SEYAHAT 15 Eylül 2023
28b OKUNMA     343 PAYLAŞIM

Türkiye'den Daha Ucuza Tatil Yapılan Turizm Cenneti: Şarm El Şeyh Gezi Rehberi

Mısır'ın turizm cenneti olan Şarm El Şeyh'te tatil yapan bir Ekşi Sözlük yazarı, tüm deneyimini detaylı olarak paylaşmış.

1 haftalık şarm el şeyh özelinde yapılabilecek neredeyse tüm aktivitelere dahil olduğumuz tatilden edindiğim izlenimleri hazır bizim tatil sezonunun başlarındayken gitmeye niyeti olanlara faydası olması açısından paylaşayım.

öncelikle neden şarm'ı tercih ettiğimizden başlayayım nisan ayında nikah tarihi alır almaz balayı dalgasına rezervasyonu yapalım dedik. niyet daha asya tarafları, bali, filipinler gibiydi (konaklama oralarda daha da ucuz bu arada) ancak ben 1 haftanın 2 gününü aktarmayla beraber sadece gidişi 23-24 saat bulan uçuşlarla harcamak istemedim, benzer durumdaki suserlere eğer bugüne kadar kullanmadıysanız google flights kullanmalarını öneririm, sadece çıkış noktası seçip afaki bir tarih aralığı belirlerseniz dünyanın herhangi bir yerine en ucuz ne ara nasıl gidebilirsiniz alternatiflerini çok güzel çıkarıyor. hiiç öyle skyscanner'da salı sabahı alırsan daha ucuz oluyor yok efenim tarayıcıda gizli moddan girince daha ucuz çıkıyor falan gibi dalgalara gerek yok zannımca. biz de nikahın hemen arkasına izni kullanacağımız için çıkışı istanbul seçip o tarihlerde en uygun nereye gidilebilir diye bakarken sharm biletlerini ucuz görünce niyetlendik.


açık söyleyeyim benim o güne kadar sonradan hatırladığım çok seneler önce bir iş arkadaşımın bahsetmişliği dışında haberim bile yoktu şehirden. zaten biz nisan'da alıp haziran gelene kadar bir baktım eş dost çevremden bir sürü insan gitti, influencerlar paylaşır oldu vs ulan yuh dedim ne ara bu kadar popi mekan oldu. mısır aq sonuçta hiç böyle bir tatil turizmi imkanı olduğunu düşünmüyordum nitekim olur mu olmaz mı derken 1 haftalık bi düşünme ve alternatif bakınma sonrası biletler 250 şer lira artınca bu daha da artacak deyip aldık sıra otel seçimine geldi.

oteli bookingden seçtik, (bkz: royal grand sharm) booking puanı an itibariyle 9.3. daha uygun oteller yok değil ama direkt puana ve gidenlerin yorumlara bakarak seçtik açıkçası, havaalanına 20-25 dk arası, naama bay'e 15 dk ama farsha'ya 7-8 dk mesafede idi araçla. biz zaten 2-3 günü turlara harcarız, old market ve farsha'ya da 1er kez gideriz onu da taksi tutarız dediğimiz için konumu dert etmedik. farsha'ya yürünürdü de bu arada. son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim, otel 10/10 değil ama iyi bir oteldi bana göre 10 üzerinden 8-8.5 tan aşağı etmez, kendi değerlendirmemde de 9 verdim. yemekleri çok çeşitli ve gayet lezzetliydi, öğle ve akşam kırmızı ve beyaz et farklı farklı çeşitlerle sunuyorlardı ve gerçekten lezzetliydi. snack bar'ı, dondurması vs o açıdan memnun kaldık. bar'ları kısmen zayıftı. yerel tek çeşit bira (ki fena bira değildi, pilsner tarzı lezzetli bir şeydi, yine yerel kırmızı ve beyaz şarap seçeneği (ki onlar da fena değildi) onun dışındaki kokteyller net söylüyorum çöp. ne cinleri cin, ne viskileri viski idi. bir diğer eksi verdiğim nokta tesis içinde sivrisinekler ve sinekler için bir tane bile önlem almamış olmaları idi. açık alanlara mor ışıklı sinek kapan o makinalardan koy ne bileyim sinek uzaklaştıran bitki türü kullan vs yoktu, check outta ve değerlendirmede söyledim bunula ilgili hazırlıkları olduğunu söylediler, dışarda oturmak bazı akşamlar gerçekten sıkıntı yani yarım saat sonra hadi içeri geçelim deyip bara yada lobbye atıyorduk kendimizi zaten sıcaklık gece 11-12 de bile 27-29 aralığında idi, allahtan tek bir akşam dışında nem olmadı da sıcak çok yormuyor insanı.


iğrenç bir havalimanı uygulamaları var. havaalanı kapısından başlayarak, pasaport kontrolüne gelene kadar 3-4 ayrı yerde durdurup biletinize ve pasaportunuza bakıyorlar bok var gibi. x-ray'den geçiyorsun ama vücut araması yapıyorlar çıkışında, baya bacağını tabureye falan kaldırıyorsun kasığına kadar bakıyorlar, kadın ayrı erkek ayrı x-rayden geçiyor. amerika'ya gitseniz böyle bir sıkı kontrol yok. çok da yavaşlar. ülkeye girerken de çıkarken de bu şekilde ve bezdiriyor insanı. terminal'e girince pasaport kontrolüne girmeden önce kahire'ye yada başka mısır şehirlerine gitme planınız varsa 2-3 farklı bankoda satılan 25$ lık vizelerden almanız gerekiyor. 25i verip vize stickerını alıyorsunuz, pasaport kontrolündeki polis stickerı pasaportunuza yapıştırıp mühürlüyor.

biz gittiğimizin 2. günü yine daha önceden ayarladığımız bir air egypt uçuşu ile sabah 7 de gidip akşam 9da dönecek şekilde kahire'ye gittik. piramitler gerçekten güzeldi, ölmeden önce yapılacaklar listesinden bir tik atmış gibi hissettik ama kahire berbat bir şehirdi. berbat berbat yani. inanılmaz kalabalık (22milyon), ve kız arkadaşım bileğe kadar etek, üstüne uzun kol gömlek giydiği halde sokakta yürümek durumunda kaldığın an sürekli gözler senin üstünde, geçerken gülenler abuk subuk ses çıkaranlar, başımız belaya girmesin diye yüzlerine türkçe küfür edip geçmekten başka bir şey yapamıyorsunuz tabi ama gerçekten rahatsız edici. trafik o kadar iğrenç ki az sonra bahsedeceğim taksilere sikilmeyelim diye kullandığımız indrive'dan araç çağırınca sürücüler %70-80 sizin olduğunuz yere gelemiyor sizi 600-700 metre uzaktaki bir buluşma noktasına çağırıyorlar. zaten trafiğin akışı bizim buranın 15-20 sene öncesi falan gibi hatta daha berbat. bir tane bile tamponu çizik olmayan araba yok öyle söyleyeyim. kahire merkezde sadece mısır müzesini gezdik, yerel popüler yemekleri koshari'yi yedik ve ben darlandım 2 saate yakın vaktimiz olmasına rağmen yürü dedim bastık havaalanına döndük.

burası önemli, eğer amerika'dan getirttiğiniz e-sim'li iphone ile mısır'a giderseniz yerel bir hat almayı unutun çünkü ülkede e-sim diye bir şey henüz yok. takılabilir sim kartlı telefonlar için hatlar uygun, 50-60 gb'lık hatlar 8-10 dolar falandı. yani türkiye'deki hattınız yurt dışı paketi günlük 200 lira civarı yazıyorken siz bu paraya tatil boyunca yetecek bir hat alabilirsiniz. havaalanına iner inmez alabileceğiniz operatör standları var daha terminalden çıkmadan.


ulaşım için mutlaka indrive kullanın. taksiler taksimetre falan açmıyor zaten daha önce de yazılmış. biz her yere ama her yere sadece indrive kullandık. sadece ilk vardığımızda, otele geçmek için taksi kullandım onda da otele varana kadar günlük internete 200 lira vermek istemedim. 25 $ dan aşağı umurlarında bile olmuyor, ben de vermem 15$ çalışır dedim, taksilerin toplandığı bi alanda duruyorduk öylece. benim 15 teklifimi duyan bir taksici başka bir çifti ayartıp geldi, önce onları kendi otellerine sonra bizi bizim otele bıraktı ikimizden de 15er $ aldı. aynı yolu indrive ile 150 pounda döndük memlekete dönerken ki bu 5$ ediyor. baya sen ben gibi adamlar geliyor, uber gibi düşünün. sürücülerin daha önce yaptığı yolculuklar falan da var, puanlamaları vs de görülebiliyor, ben 15 kez kullanmışım ters bir durumla karşılaşmadık. sadece kahire'ye indiğimizde piramitlerin olduğu giza şehrine gitmek için çağırdığımız iyi niyetli bi dayı geldi, yolda giderken bi baktık lastik sıfıra inmiş, kenarda durup hemen pompasını çıkarıp çakmaklıktan şişirdi ve yola devam ettik.sharm havaalanının girişinde araçlardan 1 dolar=30 pound para alıyorlar, indrive ücretine bu da ekleniyor bilginize.

ha bu arada, oteli bookingden ayarlarsanız, taksiyi bookingdeki taksi opsiyonundan rezerve ettirebilirsiniz. ben kahire'ye gideceğimiz gün sabah ve akşam dönüşü için git gel 13.5 $a ayarladım. sharm wonders diye bir acenteden mike diye bir çocuk hemen whatsapptan yazdı, şu isimli şu araçla biri gelecek dedi ve araçları indrivedakilerden daha temiz yeni araçlardı hiç sorun yaşamadım o da bir diğer opsiyon aklınızda olsun.

biz nisan'da oteli ve uçakları ayarladıktan sonra turları araştırmaya başladık, yapılacaklar belli zaten dalış için ras muhammede gidilecek, safari atv gezinmesi işte dahab kanyon turu vs fix aktiviteler. bu işi yapan bir sürü firma var ve esasında hepsinin programı %90 falan aynı. ras muhammed'e gidilirken 50 tekne falan birden açılıyor limandan, hepiniz 3 aşağı 5 yukarı aynı bölgelerde dalış yapıyorsunuz. hatta instagram'da sarmtur diye bir türk işletmecisi olan bir acente de var ama tatile gitmişken orada da türk türke tura katılmak ister misiniz bilemedim. biz o nedenle bizim otelin içinde yer alan bir acentenin elemanları 3. günü plajda biramı çekizlerken yanaşıp güzel pazarlayıp indirimi de yapınca tamam yaz dedim geliyoruz, ve onlarla gittik. bu arada benim gördüğüm şarm'daki turistlerin en az %50-60ı rus, ondan sonra %15-20 italyan gerisi türk, alman ve asyalı diye dağılıyor. biz bir diğer gün yine aynı firmayla dahab turuna gittik ekip 12 kişi falandı sadece biz ikimiz türk geri kalan herkes rus'tu :)


turlara katılmadan önce iyi pazarlık yapın, dediğim gibi içerik hepsinde aynı. biz artık aktiviteden yorulduğumuz için gece yıldız izlemeli, işte alevli dans gösterili falan bir turu iptal ettik ama mesela dahab'a giderken tüm tur araçları dahab girişinde toplanıyor ondan sonra toplu olarak yola çıkılıyor, dahab'a giderken pasaportlarımızı yanımıza almamızı istemişlerdi hatta fotokopilerini de bizim turculara verdik vs ama güvenlik konusunda şu an için bir sıkıntı yok, sharm içinde de turizm polisi epey aktif, taksiciler satıcılar vs polisten çekiniyor bu net. dahab güzeldi, baya filmlerdeki gibi çölün ortasından tek şerit gidiş geliş asfalt bir yol her taraf kum ve kaya dağlar.

bu arada ras muhammed'de dalış yaptığımız gün hurghada'da rus turistin köpek balığı saldırısına uğradığı gündü, ondan sonraki günler suya kıyıdan girsem bile sürekli etrafımı kollayarak bakındım. ras muhammedde daldığımız yer güzeldi gerçekten türlü türlü balık vardı ve 10 metre derinliğe kadar indim, beraber daldığım hocanın kolundaki garmin saatin yalancısıyım. ama dahab turunda bir deniz kıyısında şnorkelle yüzdürdüler, hocam öğlen sıcağı ben güneşte çok kalamam dememe rağmen ras muhammed'den çok daha uzun bir resif şeridi vardı oraya da ayrıca bayıldım.

alışveriş konusunu da atlamadan geçmiyim. 2 yerden bahsedeceğim old market dedikleri yeri zaten gitmeye niyeti olanlar görmüştür mutlaka ziyaret edilir, sahaba camii akşamları ışıklandırmasıyla falan güzel gözüküyor. ama asıl mısırla ilgili işte magnettir, kupadır, figürdü firavun şeysidir, çaydır kahvedir hurmadır almak istiyorsanız gitmeniz gereken yer fix price market. adından da anlaşılabileceği gibi, diğer pazarlık yapılan dükkanlar gibi değil, ki old market denen yerde fiyat yok satıcı 500 pounddan açıyor kapıyı 200'e falan almaya çalışıyorsunuz. fix price öyle değil, baya market kafasında, herşeyin etiketi var ve fiyatlar da baya uygun. naama bay'ın hemen dibinde kafelerin dükkanların olduğu kapalı bir cadde var, onu bitirip hard rock cafe'yi geçince 100 metre sonra sağda kalıyor. zaten yol üstünde tabelaları da var. ihtiyaç duyacağınız herşey var. hediyelik fincanlar aldık biz, en uygun fiyatlı ve kaliteli duran onlar vardı. çok sayıda firavun figürü aldık. nargile içen bir arkadaşıma baya uyguna el fakir tütünü aldım. nargile tütünü 1 kg'a kadar ülkeye sokmak serbestmiş bu arada o da öyle bir bilgi. hurma almaya niyetimiz vardı ama 7-8 tane almamız gerekiyordu ve paketler en az 500-700 gram gibiydi. bagajımız ağır olacak diye ve yorulduğumuz için vazgeçtik ama geçen gün mısır çarşısındaki hurma fiyatlarını görünce acayip pişman oldum. orada yarım kilosu 35-40 liraya hurma vardı, mısır çarşısında pakedi 300-400 liraları görünce acayip pişman oldum çünkü valizde 3-4 kilo boşluğumuz da varmış hurma seven biri değilim ama hurma seviyorsanız farklı farklı çeşitlerini bulabilirsiniz.


son olarak havadan bahsedeyim, gündüzler pik 34-35 derece gördük. yani plajda yatarken, ki bizim otelin plajı 20 metre dize kadar resif kayalık, sonrasında resifler bitiyor ve 15 metre civarı bir derinlikte su. bizde mesela 11-12 arası sıcak başlar 3 gibi hafifler ya orada öyle değil, 12 gibi başlıyor 3-4 gibi pik yapıyor sıcak. gündüzleri yürümek gezmek için gerçekten fazla sıcak, bizim gibi güneşe hassas cildiniz varsa o aralıkta klimalı ortamlarda efenim odadır lobidir, bardır oralarda takılmak daha mantıklı. yoksa gerçekten bunaltıcı olabiliyor.
ha bir de para konusu. biz atm'den dolar da çevirdik tr hesap kartlarımızdan nakit pound da çektik. bank of egypt atmleri 1$30.75 pound gibi bir kurdan elinizdeki doları pounda çeviriyor bu en uygun seçenek çünkü türk banka hesaplarınızdan orda direk pound çekince komisyonu+kur farkı falan neredeyse %7-8-10 civarı farklı geliyor. nakit dolarla gidip orada çevirmek en iyisi bence, alışverişlerde de gündüzse kredi kartı ile yapmak mantıklı. mesai saati dışında bizim bankaların uyguladığı kur makas farkından ötürü baya oynuyor karttan çekilen miktar da aynı şekilde artıyor.

şimdilik aklıma gelenler bunlar, ülkemizdeki otel fiyatları uçmuşken bence baya iyi alternatif, tekrar gitmeyi baya konuştuk açıkçası ama muhtemelen mart-nisan yada ekim-kasım daha iyi seçim olabilir. önümüzdeki hafta bayram tatili için baktığımız butik yerler bile 5 gün için 15k'dan aşağı kapı açmıyor. açın airbnb'ye bakın, aynı yerler yunan adalarında 7-8 binlere tutulabiliyorken sizi bilmem ama bu paraları bizim fırsatçılara vermem. umarım gitmeyi düşünenlere faydası olur, sorusu olan olursa yeşillendirirse yardımcı olmaya çalışırım.