SİNEMA 16 Mayıs 2022
78,9b OKUNMA     384 PAYLAŞIM

Talihli Amele Filmindeki Kişi ve Kurumlar Neyi Temsil Ediyor?

İlyas Salman'ın başrolünde oynadığı 1980 tarihli filmi yapısöküme uğratıyoruz.

atıf yılmaz filmi talihli amele, anlayabilene çok güzel bir sistem eleştirisi

gelin, sistemin parçalarına filmin zaman tüneli içinde bir göz atalım. yazının belli bir kısmına kadar spoiler uyarısı yok. yoksa albenisi kalmaz, tüketimin ve reklamın ruhuna ters düşer.

konu: emeğinle yapabildiğin şeyi emeğinin karşılığı olarak sana verilen parayla alamama.

amele belki de sinema tarihimizde amele rolünü en iyi canlandıran kişi ilyas salman.

mehmet ali (ilyas salman): şehre geldiğinde saf ve çalışkan inşaat amelesi, işçi sınıfını temsil ediyor.


millet bankası: işveren ve sermayeyi temsil ediyor. o ara kupon evler meşhur. millet bankası da reklam olarak müşterilerine bu evlerden kura ile hediye ediyor. her şey reklam için.

reklam ajansı (mösyö alber): sermayenin aracı. milletin bankasının reklamında da millet olmalı tabii. reklamında millet olunca banka da milletin oluyor mu peki? film de bunu anlatıyor. başlıyorlar reklama.

bina inşaatındaki amelelerden birine banka evinin kurada çıkmasının reklamı yapılıyor. milletin bankası ya hani, milleti mehmet ali'den daha iyi kim temsil edecek? "toprak işleyenin su kullananınmış biz neden ev inşa edenin demeyelim" diyorlar ve reklamda sınırı aşıyorlar. işçinin aklında o soru: binayı kendi yapabiliyor ama niçin satın alamıyor?

o arada mehmet ali cüzi bir miktara başka reklamlarda da oynatılıyor. reklamcı mehmet ali'ye "gül keyfinden uçuyorsun" dediğinde mehmet ali kollarını çırpıp ağlıyor. olmayanı gösteremiyor. ömrü boyunca olmadığı kadar yakışıklı gösterilmiş, mehmet ali tv'de kendini görünce nasıl hayran kalıyor ama...

kimse mehmet ali'ye tapu vermiyor, o da sormuyor nasıl olsa. sadece amele arkadaşları tapunu al diyorlar kendisine. ama hiçbir şeyin farkında değil.

Uyarı: Bu noktadan sonrası spoiler içerir.

reklâm ajansıyla ters düşmüş gazete: traj sayısını önemsememesiyle sermayenin emrinde olduğunu gösteriyor. ama reklam ajansıyla ters düşmüş ya başlıyor bizim banka reklamının gerçeğimi araştırmaya.

araştırmayı yapan gazeteci kız: kamuoyunu temsil ediyor. filmin bir bölümünde, patronu gazeteci kıza "senin en çok neyini severim biliyor musun? açık sözlülüğünü, hırsını, yükselme azmini, o meşhur unutkanlığını da tabii." demesi halkın olaylara tepkideki tarihsel bilincini ortaya koyuyor. sadece gazete patronu gibi uyanık tiplerin kamuoyu tepkisini çıkarları uğruna nasıl araç olarak kullandıklarını gösteriyor.

filmde de gazete yakalıyor reklam ajansının ve dolayısıyla sermayenin açığını. gerçekte mehmet ali'ye ev verilmediğini ve hatta verilemeyeceğini. verilirse diğer işçilerin de haklarını isteyeceklerini. ama dedim ya ne gazete patronu mehmet aliyi düşünüyor ne reklamcılar ne de millet bankası. mehmet ali sadece kullanılan. olayın ortaya çıkması bile gazete patronu ile mösyö alber arasındaki çekişme kaynaklı.


reklamların kazandırdığı küçük cari hesaplardaki artış banka patronu için hiçbir şey ifade etmiyor. birkaç zengin baskısı ve bir telefon kararından döndürmeye yetiyor onu.

reklamcı alber de kamuoyu desen hafıza-i beşer diyor. "ameleye sus payı verin olayı kapatın zaten kendisi de inanmamıştı. ve tabii gazete patronuna da sağlam bir reklam anlaşması yapın" diyor. gazete aldı alacağını... bunları söylerken arkada pamukbank reklamı...

"yok aslında farkımız ama biz mehmet ali'nin bankasıyız"dan bu duruma dönülüyor.

kendin yaptın mı oturamazsın. sadece satın alacaksın. tüket. mehmet ali'nin köyü de var, çekip gidebilir hiç düşünmeden, arkasına bile bakmadan ama yaşananlar o saf mehmet ali'nin dahi kanına dokunuyor. emeğiyle inşa ettiği, edebileceği evi emeğinin karşılığı olan parayla alamıyor adam.

en sonunda mehmet ali'yi hepsi birden evden çıkarmaya geldiğinde mösyö alber bu işin boku çıktı diyor, gazeteci patronu gazeteye haber sızmaz diyor. nitekim gazeteci kız da haber yapmaya kalkıştığında bir tane dahi gazete bulamıyor haberi basacak. o sırada arkada marcel kürk evi reklamı!

polis/itfaiye/asker/zabıta yani devlet: sistemin koruyucusu. çıkarıyor mehmet ali'yi evinden, giydiriyor deli gömleğini.

deli gömleği: sistemi bozmaya çalışmanın karşılığı.