SİNEMA 17 Aralık 2020
33,2b OKUNMA     656 PAYLAŞIM

Tom Hanks'in Yeni Filmi Greyhound'un Teknik Denizcilik Bilgileri Işığında İncelemesi

Sinema için tasarlanan ancak pandemi nedeniyle Apple TV+'ta gösterime giren yeni Tom Hanks filmi Greyhound, II. Dünya Savaşı'nda bir ABD gemisinin başından geçenleri anlatıyor. İşte filmdeki teknik hatalar ve realist gerçekler.

greyhound... ikinci dünya savaşı ve denizaltı... ben tabii ki sevdim. güzel efektler, aksiyon ve gerilim dolu. tabi bu film bir das boot değil. realizm, heyecan katmak adına oldukça feda edilmiş. bu benim filmi sevmeme engel değil tabi.

şimdi filmi realizm açısından inceleyebiliriz 

- almanların yürüttüğü denizaltı savaşının amacı, ingiliz kolonilerinden ve birleşik devletler'den gelen ticari gemileri batırıp ingiltere'yi savaş dışına itmek idi. ingiltere'nin savaşa devam gücü bu sevkiyata bağlıydı. dolayısıyla, denizaltı savaşının tek ve en büyük amacı ticaret gemilerini batırmaktır. bilmemiz gereken en temel şey bu.

- alman denizaltılarının talimatı her zaman ticaret gemilerini batırıp ortadan kaybolmak idi. peki ingilizlerin buna karşı önlemi neydi : konvoy sistemi. konvoy sisteminde, silahsız ticaret gemileri belli bir formasyonda ve sabit bir hızda birlikte seyahat ederler. bu ticaret gemilerinin formasyonunun etrafında ise destroyer denilen küçük fakat oldukça hızlı savaş gemileri yer alır ve konvoyu "eskort" ederler. destroyer'ler, depth-charge ve hedgehog gibi anti-denizaltı silahlarına ve de denizaltı tespitine yönelik radar, sonar ve hidrofon gibi aletlere sahiptiler.

- sanırım konsepti anladık. mesela 10 tane ticaret gemisi düşünelim. bu ticaret gemilerinin de ortalama hızı 20 knot diyelim. bu gemiler bir formasyonda 20 knot hızla giderler. etraflarında da 3 tane "eskort" destroyer bulunduğunu varsayalım. bu eskort destroyerler rahatlıkla 30 knot üstüne çıkabilirler, ancak konvoyla beraber gittikleri için çoğunlukla onlar da 20 knot hızla giderler. eskort destroyerler konvoy etrafında sürekli radar ve sonarlarını açık tutarak konvoya yaklaşan bir denizaltı tehlikesi var mı bunu takip ederler.

- böyle bir tehlikeyi tespit ettikleri anda destroyerlerden biri veya birkaçı, hemen hız artırıp tehdidin üstüne doğru giderler. 20 knot olan hızını mesela 35 knot'a çıkarıp zig-zag cizerek tespit ettiği denizaltının üstüne gider. ( zig-zagın amacı muhtemel torpidodan kaçınmak) denizaltıyı menzilinde hissettiği anda da depth-charge'larını bırakıp hedefi imha etmeye çalışır.

- işin konvoy tarafı bu şekilde. peki denizaltı tarafı nedir ? neden denizaltı alayını torpidolayıp geçmiyor ? çünkü torpido ateşlemek işi öyle sanıldığı kadar kolay değildir. başarılı bir torpido atışı için, mekanik torpido bilgisayarına 3 tane bilgi girilir;

+ hedef menzili
+ hedef hızı
+ hedefin yönüyle denizaltı burnu arasındaki açı ( angle on bow )

gördüğünüz üzere, torpido ateşlemek öyle kolay değildir. ancak bu üç bilginin belli bir toleransta doğru olmasıyla "koşuyoluna" bir torpido ateşlenebilir. şunu hiçbir zaman unutmayın, torpido her zaman "koşuyoluna" atılır, çünkü hedef her zaman hareket halindedir, bunun ne kadar zor olduğunu tahmin edebilirsiniz.


- başarılı bir torpido atışının gerektirdiği 3 kritik bilgi zaten saldırının nasıl olması gerektiğini de söylüyor. saldırı mutlaka habersiz olmalı. çünkü bir destroyer bir denizaltıyı tespit ettiği anda, konvoyun geneline zig-zag ve sürekli olarak hız artırıp-azaltma talimatı verir. böylece hem açı tespiti hem de hedef hızı tespiti büyük oranda imkansızlaşır.

- denizaltı savaşının stratejik amacının ticaret gemilerini batırmak olduğunu söylemiştik, destroyer'leri batırmak değil. ancak denizaltı bunu istese bile çok istisnai durumlar haricinde başaramaz. destroyer çok küçük, çok çabuk hızlanabilen ve de anti-denizaltı silahlarla donatılmış bir gemidir. bir torpidoyu tespit edip hızlıca bir manevra yapabilmesi çok kolaydır. dolayısıyla, bir alman denizaltısının zaten az sayıdaki torpidolarını büyük bir yakıt tankeri yerine küçük bir destroyere harcaması ahmaklık olurdu. kriegsmarine ( alman donanması ) da zaten destroyerler yerine ticaret gemilerinin hedef alınması emrini açıkça vermiştir.

- bir destroyerin bir denizaltı için neden çok tehlikeli olduğunu biraz daha teknik detayla anlayacağız. bir destroyer 30-35 knot hızlara kolayca çıkar. tip-vıı alman denizaltısı ise yüzeyde dizel motoru ile maksimum 20 knot yapabilir, dalmışken elektrik motoru ile 10 knot'u zor görür. bu ne demek ? bir destroyer bir denizaltıyı tespit ettikten sonra onu hızıyla mutlaka yakalar, her zaman, istisnasız. denizaltının tek kaçış yolu okyanusun derinliklerinde izini kaybettirmektir. ( ya da destroyerin radarı yoksa akşam karanlığında yüzeyde sıvışmak bir ihtimal olabilir. 1942 yılında tüm abd-ingiliz destroyerlerinde radar olduğu için bu artık ihtimal dahilinde değildi.)

- bir denizaltı kendi üstüne doğru gelen bir destroyere başarılı bir torpido atışı yapamaz. imkansıza yakındır. torpido atışı sabit hız, sabıt rota ister. üzerinize gelen destroyer hem büyük bir hızla hem de zig-zagla gelecektir, emin olabilirsiniz.

- peki denizaltı stratejisi nedir ? birkaç strateji var ama ben hızlıca tek denizaltılı standart bir saldırıyı ele alacağım. denizaltı kaptanı bir konvoyu tespit eder, 10 gemi vardı hatırlayın. 3 tane de eskort destroyer tespit etti. konvoy 15 knot'la hareket ediyor diyelim. denizaltı kaptanı konvoyun yaklaşık bir rotasını çıkarır ve bir kesişim noktası ayarlar. kesişimin akşam karanlığına denk gelmesi tercihi olacaktır.

- denizaltı kaptanı olabildiğince ideal bir pozisyonu zaman ve hızı elverdiğince alır. konvoy 15 knot'la hareket ediyordu. kendisi yüzeyde 20 knot'la hareket edip nispeten elverişli bir "kesişim noktası" ayarlayabilir.

- bu "kesişim noktası" genelde konvoy sisteminin dışında olur. yani dışarıdan atış yapılacaktır. ancak cesur bazı denizaltı komutanları konvoy sisteminin içinde konumlanıp oradan atış yapmayı da tercih etmişlerdir. bu şekilde atış sonrası destroyerlerin denizaltıyı tespiti çok zorlaşır. çünkü destroyerlerin sonarı sadece denizaltıyı değil konvoydaki kalan gemileri de alacaktır.

- denizaltı sadece yüzeyde veya periskop derinliğinde torpido ateşleyebilir. denizaltımız aldığı pozisyonda muhtemelen periskop derinliğinde konvoyu bekler. konvoy yaklaşırken konumunu ufak ufak düzeltir. bunları da genelde elektrik motoruyla ve minimal hızda yapar. artık iyice yaklaşan eskort destroyerlerin sonarı tarafından tespit edilmemek için.

- konvoy menzile girdiği zaman, denizaltı persikopunu çıkarır, konvoyun hızını, menzilini ve hedef açısını mekanik ateşleme bilgisayarına girer. en fazla 3 tane irice ticaret gemisini belirler ve ardı ardına tüm torpidolarını bu 3 ticaret gemisine ateşler. torpidolarını ateşler ateşlemez belli bir derinliğe dalar. bundan sonrası bekleme kısmıdır.

- atış yapılan menzil ve konvoyun hızı torpido saldırısının başarılı olmasında kritiktir. fakat doğru hesap yapıldığında bile konvoyun torpidoları tespiti ve reaksiyon süresi belirleyici olacaktır. eskort destroyerler veya ticaret gemileri torpidoları geç tespit ettiği durumda, yeteri kadar manevra süresi olamayacağı için gemiler vurulacaktır.

- üç geminin de vurulduğunu varsayalım. dalmış olan alman denizaltısının kaptanı kendi sonarından bunu anlar ve tayfasıyla sevincini yaşar. ancak asıl olay şimdi başlar. konvoyun saldırıya uğradığını gören eskort destroyerler hemen zig-zag ve hız değiştirme moduna girip arama-taramaya başlarlar. torpidoları gördükleri için, yaklaşık bakmaları gereken açıyı da artık bilirler.

- eskort destroyerler sonarları yardımıyla denizaltıyı tespit edip batırmaya çalışırlar. denizaltı ise minimal hızda ve oldukça derinlerde ufak manevralar ile vurulmamaya çalışır. çoğunlukla saatlerce sürer bu depth-charge saldırıları. destroyerler bunu sonsuza kadar yapamazlar. hem ellerindeki depth-charge bombası sınırlıdır, hem de konvoyu da korumaya devam etmek zorundadırlar. başka denizaltılar konvoya saldırabilir. dolayısıyla, başarılı bir denizaltı bu şekilde destroyerleri atlatır ve belki 10-15 saat su altında kaldıktan sonra ortalığın durulduğundan emin olduktan sonra yüzeye çıkar.

- görüldüğü üzere, denizaltının stratejisi sürpriz bir saldırı yapıp sonra da destroyerin gazabından gizlenerek kaçmak şeklindedir.

Gerçek Greyhound.

şimdi greyhound'da benim fark ettiğim genel hatalara bakarsak 

1) alman denizaltıları kendilerini yüzeyde rahat rahat ve yakın mesafelerde gösteriyorlar. bu kolay kolay mümkün olacak bir şey değil. destroyerler toplarıyla, denizaltıları yakın mesafede kolaylıkla batırabilirler. bir denizaltı wolfpack'i şunu yapabilir; bir denizaltı konvoydan en azından 5-10 km mesafede yüzeye çıkar ve radar tarafından bilerek tespit edilir. sonra hemen dalar. amaç destroyerleri konvoydan ayırıp başka denizaltıların konvoya rahatça yaklaşabilmesini sağlamaktır. greyhound filminde bu var gibi görünse bile denizaltıların sürekli yüzeyde görünmesi baya bir zorlama.

2) denizaltılar açıkça destroyere saldırıyor. yukarıda bahsettiğim gibi, bu tarihsel olarak çok nadiren ve muhtemelen son çare olarak yapılabilecek bir şey idi. bunu yapan denizaltı kaptanı hem emirlere karşı gelmekte, hem de kendi tayfasının canını da büyük riske atmaktadır. destroyer ve denizaltı karşılaşmasında, destroyer saldırır, denizaltı saklanır. bu her zaman böyledir.

3) alman denizaltı kaptanlarının radyodan boş yapmak dahil pervasız davranışları. (1942'de, radyo sinyalinden yaklaşık açı çıkarma da mümkündü bu arada, hiçbir alman kaptanı bu pervasızlığı göstermezdi. ) denizaltıların tüm olayı sürpriz saldırı yapıp sonra derinlerde, yukarıdan gelen gazaba dayanmak iken, bizim greyhound'daki denizaltı kaptanları rahatça destroyer'ler ile aşık atıyorlar. destroyerle aralarında 1000-1500 m var ama periskop çıkarıyorlar. rahatlığa gel. tarihsel olarak o destroyer hızlıca kafanın üstüne gelir ve seni depth-charge'a boğar aslanım. tabii filmde amaç, amerikan tarafını desperate ve tehlike altında gösterip bir dram yaratmak olduğu için bunu anlayabiliyorum, ama biz gene de gerçeğini bilelim.

4) en sondaki destroyer ve denizaltı kapışması. herhangi bir denizaltı kaptanı bu saldırıya girişmez. sebebi de hareket halindeki bir destroyere başarılı bir torpido saldırısının imkansızlığı ( yukarıda bahsettik.). ayrıca atışı en iyi ihtimal periskop derinlğinden yapabilirsin. destroyerin topları ise periskop derinliğinde bir denizaltıyı kolaylıkla haklayabilir.

5) konvoyun içindeki denizaltı. konvoyun içinden atış yapmanın makul bir strateji olduğunu söylemiştik. ancak konvoyun içinde atış yapan bir denizaltı filmde olduğu gibi 5-10 dk daha su yüzeyinde rahatça gezinmez. her zaman ve istisnasız dalar. diğer gemilerin seslerinin sonarda kendisini perdeleyeceğini umut eder. dolayısıyla, filmde konvoy sisteminin içine denizaltı girmesi gerçekçi olsa bile bu geminin rahatça yüzeyde dolaşması gerçekçi değildir.

6) denizaltı ve destoyer'in dip dibe savaştıkları sahne. teorik olarak denizaltının teknik nedenlerden dolayı dalma yeteneğini kaybettiği bir durumda bu gerçekleşebilir. ancak aşırı aşırı zorlama olduğunu belirtelim. böyle bir durumda denizaltı kaptanı gemisindeki tüm gizli evrakları yok edip destroyerlere teslim olmak istediğini bildirirdi. aklını kaçırmamış herhangi bir denizaltı komutanı, yüzeyde, tek bir 88lik topu ile destroyere karşı savaşmaz idi. benzer şekilde teslim olmuş pek çok alman denizaltısı vardır. meşhur denizaltı kaptanı otto kretschmer mesela bu şekilde teslim olmuştur. teslim olurken de kendi denizaltısını kendisi batırmıştır.

son olarak das boot'u izlemediyseniz, izleyin. 6 saatlik versiyonunu izleyin.