uzunca bir süre size başucu kitabı olabilecek felsefe, toplum, yakın türkiye tarihi, kadınlar, sinema ve şehir üzerine ufuk açıcı eserler paylaşacağım. her biri kolayca bulabileceğiniz kitaplardır.

1. pratik aklın eleştirisi: saf aklımız gerçekte ne istiyor, buna karşın biz mutluluktan, bilgiden, insanlıktan veya özgürlükten ve daha nice kavramdan ne anlıyoruz, ne tür beklentilerimiz var? immanuel kant, her ne kadar sert ve katı bir ahlakçı olsa da savunduğu değerleri öyle zekice çıkarımlarla, verdiği örneklerle destekliyor ki yazdıklarına hiç katılmasanız dahi hayran kalıyorsunuz. kitap, ortalama bir felsefe kitabına göre oldukça sade ve akıcı.

ayrıca kitabın bir sayfası orijinal dili olan almancayken, bir yanındaki sayfa aynının türkçe çevirisi. buyurunuz, kendi çektiğim bir örnek
kitabın iki dilde oluşu, okuyacağınız sayfa sayısını 85'e kadar indiriyor.
ayrıca türkiye felsefe kurumu'nun çevirisinden okumanızı tavsiye ederim.

2. protestan ahlakı ve kapitalizmin ruhu: sosyolojinin önemli kalemlerinden max weber'in protestanlık ve bilhassa kapitalizmi merkeze koyarak batı ve doğu dünyasının toplumsal düzenlerini, temel siyasal, teknik ve ekonomik koşullarını, siyasal ve toplumsal örgütlenmelerini ve en nihayetinde yine çağdaş yaşamın kaderi kapitalizmi doyasıya yorumladığı aydınlatıcı kitabı.

şahsen benim elimdeki hil yayınları'na ait ve şu şekilde olup, bir hayli eski. bu sebepten, şu an kitabın piyasadaki çevirilerine ait yorumda bulunamayacağım.

3. ah şu kadınlar: kıyıda köşede kalmış bu incecik nadide eser, bizi kadınların çıkmazlarla dolu labirentlerinde yolculuğa davet ediyor. kitabın içinde neler yok ki; yazar ercan kaşıkçı'nın kadınlar hakkında yıllar yılı yaptığı gözlem ve araştırmaları, topladığı gazete kupürleri, sansasyonel kadınların bilinçlerine yolculuk, kadınların hayata bakış açıları ve bilhassa etkileyici marilyn monroe çözümlemeleri. kısacası rengarenk bir kitap.

4. kırdığımız oyuncaklar : oyuncak ve şiir kelimeleri telaffuz edildiğinde akla gelen ilk -ve belki de tek- isimlerden sunay akın'ın, okurken elinizi sertçe bastırmaktan dahi imtina edeceğiniz, birbirinden hoş ve yaratıcı kısa kısa hikayelerinin yer aldığı, bir iki dizelik aralara serpiştirilmiş naif şiirlerle örülü eseri. eski özlemlere, duygulara dair ne ararsanız mevcut kitapta.

5. ahmet rasim'in eserlerinden seçmeler: eski istanbul, orta oyunları, zenneler, ferace modası, hüseyin rahmi romanlarını çağrıştıran kocakarılar ve 19. yüzyıl osmanlı istanbul'una dair ne ararsanız var bu kitapta. kitap; zamparalar, palavracılar, meşrutiyet ve sıkı yönetim gibi pek çok yan konuya ev sahipliği yapan kısa hikayelerle dolu olmasının yanında son kısmında dönemin atmosferini yansıtan kısa bir mektuplar kısmı barındırıyor. yazar için ise rahatlıkla, yaşadığı dönemin hayranlık uyandıran gözlemcilerinden diyebiliriz.

6. politik film üçüncü sinemanın diyalektiği: mike wayne'e ait bu incecik kitap, isyana dair filmlerin analizleri, ayzenştayn, büyük lebowski, vertov, hint sineması, sermaye ve sinema kuramları arasında, oldukça geniş bir çerçeve çizip bağlantılar kuran, yani sinemaya dair ne ararsanız bulabileceğiniz bir kitap.

7. bir pulsuz dilekçe: 1970'li yılların türkiye'sindeki ideolojik fikir ayrılıklarından, sağ-sol eksenli çatışmalara, ülkü ocaklarına, işlenen sayısız cinayete ve 12 martın perde arkasındaki sorumlularına kadar isim isim uğur mumcu'nun yaptığı araştırmalar mevcut. kitap adeta bir suçüstü tutanağı. bunun yanı sıra hitler almanyası'ndan adnan menderes'e kadar küçük küçük bilgiler de mevcut.

8. vesikalı şehir: istanbul ve öteki dünya metropolleri sinemayla harmanlanıp bu incecik kitapta bir araya gelmiş. içeriğinde; kimlikler, siyaset, şiddet ve bilhassa kadın eksenli değinilmemiş toplumsal sorun hemen hemen yok gibi. feride çiçekoğlu imzalı; her sayfası yerli ve yabancı film kareleriyle zenginleştirilmiş, bir solukta okuyacağınız leziz mi leziz bir kitap.

ayrıca bir not: bu kitapta kendi entrylerinize rastlama ihtimaliniz var, eğer ki istanbul'u konu alan bir filme yorum mahiyetinde bir entry girmiş iseniz.

9. film dilinde mahrem: yerli ve yabancı yönetmenlerin filmlerinde işlenen kadın temasına dair ufkumuzu açacak bir dolu küçük detay mevcut. bu kitaptan edindiğim küçük bir bilgiyi paylaşayım, gerisini siz hayal edin. gemide filmini izlediysek şu detay çoğumuzun gözünden kaçmıştır. film boyunca hava hep kapalı ve dolayısıyla deniz gri bir görüntüye sahipken, gemide esir alınan, mürettebatça tecavüze uğrayan kadın filmin sonuna kadar baştan aşağı masmavidir... almodovar'ın, abbas kiarostami'nin, nuri bilge ceylan'ın filmlerindeki kadınlara dair çoğumuzun farketmediği küçük detaylara inilmiş. kitap, serazer pekerman imzalı. sinemayla ilgilenenler için birebir.

ek: roman ağırlıklı önceden hazırlamış olduğum bir seçki: #52865621

iyi okumalar dilerim.

Entry'nin yazarı immanuelkantinsaygidegerbiryakiini'ni Twitter'dan takip edebilirsiniz