FUTBOL 2 Ekim 2025
1,8b OKUNMA     72 PAYLAŞIM

Türk Futbol Tarihinde Kurulan İlk Düzenli Lig: İstanbul Futbol Ligi (1904)

Türk futbolunda kulüplerin ilk kez düzenli bir rekabete girdiği organizasyon, 1904 yılında kurulan İstanbul Futbol Ligi'ydi.

istanbul futbol ligi ya da o zamanki cool ismiyle constantinople football association league, 1904’te james lafontaine önderliğinde, yanında henry pears ve horace armitage ile kurulan, istanbul’un ilk “düzenli” futbol ligi. cadi-keuy (kadıköy) tayfasının eli değmiş yani.

olay şu: şampiyona özel ingiltere’den koca bir şilt getirtiliyor. üstünde kalp şeklinde 10 tane gümüş levha var. her sezon şampiyon olan takımın ismi oraya kazınıyor, takım da o sezon boyunca şildi evde vitrine koyuyor. yanında da ayrıca bir kupa veriliyor. işin finali ise şu: 10 sezon sonunda ismi en çok kazınan kulüp, şildin sonsuza dek sahibi oluyor.

9 sezon oynanıyor toplamda. 1914-15’e gelene kadar galatasaray 3, fenerbahçe 2, cadi-keuy 2, moda 1, imogene 1 şampiyonluk alıyor. son sezonda ise kavga, gürültü, klikleşme derken iki ayrı lig çıkıyor ortaya. eski düzenin devamı olan istanbul futbol birliği ligi’ni galatasaray alıyor, yeni kurulan istanbul futbol şampiyonluğu ligi’ni ise fenerbahçe götürüyor.

balkan savaşları yüzünden 1912-13 sezonu pas geçiliyor. son sezonda da olaylar bol. neticede şilde adını 1912-13 ve 1914-15 için yazdıran fenerbahçe, “abi şilt artık bizde” diyerek kupayı müzeye kilitliyor.


istanbul futbol ligi tarihi

olayın başlangıcı 1904. cadi-keuy tayfasının kurucularından james lafontaine, yanında henry pears ve horace armitage’la birlikte “hadi biz lig yapalım” diyor. üstüne de ingiltere’den özel bir şilt sipariş ediyor. abanoz ağacından, üstünde kalp şeklinde 10 gümüş levha var. sistem basit: şampiyon olanın ismi kazınacak, kupayı sezon boyunca vitrine koyacak. on sezon sonunda kim en çok yazdırdıysa şilt temelli onda. ayrıca şampiyonlara kupa da veriliyor.

ilk sezon (1904-05): lige imogene, cadi-keuy, moda ve rum ekibi elpis giriyor. imogene şampiyon oluyor ama şilt daha istanbul’a gelmediğinden isim yazılamıyor. bu yüzden sezon “pilot bölüm” sayılıyor.

ikinci sezon (1905-06): aynı dört takım tekrar oynuyor. mekan yine papazın çayırı. şampiyon bu kez cadi-keuy. böylece şilde ilk kez bir isim yazılıyor.

üçüncü sezon: galatasaray lige katılıyor, yani ilk türk takımı sahneye çıkıyor. tek devreli oynanan sezonda cadi-keuy bir kez daha şampiyon. şilde ikinci kez adını yazdırıyor.

dördüncü sezon: moda sahneye çıkıyor, ilk ve tek şampiyonluğunu alıyor ama olay çıkıyor: cadi-keuy, kurallar gereği şildi modaya vermeyi reddediyor. haliyle moda’nın adı şilde kazınamıyor. rezalet.

1908-09: ikinci meşrutiyet sonrası oynanan sezonda galatasaray tüm maçlarını kazanıp ilk türk şampiyon oluyor. cadi-keuy sonunda şildi teslim ediyor. gs, hem kendi adını hem de mağdur moda’nın adını şilde kazıyor. ayrıca ittihad kulübü özel kupa koyuyor. 31 ocak 1909’daki maçı 4-0 kazanan galatasaray, bu kupayı da alıyor. kulüp tarihindeki ilk kupa bu.

1909-10: fenerbahçe ilk kez lige katılıyor. yanında stragglers ve geri dönen elpis var. imogene kapanıyor. galatasaray yine şampiyon. ayrıca 9 ocak 1909’da gs-fb ilk resmi maç oynanıyor. verilen kupa ise gs’li raşit bey tarafından kaybediliyor (evet, bildiğiniz kayboluyor).

1910-11: elpis ve moda yok. progres (galatasaray’dan kopan oyuncularla kurulan takım) katılıyor. galatasaray bir kez daha şampiyon oluyor.

1911-12: rumblers sahneye çıkıyor. fenerbahçe, “aynı kulüpten iki takım olmaz, adnan ibrahim de sert oynuyor, uzaklaştırılsın” diye bildiri yayımlıyor. gs kabul etmeyince ligden çekiliyor. sezonu fenerbahçe götürüyor, şilde ilk kez isimlerini yazdırıyor. galatasaray “haksız şampiyonluk” diye isyan ediyor ama sonuç değişmiyor.

1912-13: balkan savaşı çıkıyor. sezon yarıda kalıyor ama fenerbahçe yine ismini şilde yazdırıyor.

1913-14: cadi-keuy ligden çekiliyor. telefon şirketi çalışanlarının takımı “telefoncular” lige katılıyor ama ikinci yarıya çıkmıyor. fenerbahçe tekrar şampiyon. progres bu sırada adını altınordu yapıyor.

1914-15: yabancı takımlar kapanıyor. lig artık türk takımlarına kalıyor. galatasaray, fenerbahçe, altınordu, anadolu, anadoluhisarı idman yurdu ligde. fenerbahçe başta “kadrom zayıf” deyip girmiyor, yerine süleymaniye katılıyor. sonra fb lig ortasında “ben de varım” diyor ama reddediliyor. bunun üzerine fb gidip istanbul futbol şampiyonluğu ligi’ne giriyor. sonuç: bir ligde gs şampiyon, diğerinde fb şampiyon. istanbul’da aynı anda iki şampiyon çıkıyor. gs “bizimki esas lig, şilde isim bizde olmalı” diye şildi isterken fb “yok öyle yağma” diyor. ali sami yen, “gelin maç yapalım, kazanan gerçek şampiyon olsun” teklifini yapıyor. fb reddediyor ve şilde dördüncü kez ismini kazıyor.


sonuç

şilde toplamda;

• 4 kez fenerbahçe,
• 3 kez galatasaray,
• 2 kez cadi-keuy,
• 1 kez moda.

yani en çok fb yazdırdığı için şilt onlarda kalıyor. bugün hâlâ kulübün müzesinde sergileniyor.

lig bitiyor, ortalık zaten karışık. 8 mayıs 1922’de fenerbahçe, galatasaray’a mektup yolluyor: “abi özel maç yapalım mı?” diye. gs 10 mayıs’ta yanıt veriyor: “memnuniyetle ama önce şildi bize verin.” fenerbahçe 12 mayıs’ta dönüyor: “şilt bizim, kimse de hak iddia edemez.” böylece mektuplaşmalar boşa düşüyor, olay kapanıyor.

şilt ise fenerbahçe’nin müzesinde sergilenmeye devam ediyor. taa ki 1932’de müze binasında çıkan yangında kül olana kadar. yangında orijinal şilt yanıp gidiyor. kulüp de “olsun, replika yaptırırız” diyerek kopyasını hazırlatıyor. bugün hâlâ müzede gördüğümüz, o kopya versiyon.