeşil alan var. gez gez insanın içi açılıyor. çok ucuza kebap yiyebilirsiniz. kamshat diye bi mekan var mutlaka gidin. 1 kuzu şiş, 1 uygur kazan kebabı 200 tl tuttu. tıksırıncaya kadar et yedim nerdeyse. şehirde gezilecek yerleri google'da aratıp bulabilirsiniz. beni en çok etkileyen 2. dünya savaşı'na ithafen açtıkları park oldu. minimum 2 gününüz buraya yeterli olacaktır. ayrıca büyük bir pazarları var. sabah erkenden gidip koca bardakta limonlu çay içip dolaşın. çok hoş bir sabah turu oluyor.
kazakistan'da türkçe konuşan çok az. ulaşım ucuz. bazı yerel uygulamaları var otobüslerin duraklarını vs. takip etmek için şimdi aklıma gelmedi ama google'da kolay bulabilirsiniz.
ata toprağını gidip görmenizde fayda var.