TARİH 5 Nisan 2021
32,3b OKUNMA     546 PAYLAŞIM

Tarihin En Önemli Davasının En Önemli Görgü Tanıklarından Biri: Gustave Gilbert

II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra ABD, Birleşik Krallık, Fransa ve SSCB'nin Nazi liderlerine karşı açtığı davalarda Amerikan subayı ve psikolog olarak görev yapan Gustave Gilbert, Nürnberg Mahkemeleri'nin en kritik isimlerinden biriydi.

tam adıyla gustave mark gilbert; amerikan subayı, psikolog ve tarihin en önemli davasının, en önemli birincil düzeyde görgü tanıklarından biridir.

bu ağabeyimiz ünlü nürnberg duruşmaları'nda bir amerikan subayı ve psikolog olarak görev yapmış ve duruşmanın en önemli sanıkları ile görüşmüş, bu görüşmeler sonucunda önemli veriler elde etmiş ve bu görüşmeler ışığında elde ettiği veriler bugün hala değerini korumaktadır. ülkemizde de çok ünlü olan nazi liderlerinin iq seviyeleri'ni gustave ağabeyimiz ölçmüştür. 

bu yazının yazılmasına vesile olan nuremberg adlı film sayesinde öğrendiğim şeylerden biri: gustave ağabeyimiz bu işleri amerikan ordusunun bilgisi dahilinde yapıyor ancak ülkemizde bilindiğinin aksine "hadi gustave, git bir iq testi yap" denilmiyor; tersine, gustave ağabeyimiz her şeyi kendi isteği ve ordunun bilgisi dahilinde yaratıcı ve kısıtlı zamanına göre seri bir biçimde yapıyor. yaratıcı biri gustave, çünkü nuremberg duruşmalarının ünlü savcısı robert houghwout jacksonla bunları istişare edip "ne tür konularda nazileri dize getirip konuştururuz ve onları daha iyi nasıl tanırız" sorusu üzerinde duruyorlar. binlerce kilometre uzaktan gelmiş, bu gibi bir insanlık trajedisi konuya en başta mesleklerinin gereği olarak, daha sonra -mecburen- insan olarak yaklaşıyor gustave da, jackson da.

gustave'ın kendisi zaten özbeöz amerikalı ve yalnızca avrupa'da yaşayan yahudilerin çektikleri konusunda haberdar biri, durumun ciddiyetini o da almanya'ya geldikten sonra anlıyor. kendisi amerika'da yahudi asıllı avusturya göçmenlerinin oğlu olarak 1911 yılında new york eyaletinde doğmuş. new york college town center etik kültürü okulu'ndan burs kazanıp, 1939 yılında columbia üniversitesi'nde psikoloji doktorasını alıyor. yani kendisi duruşmalar için biçilmiş kaftanmış. hayatının akışında orada olmak varmış...


zaten oraya gidişinde de göçmen ailesinin büyük bir katkısı var. savaş sırasında gilbert üsteğmen rütbesinde askeri bir psikolog olarak görevlendiriliyor ve almanca bildiği için, askeri bir istihbarat subayı olarak yurtdışına gönderiliyor. dedim ya, hayatının akışında orada olmak varmış diye...

gustave ilk önce 1945 yılında, savaşın sona ermesinden sonra ii. dünya savaşı'ndaki alman mahkûmların davalarının görüldüğü uluslararası askeri mahkemesi'nde bir çevirmen olarak nürnberg'e gönderilir ve alman mahkûmların cezaevi psikoloğu olarak atanır. yargılamalar sürecinde diğer mahkûmlar arasında hermann göring, joachim von ribbentrop, wilhelm keitel, hans frank, oswald pohl, otto ohlendorf, rudolf hess 'in ve ernst kaltenbrunner 'in sırdaşı olur. ilk başta kendisinin yahudi olduğunu onlara söylememiş ama sonra etnik kökenini açıkladığında da mahkûmların çoğu onunla konuşurken bu duruma aldırmamış. gilbert ayrıca amerikan askeri şefi psikolog olarak nürnberg duruşmalarına bizzat katılıp rudolf hess'in akli dengesini doğrulayan bir ifade vermiş.

gustave, 1946 yılında yargılamalardan sonra abd'ye dönmüş. öğretim, araştırma ve kitap yazma ile meşgul olup 1947 yılında "nürnberg günlüğü" başlığı altında alman mahkûmlar ile yapılan röportajlar, sorgulamalar, "gizli dinleme" ve konuşmalar sırasında alınan gözlemlerinin yer aldığı günlüğünün parçalarını yayınlamış.

ayrıca 1948 yılında, lyons'da gaziler hastanesi psikolog başkanı olarak, ı. ve ıı. dünya savaşları'nda sinir krizi geçiren gazileri tedavi etmiş. 1950 yılında ise "diktatörlüğün psikolojisi" adlı bir kitap yayınlamış.  ve 1961 yılında brooklyn'de, long ısland üniversitesi psikoloji bölümü başkanı iken, kudüs'te adolf eichmann davasında ifade vermek üzere israil'e çağrıldı. 29 mayıs 1961 tarihinde ifade verdi. ve 6 şubat 1977 tarihinde öldü.

gustave; hermann goring, albert speer, hans frank gibi kallavi nazilere görüşmüştür. bu konuda yazdıkları sayesinde mahkemede yaşananların arka planını bilebiliyoruz.
kendisinin hayatının en büyük anlamı haline gelen nazilerin psikolojisi, yaşamları hakkında yazdıklarından yola çıkarak nefis bir film çekilmiştir. nuremberg adlı filmde duruşmalar dışındaki gustave gilbert'ın nazilerle görüşme sahneleri, onun yazdıklarına sadık kalınarak çekilmiştir..

gustave gilbert'in incelemelerinin ve günlüğünün hala türkçeye çevrilmemesi ise bir utançtır. kendisi bana ikinci dünya savaşı ve soykırım konusunda bir çok fikir verdi. o olmasaydı; yahudi soykırımı konusunda nazilerin ne kadar ikiyüzlü olabileceğini bilmezdim; adamlar gustave'ın gözlerinin içine bakarak "benim haberim yoktu" demişlerdir. hermann goring ise bir duruşma gününde "değil benim, führer'in bile olayın tümünden haberdar olmadığını" ve gustave gilbert'a -bence haklı olarak- "sizin ayrıcalık yasalarınız vardı, bizim antisemitist; bu bizi neden kötü kılıyor?" demiştir. 

gustave'ın en az görüştüğü kişi ise julius streicher olmuş. nedeni bence oldukça açık; duruşma sırasında yargılananlar arasındaki en düşük zekalı ve en azılı yahudi düşmanlarından biriymiş. streicher'ı merak etmek için bir neden bulamamış olsa gerek..

ee daha niye diyelim? ışıklar içinde uyusun gustave gilbert. insanlığın ve topluluğun ırkçılığı psikolojisi konusunda yaptığı ve savcı robert jacksonla konuşurken yaptığı şu çıkarım hiç unutulmamalı: "kötülük ne biliyor musunuz? empati yapamamak. kötü biri karşısındaki insanın duygularını anlamıyor"

kaynaklar: nurembergwikipedia