SİYASET 25 Temmuz 2025
10,1b OKUNMA     172 PAYLAŞIM

Vladimir Putin, Atatürk Hakkında Ne Düşünüyor?

Putin'in Atatürk'e nasıl baktığını hiç düşünmüş müydünüz? Yoksa kendisi bu konuda herhangi bir renk vermedi mi hiç?

vladimir putin'in atatürk'e bakışı, rusya-türkiye ilişkilerinde diplomatik nezaketten çok daha fazlasını yansıtıyor. son yıllarda özellikle sosyal medyada paylaşılan kısa bir video kesitinde, putin'in atatürk'ün liderliği ve vizyonuna dair ne kadar bilgi sahibi olduğu açıkça görülüyor.

ilgili video

putin, atatürk'ün yalnızca türkiye için değil, bölge dengeleri açısından da tarihi bir figür olduğunun altını çiziyor. 2014'teki anıtkabir ziyaretinde, “rusya, türkiye cumhuriyeti'nin kurucusu mustafa kemal atatürk'ün anısına derin saygı duyuyor. onun, iki ülke arasındaki dostluğun inşasında gösterdiği çabayı çok değerli buluyoruz” notunu düşmüştü. yine 2018'de “atatürk, türk tarihinde çok önemli şeyler yapan seçkin bir lider… ve rusya'nın önemli bir dostudur” sözleriyle atatürk'ün iki ülke ilişkileri açısından anlamını bir kez daha vurguladı.

putin'in en çok ses getiren açıklamalarından biri ise, 2015'teki düşürülen rus uçağı sonrası yaşanan krizin analizinde yaptığı ünlü basın toplantısında geliyor: “türk yönetiminin islamlaştırma politikası yüzünden atatürk herhalde mezarında ters dönmüştür.” bu ifade, yalnızca güncel türkiye yönetimine dolaylı bir eleştiri olmakla kalmıyor; aynı zamanda atatürk'ün laiklik ve çağdaşlaşma mirasının uluslararası düzeyde de bir referans olarak kabul edildiğini gösteriyor.

ilginç olan, hem atatürk'ün hem de putin'in ülkelerinin zor dönemlerinde ortaya çıkmış ve toplumsal dönüşümün mimarı olmuş olmaları

atatürk, osmanlı'nın çöküşünün ardından yeni bir ulus-devlet inşa ederek eğitimden hukuka, sanayiden kültüre dek türkiye'yi baştan yaratmış bir lider. putin ise sovyetler'in dağılmasından sonra rusya'da merkezi otoriteyi yeniden inşa eden, ekonomiyi toparlayan ve ülkesini küresel arenada yeniden aktör haline getiren bir figür. iki liderin de reformcu niteliği ve ülke kimliğini yeniden tanımlama kapasitesi tarihçiler tarafından özellikle vurgulanıyor.

elbette burada, yöntem ve ideolojik yaklaşımlar açısından farklılıklar var; ancak “devletin modernleşmesi, ulusal bağımsızlık ve merkeziyetçi vizyon” ortak paydada öne çıkıyor. atatürk'ün türkiye'de başardığı laik, çağdaş ve egemen devlet modeli; putin'in rusya'da yeniden kurmaya çalıştığı güçlü merkezi devlet idealiyle sıkça karşılaştırılır. iki lider de halklarının hafızasında “ülkesine kriz anında yön vermiş güçlü reformcu” imajıyla yer ediyor.

kısacası

putin'in atatürk'e olan ilgisi yalnızca tarihe saygıdan ibaret değil; aynı zamanda, ulus-devlet inşası ve liderlik bağlamında kendini de atatürk'le aynı modernleşme çabasının parçası olarak konumlamak istediğini gösteriyor. bu açıdan, iki liderin ülkelerine yaptıkları yararlı işler, toplumlarını yeniden şekillendirme konusundaki etkileriyle tarihin büyük dönemeçlerinde buluşuyor.