SİYASET 10 Ocak 2019
219b OKUNMA     999 PAYLAŞIM

Tecrübeli Komutanlarda Görülen İsabet Oranı Yüksek Asker Sarraflığı

Görmüş geçirmiş bir komutan, erlerin neyin nesi olduğunu kısa sürede anlar. Sözlük yazarı "anglachelm", bu durumu anlatmış ve birebir gözlemlediği örnekleri aktarmış.
iStock

komutan dediğin adamın tecrübeyle edinilmiş insan sarraflığı, sadece askerde karşılaşılan olaylardan biridir.

bu kümülatif artan bir deneyim tablosu gibidir. okuldan yeni çıkmış bir teğmen veya astsubay çavuş kendi okulundaki yatakhane yemekhane içtima deneyiminden ve her silah arkadaşının başka bir yerden gelmesi yüzünden bir insanın yüzüne bakarak onun aşağı yukarı nereli olduğunu kestirebildiğini düşünür. daha level 2 falandır. işte tipi karaysa doğulu, sarışınsa izmirli çanakkaleli tekirdağlı falan diye düşünür. bu yeniyetmenin tahmin ettiği lokasyonun hedefteki şahsın doğum yerine 50 kilometre yaklaşması ihtimali %11 falandır.

kıtaya çıkıldığında ortamdaki insan bolluğu (sınıfına göre) inanılmazdır

bir piyade bölüğü yerine 100-300 kişi arasında çekebilir. her iki ayda bir bu gruptan birileri sürekli gitmekte sürekli yeni katılım yapmakta. hepsi avazı çıktığı kadar bağırmakta, hepsi de bağırdıklarında nüfus kütükleri nereye kayıtlıysa ali veli konya şeklinde belirtmektedir. ve bu toplaşmalar içtimalar acemi birliklerinde günde 9-10, hizmet muhafız bakım vs bölüklerinde en az üç (sabah akşam yat) kere olmaktadır. düşük rütbeli komutan bir süre sonra bu kaos içindeki patternleri (düzlemleri) fark etmeye başlar. mesela hıdır isminde biri varsa genellikle elazığ ya da tunceli taraflarındandır. aksanlar hemen farkedilen şeylerdir. uzun dönem erler kırsaldan daha yoğun geldikleri için büyükşehirlerin kirletmediği has aksanlarını da getirirler. komutan bu içtimaları bağladıkça tekmil aldıkça deneyim xp şelale gibi çağlamaya başlar. üsteğmenliğinde üstçavuşluğunda artık sessiz duran bir askerin tipine bakarak nereli olduğunu isabetli bir şekilde tahmin oranı %20 seviyelerine gelir. konuştuğu anda bu %45-50'ye çıkar.

bilahare coğrafi stereotiplerin hümanistlerin yalanlamaya çalıştığı kadar olmadığını da fark eder

karadenizlilerin burnu komple laz burnu değildir. ama bazı burunlar vardır ki karadeniz dışında başka bir yerden gelme ihtimali de pek yoktur. aksanlardaki konsonant farklılıkları burada tahmin edilen bölgede komutanı yönlendirir. dokuz diyen bir erin k'nın üstüne h li bastırıp dohkkkuz demesinden tahmin dairesini ülkenin güneydoğusundan arapça konuşulan bir yere çekmeye başlar.

bu safi çok insan görmeyle alakalı bir yetidir. yan ürün olarak kim yalan söylüyor kim söylemiyor, kimin evinde kara haber var, kim intihara meyilli, kim kimle kavgalı, kim komutandan nefret ediyor, kim bir kabahat işlemiş açığa çıkmasın diye dua ediyor bir bakışta saptamaya başlar.

jandarma subayı bu saptama yetilerinin üstüne +%15 de bonus alır

rotasyondaki askerleri her gün gördüğü yetmiyormuş gibi her iki üç yılda bir tayin olduğu yerlerdeki lokal tipleri onların davranışlarını da yerinde tecrübe etme imkanı bulur. daha sonra gittiği yerlerden birinden gelen bir asker görürse hemen bir bağ kurar.

binbaşılığına astsb.bşçvş'luğuna gelmiş bir subayın/astsubayın hele ki bir de jandarmaysa doğru tahmin yeteneği %65-70leri zorlar. o andan sonra üst rütbeli subayların aralarındaki bu yetiyi yarıştırma falan da yaşanır. örnekleyecek olursak.

1. odaya çay gelir, bütün subaylar çay getiren ere dönerler, binbaşı ritüele başlar

bnb - düz dur bakayım, sen artvinli misin ardeşenli misin?
nöb astsb - rizelidir bu...
er - arhaviliyim komutanım.
bnb - belli sende stalin burnu var.

(arhavi ardeşen'e 32 km, artvin'e ise 45 km'dir.)

2. erin biri makam odasının kapıyı tıklatır, göğsünde şapkası ile başını eğerek selam verir bekler. belli ki bir maruzatı vardır.

- komutan ne oldu?
- er gomutanım gantinde cağra (sigara)...
- kom hay sen gonyalı değil goca gonyalısın hemi.
- er evet gomutanım
- kom hay guzum sana cağra vermeyiler mi. hepsinin yaktım askerliğini
- :')

3. acemi birliği içtimasında elleri arkasında volta atar pozisyonda gelenleri inceleyen bölük komutanı aşırı kıllı yünlü gözleri de çakır kafası yara bere dolu bir ere 20 saniye baktıktan sonra sorar:

- ha keko navataçiye (adın ne)
- nave min şemo
- dedim astsubayım kürt değil kara kürt bu.

4. nöb sb çarşıya çıkamadığı için çöp bidonuna tekme atan eri görür yanına çağırır.

- siz arnavut musunuz?
- er ????
(dedeleri işkodra'dan 1937'de göçmüş.)

5. yeni haberci diye gelmiş uzun boylu beyaz tenli düzgün bir çocuğu rütbeli taifesi araya alır. kah bu izmirli kah antalyalıdır derler ama tipe bakıp tutturamazlar. çetin cevizi herkes sevdiğinden komutanlık katına yakın yerde hiç olmaması gereken bir şekilde ses de yükselir. en olmayacak şey olur ve il j komutanı bir anda arkada belirir. üstelik konuşmaya kulak misafiri olmuştur. nitekim kendi katında elde çayla yüksek sesle konuşan beş rütbeliyle bir de hazır oldaki erden oluşan bu grubu görüp parlayacağı yerde gülümseyip ortama kendi de dahil olur. zira o da il j komutanı olup makam odasına kapandığından beri yıllar yılı geliştirdiği ama kullanamadığı x-man güçlerini kanıtlayacak ortam aramakta bulamamaktadır.

albay - seksen dokuz de bakayım lan.
er ağzını yaya yaya garip aksanıyla - seksen dokuz komutanım.
albay - hataylıdır bu, samandağlıdır. tekmil ver!
er - ali veli iskenderun komutanım.
albay - belli arabın beyazı bunlar öğrenin bunları binbaşım.
bnb - emredersiniz komutanım.

gibi gibi...

Jandarmayı Denetlemeye Gelen Yüksek Rütbeli Heyetin Sürpriz Şekilde Sonlanan Hikayesi

Askerde Silahıyla Birlikte Firar Eden Erin Ufak Çaplı Bir Krize Yol Açan Hikayesi