TARİH 24 Mayıs 2024
9,1b OKUNMA     191 PAYLAŞIM

Tekke ve Zaviyeler Neden Kapatıldı?

30 Kasım 1925 tarihinde kabul edilen ve 13 Aralık 1925 tarihinde yürürlüğe giren bir kanunla tekke ve zaviyeler kapatıldı.

23 mayıs 1928 ve 30 kasım 1925, türkiye cumhuriyeti'nin modernleşme ve laikleşme sürecinde atılan önemli adımlardan ikisine sahne oldu: türk vatandaşlığı kanunu'nun kabulü ve tekke ve zaviyelerin kapatılması. bu iki karar, dönemin siyasi ve toplumsal atmosferini yansıtan, tartışmalı ve uzun vadeli etkileri olan adımlardı. bu makalede, 23 mayıs 1928'de yaşanan bu iki önemli olayın tarihsel arka planını, nedenlerini, sonuçlarını ve günümüze yansımalarını akademik kaynaklara ve güvenilir ansiklopedilere dayanarak inceleyeceğiz.

23 mayıs 1928'de kabul edilen türk vatandaşlığı kanunu, osmanlı imparatorluğu'ndan kalan çok uluslu yapıdan ulus devlet modeline geçişte önemli bir adım oldu. bu kanunla birlikte, "türk" kavramı etnik bir kimlikten ziyade siyasi bir aidiyete dönüştü. kanun, osmanlı tebaası olan herkesi türk vatandaşı olarak kabul etti ve vatandaşlık bağı ile ulusal kimlik arasında güçlü bir bağ kurdu.

türk vatandaşlığı kanunu'nun kabul edilmesinin temel nedenleri arasında şunlar sayılabilir

ulus devlet inşası: cumhuriyetin kuruluşundan itibaren ulus devlet modelini benimseyen türkiye, vatandaşlık bağı ile ulusal kimliği bütünleştirerek ulusal birliği sağlamlaştırmayı amaçlıyordu.

lozan antlaşması: 1923'te imzalanan lozan antlaşması, türkiye ile yunanistan arasında nüfus mübadelesini öngörüyordu. bu durum, vatandaşlık kavramının yeniden tanımlanmasını gerektiriyordu.

laiklik ilkesi: cumhuriyet yönetimi, laiklik ilkesini benimseyerek din ve devlet işlerini birbirinden ayırmıştı. vatandaşlık kanunu, dini aidiyetten bağımsız, vatandaşlık temelinde bir toplum oluşturmayı amaçlıyordu.

türk vatandaşlığı kanunu, türkiye'nin modernleşme ve ulus devlet olma sürecinde önemli bir rol oynadı. kanun, ulusal kimliği güçlendirerek ulusal birliği sağlamlaştırmayı amaçladı. ancak, kanunun bazı eleştiriler alması da kaçınılmaz oldu. özellikle azınlık hakları konusunda bazı endişeler dile getirildi.

30 kasım 1925'te ise tekke ve zaviyelerin kapatılması kararı alındı. tekke ve zaviyeler, islam dini ve tasavvuf kültürünün önemli merkezleriydi. ancak cumhuriyet yönetimi, bu kurumları laiklik ilkesine aykırı ve gericiliğin kaynağı olarak gördüğü için kapatma kararı aldı. karar 13 aralık 1925'te yürürlüğe girdi.

tekke ve zaviyelerin kapatılmasının temel nedenleri arasında şunlar sayılabilir

laiklik ilkesi: cumhuriyet yönetimi, laiklik ilkesini benimseyerek din ve devlet işlerini birbirinden ayırmayı hedefliyordu. tekke ve zaviyeler, dini eğitim ve öğretim faaliyetleri nedeniyle laiklik ilkesine aykırı görülüyordu.

modernleşme: cumhuriyet yönetimi, türkiye'yi modernleştirmeyi ve batılı değerleri benimsemeyi amaçlıyordu. tekke ve zaviyeler, geleneksel yapısıyla bu amaca engel olarak görülüyordu.

siyasi güç: tekke ve zaviyeler, osmanlı döneminde önemli bir siyasi güce sahipti. cumhuriyet yönetimi, bu gücü kırmak ve merkezi otoriteyi güçlendirmek istiyordu.

bu iki karar, günümüz türkiye'sinde hala tartışılmaktadır. türk vatandaşlığı kanunu, ulusal kimlik ve vatandaşlık kavramları üzerindeki etkisiyle hala önemli bir referans noktasıdır. tekke ve zaviyelerin kapatılması ise, laiklik ilkesi ve dini özgürlükler tartışmalarında sıkça gündeme gelmektedir.