semavi dinlerdeki kıyamet alametlerini iskandinav mitolojisindeki kıyamet anlayışında da net bir şekilde görürüz: söylenenlere göre ragnarök'ün yaklaştığı zamanlarda belirli olaylar meydana gelicek: insanlar arasında fesatlık artacak, savaşlar her yerde alışagelmiş, yalan ve ihanet artık insanlar arasında normal bir durum haline gelicek. bununla birlikte kuvvetli bir diğer alamet olarak çok zorlu ve uzun bir kış dönemi yaşanacak, öyleki ateşin bile donduğu söylenir. (nasıl olacaksa)

ragnarök geldiğinde akıbetlerinin ne olacağını çok iyi bilen tanrılar her şeye rağmen savaşa hazırlanırlar

norslar, tanrılarının kadere karşı geldiklerinin bilincinde olarak onların yüceliğini idrak ederler. bu son savaşta savaşçılar tanrıların yanında savaşırlar, bu şekilde karşı konulamaz kader ile dalga geçerek -aynı tanrıları gibi- yüceliğe ulaşmayı umarlar. yunan mitolojisinde karşımıza çıkan "kader" anlayışı iskandinav mitolojisinde de görüldüğü gibi çok önemli bir yerdedir. tanrıların gücü her ne kadar çok büyük olsa da kaderlerini değiştirecek kadar güçlü değildir. 

son çarpışmanın yaşanacağı günde şu olaylar yaşanır

önce loki hapsedildiği zincirlerden kurtulur ve çocuklarını alarak saldırıya geçer. bu saldırıyı ilk gören kişi heimdall olur, ve borozanı ile tüm tanrıları meclise toplar. mecliste toplanan tanrılar savaşın taktiğini ve kimlerin kimler ile çapışacağını belirler. son anda odin'in aklına mimir'in kesik başına danışma fikri düşer, fakat buna zaman bulamaz. devler, korkunç kurt fenrir, dünya'nın etrafını saracak kadar uzun olan jörmungandr, düzenbazlığın tanrısı loki ve daha bir sürü yaratık aasgard'ın kapılarına dayanmıştı.

ilk saldırıyı kuzeyden ateş devlerinin kralı olan surtr başlatır. kuzey tarafını savunan tanrıça freyr bu saldırıya karşılık verir: sutr ile aralarında çok şiddetli bir çapışmadan sonra freyr ölür, surtr ise kendi kılıcından çıkan orantısız ateşin etkisiyle yanarak ölür. (ateş ile oynanmaz) bir diğer söylenceye göre freyr bu düelloyu silahının güçlü olmamasından dolayı kaybeder.
ragnarök'ün bir diğer meşhur çapışması ise thor ile büyük yılan jörmungandr arasında olur. thor'un çekicini daha önceden tecrübe etmiş jörmungandr bu sefer daha temkinlidir. bir çok kez thor'u zor duruma sokmayı başarır, fakat gene de kendini ölümden kurtaramaz. aynı şekilde thor da bu düellodan sonra ölür, çünkü defalarca kez zehirli ısırıklar ile vücudu zehirlenmişti.

iskandinav mitolojisinin baştanrısı olan odin de çok güçlü bir rakip ile dövüşür

loki'nin bir dev olan angroboda'dan olan oğlu kurt fenrir. bu devasa boyuttaki kurt iskandinav mitolojisindeki en güçlü yaratıklardan biridir, denilenlere göre ağzını açtığında yer ile gök arasındaki mesafe kadar bir açıklık olurmuş. bu düelloyu kaybedeceğini çok iyi bilen odin sonuna kadar rakibi ile savaşır; bildiği her büyüyü ve bilgisini kullanır, fakat koca ağızlı fenrir onu yutarak düelloyu bitirir. sonra tabii odin'in genç oğlu vidar: "sen misin benim babamı yutan" diyerekten fenrir'e saldırır ve öldürür. (senin ağzını cart diye yırtarım)

tüm bu savaşın ve yıkımın en büyük nedeni olan üç kağıtçı loki ise bifröst köprüsünün bekçisi, ezeli rakibi heimdall ile düelloya tutuşur. düelloda her türlü şekle girer loki: kah çok büyük bir kartal olarak saldırır kah yırtıcı bir aslana (evet yırtıcı) dönüşür, ama ezeli rakibi ile bir türlü yenişemez. bu ezeli düşmanlar en sonunda birbirlerini karşılıklı şekilde öldürürler. (fair play)

ragnarök'ün sonunda tüm kötü yaratıklar ve eski yüce tanrılar ölür; bereket tanrısı freyr hariç: freyr, öldükten sonra tekrar dirilir ve yeni yetme tanrılara akıl verir. (benzer bir durum hristiyanlıkda da vuku bulur.)

büyük savaş'ın bitimiyle yeni genç tanrılar tekrardan düzeni kurar ve altın bir çağ başlatırlar: kötülüğün ve yıkımın olmadığı bir çağ. (ütopya)