Vitor Pereira'nın Fenerbahçe'de Oynatmak İstediği Futbolun Detayları
başlamadan önce 2015-2016 sezonuna gidelim
o sezon yaşananlar için; fenerbahçe tarihinin en kötü teknik direktör performanslarından biri olduğunu düşünüyordum. rvp - fernandao çekişmesinin altında çok başka şeyler de yaşandı. her şeyden önce sezon başlangıcına gidelim.
tarih 14 ağustos 2015 sezonun ilk haftası rakip eskişehirspor. fenerbahçe maça 4-4-2 dizilişiyle çıkıyor, 2-0'lık galibiyet. fernandao, sow 63 dakika forma giyiyor. 63. dakika rvp-fernandao değişiyor
2. hafta rizespor
4-4-2 maç 1-1 sona eriyor fernandao-rvp maça başlıyor 45 dakika birlikte oynuyorlar
3. hafta antalyaspor
2-1 galibiyet rvp fernandao 63 dakika birlikte oynuyorlar
4. hafta başlamadan evvel sow satılıyor. fenerbahçe kadrosunda sadece 2 santrafor kalıyor. rakip kasımpaşa
1-0 galibiyet rvp fernandao birlikte başlıyorlar 62 dakika birlikte oynuyorlar
5. hafta bursaspor 2-1 galibiyet tek forvet çıkıyoruz
6. hafta beşiktaş 3-2 mağlubiyet tek forvet çıkıyoruz(ligin ilk yarısının tek mağlubiyeti)
bütün sezonu tek tek yazmayacağım tabi ki anlatmak istediğim şey başka; vitor pereira 2014/2015 sezonu, olimpiakos'u (2.22 puan ort) 12 puan farkla şampiyon yaptıktan sonra, fenerbahçe'nin teklifi üzerine 11 haziran 2015 tarihinde olimpiakos'u bırakıp geliyor. 3.5 aylık bir hazırlıkla takımı lige hazırlıyor. ligin 3. haftasını 7 puanla kapattığı anda, fenerbahçe başkanı transferin son günü sisteminin en önemli parçalarından birini satıyor. üstelik bunu yaparken yerine iyi kötü idare eder bir oyuncu da getirmiyor.
ligimizde çift forvet oynayan şampiyonlara da baktım son 20 yıl içerisinde:
2001/2002 galatasaray lucescu ile arif-serkan aykut-ümit karan
2002/2003 beşiktaş lucescu ile ilhan mansız-a.dursun-nouma
2005/2006 galatasaray gerets ile hakan şükür-necati-ümit karan
2007/2008 galatasaray feldkamp ile nonda-hakan şükür-ümit karan
2011/2012 galatasaray f.terim ile necati-baros-elmander
2012/2013 galatasaray f.terim ile drogba-elmander-umut-burak
2013/2014 fenerbahçe 3 forvetle oynadı desek hata olmaz heralde
fenerbahçe alex'in de etkisiyle neredeyse hiç çift forvetli bir sistem görmemişti ama vp yine fenerbahçe'nin alışık olmadığı bir sistemi oynatmak istemişti.
bu kadar şeyi neden anlattım derseniz
vitor pereira o zaman da 5 maçta 13 puanla başlamıştı sonra teneke bağladınız diyenler çok var. ben dahil birçok taraftar için o seneki hayal kırıklığının sorumlusu maalesef aziz yıldırım'mış.. vitor hocanın bir suçu olmadığına kanıt, bu sezon yaptıklarıdır. bu adam bir taktisyen. taktisyen hoca, bizim ligimize çok gelmediği için ne yapmak istediğini ancak 5 yıl sonra anlayabiliyoruz. şöyle örnek vereyim, bugün fenerbahçe'nin oynadığı sistemin en önemli parçası szalai'dir. bu adamı 8 eylül gecesi katar'a satarsanız, vp, muhtemelen yine tepetaklak olacaktır. bunca hazırlık, bunca emek çöp olacaktır. çift forvet sistemi oynayacak takımın forvetini son dakika satarsanız tepe taklak olması normal. yani boş boş yorum yapan, özellikle rakip takım trollerine diyorum "hoca o sezon başladığı gibi yine iyi başlamış olsa da sonra tepetaklak olunca götüne teneke bağlanmasını beklemeyin" kendinizi salak yerine düşürmeyin.
gelelim bugüne
transfer politikası ve gönderdiği "abilerden" milyon kere bahsedildi, ben hocanın kafasında 3-4-3 nasıl şekilleniyor, onu yorumlamak istiyorum. bu tamamen şahsi görüşüm olup; bugüne kadar gördüklerim ile ilgilidir. haftaya yeni transferlerle birlikte bambaşka şeyler de görebiliriz.
hazırlık maçları ile başlayalım. önce kısaca geçip toparlayacağım. hazırlık kampı boyunca valencia milli takımda olduğu için kendisini değerlendirme şansı olmamış notunu düşerek romen alt lig takımıyla oynadığımız maçı geçiyorum, yayıncı bile yoktu.
kasımpaşa 4-1
daha sezonun 2. hazırlık maçı, 3'lü oynayan fenerbahçe'yi ilk defa izledik. kanat bekleri ferdi-nazım ileri 3'lü irfan-samatta-sinan stoperde caulker'ı görüyoruz
hoca kafasında bu sistemi çizerken, ilk maçta solda ferdi'yi koyarak caner'i düşünmediğini belli ediyor. aklında ya ters ayaklı bir sol bek var ya da hücumda etkili bir sol bek. novak ve caner'i düşünmüyor. transfer sezonu boyunca da sol bek alınmaması ferdi'den memmun olduğunu gösterdi.
gençlerbirliği 4-0
kanat bekleri caner-dirar, caulker yine sahada sinan hiç forma giymiyor. ileri 3'lü mert-samatta-irfan. muhammed gümüşkaya ilk defa forma giyiyor.
zwolle 2-2
bu maçta sahaya çıkan 11, ligin ilk maçında sahaya çıkan 11 ile tek isim farklı. yani hoca henüz 3. hazırlık maçında kafasındaki kadroyu netleştirmiş. zwolle maçında serdar başlarken, ads maçında samatta başlamıştı. sinan bu sefer sonradan giriyor.
g. fürth 3-2
zwolle ile aynı 11, valencia ilk defa forma giyiyor
d.kiev 1-1
valencia 11'de başlıyor gerisi aynı
hazırlık dönemi sona erdiğinde hocanın ozan, caner, sinan, caulker ve lemos'a yeterince şans verdiği ve 11'ini kafasında oturttuğunu görüyoruz. lemos 140 dakika, caner 187 dakika, sinan 115 dakika, caulker 141 dakika. samatta için şanstan fazlasını veriyor ancak olmuyor.
hazırlık dönemi bitmiş ve lige girerken pelkas ile valencia'nın sakatlığı en can sıkan husus.
...
ads 1-0
valencia maalesef sakat, samatta ile başlıyoruz ve neredeyse 10 kişi oynamak zorunda kalıp serdar girdikten sonra golü buluyoruz ancak serdar'ın köprücük kemiği kırılınca maçı forvetsiz bitiyoruz. yine hocanın yapmak istediklerine hakim değiliz.
hesinki 1-0
forvetsiz 90 dakika oynadık, samatta bile yoktu.
antalyaspor 2-0
pelkas ve serdar'ın yokluğu da olsa ilk defa hocanın elinde bir kadro vardı. bu maça solda muhammed sağda osayi ile çıkmasını ve mesut'u yedek bırakmasını, mesut'a bir mesaj olarak yorumladık hepimiz ama sonradan anladığım kadarıyla, hocanın o gün farklı şeyler düşündüğüne inanıyorum.
helsinki 5-2
bu sefer osayi sol önde başlıyor, bütün hazırlık dönemi boyunca sağ bek oynayan adam bir anda önde formaya giymeye başladı ve yine orada.
altay 2-0
ön 3'lü muhammed-valencia-osayi, mesut kadroda bile değil. sakat olduğu söyleniyor ancak bence durum başka
bütün bunları toplayıp, transferlerin gelmesi ile birlikte
1. ileri 3'lü
osayi'den çok bahsettim oradan devam edeyim. hoca'nın ileri 3'lü ile ilgili kafasında statik isimler yok. mesut, irfan, mhy gibi adamlar istemiyor. muhammed ve osayi çok iyi falan da oynamadılar ya da mesut aksasa da rezalet diyemeyiz. ben mesut'u çok eleştirdim bu maçlarda ama sorun mesut'un formsuzluğu kadar hocanın kafasında yarattığı oyuna uygun değil. hoca ileri 3'lü için pırpır dediğimiz adamlar istiyor. bu 3 adam hem gol atabilmeli, hem dribling yapabilmeli, hem asist yapabilmeli, hem de ön alan presine katkıda bulunabilmeli. mesut ve irfan çok iyi oyuncular olsa da buna uygun değiller. o yüzden rossi-pelkas-valencia-berisha-muhammed 5'lisi fenerbahçe'nin ileri 3'lüsü için hocanın planında olacaklar.
vedat ve sörloth isimleri bence hiç düşünülmedi, hocanın istediği sisteme uygun değiller. serdar da bu tipte bir adam olduğu için, eğer berisha yerine böyle pivot tarzı adam gelmiş olsa, hoca 3-4-3 değil 3-4-2-1 düşünüyor derdim.
2. kanat bekler
nazım aslında formayı söke söke aldı, hocanın istediği kanat bek 90 dakika git-gel yapmak zorunda. sözlükte birçok dikkatli yazarın da belirttiği gibi dünyada bu mevki yeni yeni kullanılıyor. şu anda bir çırpıda 10 tane üst düzeyde kanat bek sayamıyoruz. spinazzola, gossens, maehle şu anda en öne çıkan isimler. avrupa şampiyonasında bütün milli takımlar 3'lü oynasa da kulüp takımlarında pek gördüğümüz bir şey değil.
sporting-atalanta-chelsea şu anda öncü durumdalar. tabi unuttuğum takım da olabilir ama bir çırpıda ancak bunları sayabiliyorum. üstelik chelsea'nin conte döneminden kalma bir alışkanlığı da var ama bugün kanat bekleri için çok üst düzey diyemiyorum.
yani hocaya yöneltilen bu beklerle bu lig bitmez eleştirileri hatalı bence, çünkü dünyada zaten yok. hoca da takımın kendi içinden 2 türk ismi yetiştiriyor. nazım git-gel yapıyor, asist yapıyor, defans yapıyor, devamlığı var. o bölgeye alınan burak için henüz bir cevabımız yok.
ferdi, müthiş yetenekli bir isim ama defansta aksıyor. hoca yaşanan defansif problemleri ilk günden beri görmesine rağmen oyuncu istemediğine göre yukarıda da bahsettiğim gibi hiç bu bölgeye transfer düşünmedi.
ferdi ve nazım'ın hocanın istediği şekilde gelişeceğine inanıyorum, burak ne kadar yedekleyebilir şüpheliyim.
3. orta saha ikilisi
benim tek anlamadığım olay burada. hoca iki 8 numara mı yoksa 6-8 numara mı yoksa bir regista bir box to box mı istiyor anlayamıyorum.
- gustavo müthiş bir 6 numara ama yedeği yok ve alınmadı
- sosa yaşının da etkisiyle bir registaya evrildi ama yedeği yok alınmadı
- zajc bence harika bir box to box ama sosa ile rotasyona sokuluyor. zajc'ın performansı da oynadıkça yükselirken, sosa'nın maça başlaması ile altay maçında sonradan girdiğinde etkisizdi.
- mhy zaten olmayacak, hocanın istemediğini düşünüyorum
- meyer ne yapar hiç bilmiyorum, adam c.palace'da 8 numara oynuyordu etkisiz kaldı, köln dönemini izlemedim ama istatistikleri rezalet.
- crespo'yu ben de tanımıyorum ama videolardan anladığım box to box bir adam, morita ile alakası yok, gustavo'nun yedeği olamaz çünkü 6 numara ile alakası yok.
gelemeyenler
morita videolardan anladığım şahane bir 6 numara, modern 6 numara için müthiş adam, gustavo'nun yerine veya yedeği olabilirdi
estaquio da box to box anladığım kadarıyla.
buradan çıkan sonuç ya morita'yı ben yanlış anladım o da bir 8 numaraydı ve hoca yönetime 3 tane 8 numara adı verdi, gustavo'nun da sözleşmesi biteceği için takımını 6 numarasız tasarlıyor. ya elindeki isimlerden 6 numara yedeği çıkabileceğini düşünüyor ve zajc'tan memmun değil.
gönlümden geçen irfancan'ın 8 numara oynamaya razı olması ama hoca bile bunu düşünüyor mu bilmiyorum. mesut ve mhy umrumda değil ama irfancan potansiyel bonservis ve bence hoca onu harcarsa hata eder. bir şekilde oyuna ikna olmalı, olamazsa ihalenin yarısını hocaya bırakırım.
3-4-3 oynayan takımlarda atalanta 6-8 ve sporting 6-8 oynuyor, chelsea ise güçlü takımlara karşı 6-8 oynarken, skora ihtiyacı olan maçlara 3-2-3-2 gibi çıkıyor. çift box to box oynayan tek takım biz olabiliriz. ancak bir de şu var kim min-jae de serdar aziz de benim gördüğüm kadarıyla rakip ataklarda önde basıyorlar. bu 3 takımın defans ortası ise geriye gömülüyor. yani onlarda sigorta iken bizde rakibin ataklarını ilk karşılayan oyuncu durumundalar.
dediğim gibi ben hocanın kafasındaki orta saha ikilisini henüz çözemedim, keşke şu milli arada bir hazırlık maçı oynasaydık.
4. defans üçlüsü
burada çok net bir dizilişe sahibiz. pasör kenar stoperler, sert orta stoper. defansif olarak en önemli görevleri ataklarda öne çıkan oyuncunun tersinde kalan isim geride kalarak özellikle önde olduğumuz dakikalarda 4'lü defans gibi dizilmemizi sağlıyorlar. kanat beklerin kademesini topluyorlar.
hücum görevleri ise beni çok şaşırtıyor:
- altay maçında fenerbahçe, ceza sahasına 7 orta yaptı bunların 2'si szalai 2'si tisserand'dan geldi
- antalya maçında 28 orta açtık bunların 11 tanesi szalai ve tisserand'dan geldi
- helsinki maçı için maalesef detaylı analiz bulamadım ama maçı izlerken yine benzer şeyler gördüm.
- ferdi ve nazım orta açmıyor, sadece yerden pas veya yerden sert kesiyorlar. fenerbahçe'de ortaları kenar stoperler yapıyor.
bunun dışında özellikle szalai çok fazla diagonal pas deniyor. altay ve antalyaspor maçlarında takımın en çok pas yapan oyuncusu szalai 63 ve 61(tisserand 61 ve 45) kez ancak pas yüzdesi olarak, takımın düşük isabet gösteren oyuncuları(ort %83). sürekli birbirlerine ve önlerindeki libero veya kanatlara al-ver yapsalar bu ortalama 87-88 bandında olması gerekirdi. ancak ikisi de uzun diagonal paslar deniyor ve havadan ortalar açıyorlar.
5. kaleci
altay için yapılacak bir yorum yok sanırım ama yine de bahsetmek istediğim bir şey var. altay, altay maçında :) 26 pas yapmış, antalyaspor maçında ise 14 pas. bu ne demek derseniz şöyle örnek vereyim ersun yanal'ın ikinci döneminde altay'ın ne kadar oyunun içinde olduğunu hatırlıyorsunuzdur. mesela ligde ilk mağlubiyetimizi aldığımız ve altay'ın ceza sahası içinde jailson'a pas verirken golü yediğimiz alanyaspor maçında altay tam 42 pas yapmış. mesela liderliği verdiğimiz trabzonspor maçında 40 pas, 5 attığımız konyaspor maçında 47 pas yapmış. hoca altay üzerinden değil, tisserand ve szalai üzerinden oynuyor diyebiliriz sanırım.
toparlayacak olursak, hocanın aklında
- dinamik, yer değiştiren, ön alan presi yapan 3 hızlı hücum oyuncusu
- git-gel yapan, yerden sert oynayan, gelişime açık 2 kanat bek
- henüz çözemediğim ve sanırım dünyada tek olacak 2 box to box orta saha
- oyunun her an içinde 2 kenar stoper
- rakibi ilk karşılayan sert, hamleli orta stoper
- gol yemesin, hücuma katılmasa da olur, refleksleri ve 1e1'leri güçlü bir kaleci ile
3-4-3 oynamak istiyor.
hocamızı çok sevdik, hepimiz çok umutluyuz, şampiyonluk geleceğine dair inancımız da var ama sorunlara gelirsek
1. kadroda en büyük sorun bence stoper yedekleri. tisserand'ın yedeği nazım, szalai'nin yedeği novak. nazım zaten 11'de olacakken, tisserand'ın yokluğunda sorun yaşayacağız. novak, ferdi'yi mi yedeklesin yoksa szalai'yi mi? çağatay ve burak hakkında bir fikrimiz yok, bu şekilde yola çıkması hocanın hatası olduğunu düşünüyorum
2. eğer gustavo as orta sahamız olacaksa yedeği yok, meyer de varken crespo yerine bir 6 numara alınamaz mıydı? gustavo as orta saha olmayacaksa neden bu maaş yüküne katlanıyoruz, fransa'dan talipleri de vardı. meyer varken neden crespo alındı? sosa, zajc, crespo, meyer, mhy tek forma için savaşacak, böyle bir lüks gereksiz.
3. mesut ve irfan can küstürülürse hata olmaz mı? hadi mesut bir şekilde katar amerika falan yapar ama irfan can için hocanın kafasında ne var? 10 milyon euro verilmiş, türk pasaportlu, henüz genç bir oyuncuyu hocanın ikna etmesi şart.
4. eğer düşünülen 3'lü rossi-berisha-valencia ise pelkas yedek kalamayacak kadar önemli bir oyuncu, üstelik piyasası varken neden satılmadı? rossi-berisha-pelkas düşünülüyorsa valencia'yı küstürmek büyük hata olur, şu anda en formda oyuncumuz. rossi 3'ünü de yedekleyecekse ve zamanla as oyuncumuz olacaksa, bence en mantıklı çözüm bu olur. burada 4 oyuncudan maximum verimi almak hocanın görevi ve alamazsa bence hanesine eksi yazar.
5. ferdi'nin kontratı bitecek ve henüz yenilenmedi, bu kadar emek verilen, üstüne düşülen gencecik türk oyuncunun kontratı hemen uzatılmalı. eğer uzatmaya yanaşmıyorsa, takımın sol tarafı kendisine emanet edilmemeli. hoca her şeyden önce başkanla bu konuyu çözmeli.
sonuç olarak, fenerbahçe için ligimizde tanımadığımız, dünyada yeni yeni gördüğümüz modern bir sistem izleyeceğiz. umarım yolun sonu şampiyonluk olur ama sonu ilk 3'te biterse bence hocaya mutlaka destek olunmalı. hiçbir sistem 1 günde inşa edilmez, eğer fenerbahçe'nin özlediğimiz günlere dönmesini istiyorsak, sabretmeyi öğrenmek gerekiyor. transfer politikası ise büyük umut vaadediyor, her hamle için başkana ve hocaya teşekkür ederim, yolun açık olsun hocam.