MÜZİK 7 Temmuz 2021
10,5b OKUNMA     505 PAYLAŞIM

The Beatles Albümlerinin Kayıt Kalitesi Neden Yıllar İçinde Değişikliğe Uğradı?

The Beatles'ın 1960'larda yayınlanan orijinal halleri ve sonradan yapılan remaster'ları arasında hissedilir bir kayıt kalitesi farkı olduğunu anlamıştır sıkı dinleyicileri. İşte bunun nedenini anlatan bir yazı.

beatles, albümlerin tamamını mono olarak yayınlamıştır. grup üyeleri ve prodüktör george martin'in onay verdikleri versiyonlar mono versiyonlardır. monodan kastımız ne? tek hoparlörden çalınacak şekilde. veya stereo sistemde dinleniyorsa da iki hoparlörden de aynı ses geldiği için stereo imajın iki hoparlörün tam ortasında duyulacağı şekilde.

mesela sgt peppers


beatles'ın şarkılarının master hakları plak şirketinde olduğu için, plak şirketi bir süre sonra stereo versiyonları miksleyip onları piyasaya sürdü ancak bu miksler hem baştan savma hem mantıksız bir şekilde (mesela atıyorum davul solda, vokal sağda) mikslenmiş olduğu gibi grup veya george martin'in onayı olmadan yayınlanan versiyonlar. mesela kulaklıkla dinlerseniz davulun sola yatık, vokallerin sağdan geldiğini duyabilirsiniz.

sgt. pepper's plak kaydı


sonra 1987'de tekrar bir stereo miks yayınlandı 20. yıl için. o miks monoya yakındı ama stereo imaj yaratmak için dijital reverb kullanıldı (80'lerde tost yapsan dijital reverb kullanılıyormuş zaten).

sgt. pepper's 1987 versiyon

kulaklıkla dinlerseniz müziğin genelde ortadan geldiğini ama sağ ve sol kulaktan derinlik efekti geldiğini duyabilirsiniz.


şimdi burada bir parantez açıp 1960'lardaki kayıt teknolojisini anlatmak lazım

bu dönemde çok kanallı kayıt yok, 4 kanallı kayıt var. yani bant üzerinde 4 ayrı kanal var, bu 4 kanal ayrı ayrı işlenebiliyor, mesela 1nci kanalın sesi 2nci kanalın sesi farklı ayarlanabiliyor veya sadece 3. kanalın tizleri açılabiliyor.

fakat beatles kayıtlarında belki 100 ayrı enstrüman var, vokaller var, nasıl yapıyorlar bunu? üst üste koyarak. önce mesela 3 kanala davul kaydediyorlar, 3 mikrofonu bas davul, snare davul (trampet) ve davulun üstünden zilleri alacak şekilde koydular diyelim, kaydettiler, sonra gerekli ekolayzır vs işlerini yaptılar, sonra o 3 kanal çalarken onu 4. kanala kaydediyorlar. 4. kanalda şimdi 3 mikrofonun miksi var.

sonra üstüne mesela 2. ve 3. bas gitar, piyano kaydediyorlar, 2-3-4'te bas-piyano-davul var. bunlar arasındaki dengeyi ayarlayıp 1nci kanala aktarıyorlar. bu işleme bouncing deniyor ve gerektiği kadar tekrar tekrar yapılıyor. her bounce işleminde bant aşındığı için özellikle tizlerde kayıp oluyor, o yüzden en son en önemli şey olan vokaller kaydediliyor. veya 2. bir cihaza yeni bant takıyorlar, ona kaydediyorlar.

son mikste elimizde 1 kanal "altyapı" diyebileceğimiz, ritm enstrümanlar, bas, piyano vs gibi enstrümanlar, 1-2 kanal vokal ve belki 1 kanal solo enstrüman kalıyor.

1967 ve 1987'deki stereo miksler bu 4 kanal üzerinden yapılıyor. o yüzden 1967'deki abi, mecburen vokalleri hep birlikte sağa koyuyor çünkü elinde ana vokal ve geri vokal kanalı yok. ya da ritmi sola atıyor çünkü sadece piyanoyu ayırıp onu sola koyamıyor. paket halinde yapmak zorunda.

şimdi gelelim 2010'lara

yani davul artık piyano ve basla birlikte tek kanal değil, belki 4 kanal. istersem bas davulu açar kısarım, ekolayzer yaparım. ve 2010'lardan itibaren 50. yıl versiyonları çıkmaya başlıyor.

mesela 2017 sgt pepper miksi


burada giles martin anlatıyor nasıl yaklaştıklarını olaya


burada önemli nokta, albümü 2010'larda kaydedilmiş gibi işlememeye, orijinal soundu korumaya çalışmış olmaları. sürekli orijinal miksleri referans alarak mikslemiş olmaları. şurada detaylı olarak süreci anlatıyorlar: https://www.mixonline.com/…0th-anniversary-editions