Ufuk Açan Konularla En İzlenesi TED Konuşmaları
1. tony robbins: why we do what we do? (neyi neden yaparız?)
tony robbins insanların hareketleri altında yatan "görünmez güçler"den bahsediyor — ön sıradaki al gore'a da selam ediyor.
2. elizabeth gilbert: on genius (deha üzerine)
elizabeth gilbert, sanatçılara ve dehalara imkansız özellikler atfetmemiz üzerine konuşup, radikal bir fikri savunuyor: nadir bulunan bu insanların "dahi" demek yerine, "dehanın" onlara geldiğini söylemek gerekir. komik, kişisel ve etkileyeci bir konuşma.
3. keith barry: brain magic (keith barry beyinleri büyülüyor)
önce, keith barry nasıl beynimizin vücudumuzu nasıl kandırabileceğini gösteriyor — podcastle işleyen bir numarayla. sonra izleyicileri beyin büyülemenin bazı ağızları açık bırakan (hatta biraz tehlikeli) ziyafetlerine dahil ediyor.
juan enriquez: çocuklarımız farklı bir tür mü olacak?
en beğendiğim üç videoyla başlatmak isterim.
1. alison gopnik: what do babies think? (bebekler ne düşünür?)
sonuçta bebekler konuşamaz ve üç yaşında bir çocuğa ne düşündüğü soracak olursanız sihirli atlar ve doğum günleri ve bunun gibi şeyler hakkında güzel bir anlamsız monolog deryasıyla karşılaşırsınız. yani bu soruyu onlara gerçekten nasıl sorarız?meğersem işin sırrı brokoliymiş. öğrencilerimden biri olan betty rapacholi ve benim yaptığımız şey aslında bebeklere iki kase yiyecek vermekti: bir kase çiğ brokoli ve bir kase lezzetli balık krakeri. şimdi bütün bebekler, berkley'dekiler bile krakeri sever ve çiğ brokoliyi sevmez. (gülüşmeler) ama sonra betty'nin yaptığı iki kasedekinin de tadına bakmaktı. ve sonra sevip sevmediğini göstermek. yani bazen, krakeri sevmiş brokoliyi sevmemiş gibi davrandı bir bebek ya da başka bir mantıklı insanın yapacağı gibi. ama bazen de yaptığı küçük bir parça brokoli alıyor "hmmm brokoli, brokoliyi beğendim. hmmm" diyordu. ve sonra biraz kraker alıyor ve "ıyy, bööğh, kraker krakeri denedim. ıyy, iğrenç" diyordu. yani bebeklerinin istediğinin tam aksini istiyor gibi yapıyordu. bunu 15 ve 18 aylık bebeklerle beraber uyguladık. ve sonra elini bebeğe doğru açıyor "biraz verir misin?" diyor.
2. ken robinson: how schools kill creativity (okullar yaratıcılığı nasıl bitirir?)
geçenlerde harika bir hikaye duydum -- anlatmaya bayılıyorum -- resim dersindeki küçük bir kız hakkında. altı yaşında, en arkada oturmuş, resim yapan bir kız. ve öğretmenine soracak olursanız bu küçük kız derse hemen hemen hiç ilgi göstermiyordu. o gün hariç. o gün nedense bütün ilgisi yaptığı resimdeydi. öğretmenin ağzı açık kalmış tabii bu durum karşısında. kızın yanına yaklaşmış, ve sormuş, "ne çiziyorsun?" "tanrı'nın resmini çiziyorum", demiş kız. "ama hiç kimse tanrı'nın nasıl göründüğünü bilmiyor.", demiş öğretmen. "problem değil, bir dakika içinde bilecekler", demiş kız.
3. thomas hellum: the world's most boring television ... and why it's hilariously addictive (bkz: slow tv)
bu karl. dokuzuncu sınıfta. pankart, “yarın okula biraz geç gideceğim.” diyor. saat 8'de okulda olması gerekiyor. o saat 9’da okula gitti fakat öğretmeninden bir uyarı almadı. çünkü öğretmen de programı izledi.
1. simon sinek: how great leaders inspire action (mükemmel liderler harekete nasıl ilham verirler?)
simon sinek'in altın çember ve sorusu "niçin" ile başlayan basit fakat güçlü bir ilham verici liderlik modeli var. onun verdiği örnekler 'apple', 'martin luther king', ve wright kardeşleri kapsamakta — ve karşıt olarak da zor günler geçiriyor gibi gözüken tivo. (yakın geçmişte kazandığı mahkeme ile borsa değerlerini üçe katladı.)
2. amy cuddy: your body language shapes who you are (vücut dilin senin kim olduğunu belirler)
vücut dili başkalarının bizi nasıl gördüğünü etkilemekte, fakat kendimizi nasıl gördüğümüzü de değiştirebilir. sosyal psikolog amy cuddy, "güç duruşu"nun— insanın kendinden emin olmadığı durumlarda bile kendinden emin şekilde duruş sağlamasının—, o kişinin beynindeki testesteron ve kortizol düzeylerini etkileyebileceğini ve belki de o kişinin başarı şansını etkileyebileceğini gösteriyor.
3. shawn achor: the happy secret to better work (daha iyi çalışmanın mutlu sırrı)
mutlu olmak için çalışmamız gerektiğine inanırız, peki bunun tersi mümkün mü? tedxbloomington'da yapılan bu sürükleyici ve eğlenceli konuşmada psikolog shawn achor mutluluğun üretkenliği arttırdığını ileri sürüyor.
bir nöroloji uzmanı, geçirdiği inmeyi ve kendi beynine olanları işte böyle anlatıyor
daha iyi konuşmanın 10 kuralı
insanlarla daha iyi iletişime geçebilmek adına çok yararlı bilgiler var. izleyin, izletin.
teach girls bravery, not perfection (kzlara cesurluğu öğretin, mükemmelliği değil)
bir kadın olarak cesaretimin azalmaya başladığını hissettiğim noktalarda izlediğim bir konuşma. bende oldukça işe yarıyor.