YAŞAM 16 Şubat 2018
81,2b OKUNMA     1027 PAYLAŞIM

Taciz ve Tecavüz Gibi Tehlikeli Durumlara Karşı Kendimizi Nasıl Koruyabiliriz?

Eski lisanslı boksör olan Sözlük yazarı, bilinçaltınıza kodlamaya çalışarak savunma mekanizmanızı daha etkin tetikleyebilecek birkaç yöntemden bahsetmiş.
iStock


bu tarz tehlike durumlarında insan her zaman karşılaşmadığı için beyniniz otomatik olarak koruma içgüdüsü ile kendini “panik moduna” alıyor. panik modu aslen normalde yapamayacağınızı düşündüğünüz bazı işleri size yaptırabilecek kapasiteye sahipken, aynı zamanda normalde rahatlıkla yapabileceğiniz bir işi de o anda yapamamanıza sebep olabilecek bir moddur. bu anlarda; yaşadığınız tecrübeler, aldığınız eğitim ve bilinçaltınızda ya da beyninizin sonsuzluğunun herhangi bir yerinde bulunan en küçük bilgi kırıntısı bile sizin bu modu nasıl aktif ve olumlu kullanabileceğinizi belirleyebiliyor.

öncelikle şunu belirterek başlamak faydalı olacaktır:

ister boyu 1.45 kilosu 40 olan biri olsun karşınızda, isterseniz de 2.00 metre boyunda 140 kilo biri; insan fizyolojisi ve anatomisi genel olarak aynı zayıf noktalara sahiptir. doğru noktaya uygulanacak “uygun güçte” bir darbe ile karşı tarafı etkisiz hale getirmek her zaman mümkündür. sadece boyutlar ve daha önce aldığı darbeler sonucu zamanla olan alışıklık neticesinde bu denklemdeki “uygun güç” oranı değişmektedir. lakin “panik modu”nun bir avantajı da; eğer ki mevcut durumu kabullenip, kendinizi bırakmazsanız, “güç” olarak kendi potansiyelinizin maksimumuna erişebilmenizdir.

şimdi kafa bölgesinden başlayarak, vücudun aşağısına doğru bir yolculuk yaparak insan anatomisinin zayıf noktalarını ve bu noktalara, o andaki pozisyonuza göre nasıl darbeler vurarak karşı tarafı en azından şaşırtabileceğinizi anlatacağım. bu şaşırtma bile size zaman kazandıracağı ve karşı tarafın da o andaki özgüvenini kırma yolunda atılacak bir adım olduğunu unutmamak lazım.

kafa bölgesi özellikle kadınlar için saldırıya en müsait bölgedir. zira vücudun diğer kısımları erkeklerde görece daha kaslı olduğu için, bertaraf etmek için gerekli olan vuruş kuvveti daha fazla olacaktır. bu sebeple özellikle kafa bölgesindeki hassas noktaları öğrenmeniz sizin için daha faydalı olacaktır.

öncelikle ilk hassas bölgemiz “kulak” bölgesidir

kulak içinde bulunan mekanizma ve sıvılar esas olarak vücudun denge noktalarıdır ve buralara indirilecek bir darbe karşı tarafın dengesini bozacağı ve güçten düşüreceği için size oradan uzaklaşmak ya da karşı tarafı uzaklaştırmak için zaman kazandıracaktır. burada vurulacak en etkili nokta “kulağın kendisidir”. normalde boksta beklenmedik anda kulağa alınan bir darbe karşı tarafı büyük ihtimal yere serecektir. darbeniz tam olarak kulak deliğine boşluk bırakmadan vurulursa karşı tarafın sersemlememe ihtimali çok düşüktür. normalde boksta olduğu gibi yumruk ile daha belirginleştirdiğiniz eklem kemikleri en etkili darbeyi indirir lakin bu vuruş tekniğine hakim değilseniz parmaklarınızın kırılma ve bileğinizin kırılma veya burkulma riskini de beraberinde getirir. ayrıca o boğuşma anında yumruk atacak uygun pozisyonu bulamayabilirsiniz. bunun için de ikinci en etkili vuruş şekli avuç içi (tokat poziyonu diyelim) ile vurulan darbelerdir. avuç içinin de en etkili yeri “baş parmağınızdan – bilek bölgesine doğru inen kemiğin üstündeki bölgedir”. avucunuzu açıp kendinize doğru çevirirseniz buranın elin diğer yerlerine göre daha etli ve eli gerdiğiniz zaman daha sert olduğunu göreceksiniz. işte bu dolgunluk daha az canınızın yanmasını sağlar ve sertlik de gereken kuvvetin oluşmasına yardımcı olur. özellikle kolunuzu biraz sağ ya da solunuza açarak ve kıçtan aldığınız kuvvetle yapacağınız vuruş sersemletmek için yeterli olma potansiyeline sahip olacaktır (bu vuruşu yaparken kıç kaslarınızın gerildiğini hissedersiniz. evde birkaç dene yapıp, o pozisyonda herhangi bir kapı ya da başka bir yere darbe indirirken kıç kasınızı çalıştıracak pozisyonu ve o vuruş için gerekli vücut pozisyonunuzu test edip hafızaya atabilirsiniz). bu noktaya atacağınız tek darbe bazı zaman yeterli olmayacaktır. bu sebeple seri şekilde aynı noktaya birkaç tane darbe indirmeye çalışın. aynı noktaya alacağı darbelerden sonra mutlaka sersemlediğini göreceksiniz.

bu kafa bölgesindeki en az hassas olan noktaydı ve vuruş olarak da en zor olan bölgeydi. gene de o andaki pozisyonunuz gereği sadece bu noktaya erişebiliyorsanız mutlak suretle bu alana çalışın.

ikinci olarak da “çene” bölgesine gelelim

çene kemiği de aynı şekilde insan anatomisinin zayıf noktalarından biridir. kemik yapısı olarak sert olsa da bağlantı noktalarının hassasiyeti, verdiği denge kaybı ve acı sayesinde darbe olarak biz boksörlerin en çok kaçındığı bölgelerden biridir. çene bölgesindeki hassas noktaları ayırırsak ilki “kulaktan başlayıp – çenenin en alt noktasına doğru inen hat” ve ikinci olarak da “çenenin en alt noktası” diyebiliriz.

bunlardan en hassası çenenin en alt noktasıdır. yani simetri olarak yüzün en alt noktası ile boyun kısmının başladığı o ince nokta. burası hem denge olarak çok sarsıcıdır hem de darbeyi aşağıdan-yukarıya doğru aldığı için yolunun üstünde olan ağız-diş-dil kısımlarını da etkilemektedir. şöyle ki eğer karşı tarafın ağzı açıkken buraya indireceğiniz güçlü bir darbe, ağzın kontrolsüzce kapanmasına, dişlerin birbirine vurmasına ve o anda dil dışarıdaysa dilinin kopmasına kadar uzanabilecek bir darbe zinciri başlatabilmektedir. bu bölgeye aynı şekilde yumrukla ve avuç içinde tarif ettiğim noktayla yapacağınız bir vuruş kesinlikle en maksimum etkiyi verecektir.

avuç içi vuruş için “hurçları dolabın üstüne kaldırma” pozisyonundaki elin duruş şeklini verebilirim. parmaklar içe katlı ve sadece avucun bilekten parmakların kapalı ucuna kadar olan kısmı açık olacak şekilde, aşağıdan yukarı doğru bu açıkta kalan bölge ile yapılan vuruş diyebiliriz. ilk darbeyi indirdikten sonra hiç tereddüt etmeden ikinci ve üçüncü darbeyi de hızlı şekilde vurursanız karşı tarafı mutlak suretle yere, yerdeyseniz de etkisiz hale getirecek şekilde kenara atabilirsiniz. bu bahsettiğim yerlerin hassasiyetini test etmek için yumrukla ve avuç içinizle kendi çene bölgenize hafif darbeler atın. o darbelerin bile ne kadar etkili olabileceğini kendiniz deneyimlemiş olacaksınız. ayrıca bu bölgelerin bir avantajı da kafa ile darbe vurabilme imkanı sağlamasıdır. örneğin karşı taraf ayaktayken size sıkıca sarıldı ve ellerinizi kullanamayacağınız şekilde sizi sarmaladı. eğer karşı taraftan boyunuz kısa ise (ki kadınlarda genellikle bu şekilde olma ihtimal yüksektir) dizlerden hafif yaylanarak kendinizi hızlı şekilde yukarı atarak, kafanızın üst bölgesiyle, çenenin tam altına indireceğiniz bir kafa darbesi ile karşı tarafı etkisiz hale getirebilirsiniz. bu sayede size de kaçmak veya yardım istemek için zaman kazandıracaktır. siz de mutlaka bu darbeden etkileneceksiniz. lakin karşı tarafın yaşadığı şok ve sarsıntının yanında sizinki daha hafif kalacağı için toparlanma süreniz daha hızlı olacaktır.

şimdi gelelim kafa bölgesindeki en hassas noktaya, bu nokta kesinlikle “burun”dur

burun kemiği kıkırdağımsı yapısı nedeniyle vücutta kırılmaya en müsait kemiklerden biridir ve kırık bir burun kemiği karşı tarafı tamamen etkisiz hale getirecektir. kırık bir burun sürekli kanamaya sebep olarak kişiyi güçsüzleştirir, verdiği sarsıntı ve acı sebebiyle gözlerde yoğun bir yaşarma etkisi yaparak görüşü düşürecektir ve beyni istemsiz şekilde ellerini burnuna götürür, kanamayı durdurma eğilimine gireceği için sizi bırakacaktır. burun kemiğini 2 ayrı noktaya vurulan darbe ile kırmak mümkündür.

ilki burnun tam üstüne vurulacak darbedir. bu yumruk, avuç içi, kafa veya tekme ile atılacak bir darbe ile gerçekleştirilebilir. ilk darbede kırılmaz ise ikinci veya üçüncü darbeden kesinlikle burnu kırarsınız. zaten siz ilk darbeyi indirdikten sonra karşı taraf otomatik olarak geri çekilcektir ve burnunu savunmaya geçecektir.

ikinci olarak da burna alttan vurulan (iki burun deliğinin birleştiği o ince nokta) darbe. işte bu arkadaşlar bir insanın yiyip yiyebileceği en sıkıntılı, en acı verici ve en sarsıcı darbedir. hatta öyle ki gerçekten iyi bir kuvvetle vurulursa insanı o anda öldürebilecek birkaç darbe çeşidinden biri olarak bilinir. bu vuruş ile burun kemiğini beyne doğru kırdığınız için hem baskılaması hem de verdiği acı tarif edilemez boyuta erişir. buraya indirebildiğiniz tek bir darbe bile karşı tarafı bertaraf etmek için yeterli olacaktır. lakin vuruş alanı çok dar olduğu için hedeflemenizi çok iyi ayarlamanız lazım. buraya yine yumrukla, avuç içiyle ve kafa ile vuruş yapabilirsiniz. özellikle bir önceki paragrafta anlattığım ve sizin kollarınızı etkisiz hale getirerek sarmaladığı bir poziyonda kafa ile buraya vuracağınız bir darbe kesinlikle karşı tarafı etkisiz hale getirecektir. hatta erişim açısından daha kolay ve yüzey alanı daha geniş olan çeneye indirdiğiniz darbe sonrası açılan hareket alanında, buraya avuç içiyle vuracağınız bir darbe büyük ihtimal karşı tarafı bayıltacak kadar acıya sebep olacaktır. 

zayıf noktaları anlattıktan sonra son paragraflarda bazı püf noktalardan bahsedeceğim. bu kombinasyon işini orada detaylandırırım.


kafa bölgesinde son olarak “gözler”e gelmek isterim

çok klasik bir sahnedir aslında hani filmlerde baş parmaklarla gözlere yapılan baskı ile karşı tarafı etkisiz hale getirme lakin bir o kadar da etkili bir saldırıdır. eğer ki siz yerdeyseniz ve yukarıdaki bölgelere darbe vuramayacak bir pozisyonda iseniz mutlaka ellerinizi kurtarıp (tek el de olur, iki el daha etkili olur) ki bunun birkaç yöntemini aşağıda belirtmeye çalışacağım, karşı tarafın kafasını iki yandan tutup baş parmaklarınızın ucuyla, tırnaklarınız gözüne batacak şekilde gözlerine bastırın. bu da tarifsiz bir acıdır diye tahmin ediyorum. bunu yaparken de tüm gücünüzü kullanmaya çalışın. yani gerçekten o gözleri yerlerinden çıkarmak için bastırın baş parmaklarınızla. bu durumdan kaçmak için zaten karşı taraf tüm dikkatini oraya yönlendirecek ve size yukarıda bahsettiğim noktalara vuruş yapabilmek için bir şans ya da boşluk tanıyacaktır.

şimdi de alt bölgelere doğru geçiş yapalım

aslında göğüs ve karın bölgesi erkeklerin en sağlam olduğu düşünülen yerlerdir lakin bu bölgelerin de zayıf noktaları elbet mevcuttur. öncelikle herhangi bir insanı süründürmek istiyorsanız üst bölgede “kaburga”lara çalışacaksınız. burası darbelere karşı savunmalı gözükse de iki kaburga arasında kalan o ince et parçası da bir o kadar hassastır. parmaklarınızla bu kaburga aralarını hissedip, güçlü şekilde bastırırsanız bu karşı tarafı bir anlığına yukarıda saydığım vuruşlardan birini yapabilecek bir şans ya da boşluk bulabileceğiniz bir geri çekilmeye itecektir. bunu kendi üstünüzde hafif şekilde deneyebilirsiniz. üst üste sıralı sağ ya da sol kaburgalarınızdan ikisinin arasını parmağınızla hafifçe bastırmanız buranın hassasiyetini anlamınıza yeterli olacaktır. ayrıca kalp tarafına yakın kaburgalar daha hassastır.

boks için karaciğere vurulan darbeler çoğu kişinin malumudur. insanı olduğu yere yığar lakin o anlarda bu bölgelere bilinçli darbeler indirmeniz çok mümkün olmayabilir. o sebeple siz genel olarak karşı tarafla kafa bölgesinde anlattığım vuruşları yapabileceğiniz bir an veya mesafe yaratmak için bu bölgeleri kullanabilirsiniz. ayrıca kaburgalara vurulacak dirsek darbeleri de biraz olsun karşı tarafın gücünü düşürecektir.

şimdi gelelim erkeklerin en hassas noktalarından biri olan “haya”lara

bir erkek isterse 2.50 metre ve 300 kilo olsun hayalardaki hassasiyet, demirden olmadığı sürece, hiçbir zaman değişmez. gerekirse değil yumruk, şöyle gelip tek parmağınızla sineğe vurur gibi bir “tık” vurmanız bile sürünmesi için yeterli olacaktır. buradan yayılan ağrı öyle bir ağrı ki; öncelikle çok yoğun şekilde hayalardan başlayıp tüm vücuda doğru şok edici bir dalga halinde başlıyor, gözler hafif kararıyor ve istemsizce eller oraya gidip insan büzüşüyor, eller hayalarda olup, vücut pozisyonunda kafa size doğru eğik olduğu için “çene – burun- gözler ve kulaklar” tüm darbelere karşı korunaksız kalıyor. buraya özellikle vurulacak bir diz darbesi maksimum etkiyi sağlayacaktır. eğer ki çok zor durumdaysanız elinizle iyice kavrayıp aşağıya doğru sertçe çekersiniz bu da zaten yeterli acıyı verecektir. hani kurtulmak için rol yapmanız gerektiği bir anda burayı tutup kopartırcasına çekin (ki şu anda içim karıncalandı, kanım çekilde düşünürken bile), üstüne birkaç tane de darbe vurursanız zaten iptal olacaktır karşı taraf.

bacak ve ayak bölgesi, tekniği bilinmedikçe, yukarıdaki bölgelere göre sizin çalışabileceğiniz alanlar arasında en etkisizi olacaktır

burada önemli iki nokta “dizler ve ayak baş parmağı”dır. ayak başparmağı hususunda; genellikle çoğu insanda “tırnak batması” olarak tabir edilen ve tırnağın kenarlardan deri içine doğru büyümesi sonucu hassasiyeti artan bi rahatsızlık bulunur. ayakta iken ve sarılı pozisyonda iseniz ayak başparmağına doğru sertçe vurarak basın. özellikle ucuna doğru ve sert basmanız çok önemli. tabi o anda giydiğiniz ve karşı tarafın giydiği ayakkabıya da bağlı olarak, darbe etki ederse bu size yukarıdaki vuruşlardan birini yapmanız için bir fırsat yaratabilir. çünkü o acıyla mevcut pozisyondan sizi biraz serbest bırakacaktır. çok zor durumda kaldığınızda aklınız kenarında olması gereken bir bilgi olarak bırakıyorum bunu da yazıya.

ayrıca diz bölgeleri için konuşursak; diz bölgesi önden sağlam bir yapıya sahip olsa da yan taraflardan gelen darbelere daha dayanıksızdır. bunu şöyle düşünün; iki elinizi yumruk yapıp göğüs hizanızda yumruklar birbirine geçecek şekilde tepeden birleştirip bir eklem örneği yapın. burada gördüğünüz üzere ileri ve geri rahat oynarken, sağa ve sola doğru zorlandığını görebilirsiniz. dizler de böyledir işte. kenarlardan gelen darbe o anda bacağa binen yükü kesecek ve kişinin dengesini bozacaktır. vücut gücünün neredeyse tamamını yerden aldığı kuvvete bağlar. yani siz kişinin yerle olan bağını ve dengesini ne kadar bozarsanız o kadar gücü düşecektir. buraya dizlerin yanından vurulacak bir tekme ya da diz darbesi karşı tarafın dengesini bozmakta yardımcı olabilir lakin bu işlerin tekniğine çok hakim değilseniz kendinizi de sakatlama riskinizin bulunduğunu belirtmek isterim.

şimdi birkaç püf noktadan bahsetmek istiyorum

1- öncelikle bu hassas noktalar aynı şekilde sizin için de geçerli. o sebeple darbeyi indirdikten sonra kabak çiçeği gibi bu noktalarınız açık şekilde karşı taraftan gelecek darbeyi beklemeyin. en evrensel savunma duruşu “omuzlarınızı yukarı doğru kaldırın ve ellerinizi yumruk şeklinde olacak şekilde şakaklarınıza koyun”. bu sayede kulak – çene – burun bölgesini korumaya almış olacaksınız. ayrıca bel hareketleri ile aşağıya doğru eğildiğinizde karın bölgesini de korumuş olursunuz. burada asıl korumayı dirsekten – bileğe kadar olan kısım üstlenmektedir. darbeyi aldıktan sonra yeni darbeleri sürekli beklemeden hamlenizi düşünün ve o boşlukta vurabileceğiniz en uygun yere darbenizi indirin. çok zor bir şey bu söylediğim biliyorum lakin içinde bulunduğunuz durum da bir o kadar zor. bunu hiç aklınızdan çıkartmayın.

2- mutlaka hedef gözeterek vuruş yapın. yani hedefe hem göz hem de beyin olarak odaklanın. “burnunun üstüne vur... burnunun üstüne vur...” bu tarz tekrarları yaparsanız siz fark etmeseniz de o darbeyi indirirken beyin sizi oraya yönlendirecektir.

3- sersemletici ilk darbeyi vurduktan sonra devamını getirin. örneğin burna bir kere vurup sersemlettikten sonra geri çekilip beklemeyin. o anda seri şekilde darbeler indirmeye devam edin. bu karşı tarafı iyice sindirecektir ve geri adım atmasına sebep verecektir. eğer o anda kaçma durumunuz yoksa özellikle bu kombinasyonları mutlaka kullanın.

4- bol bol bağırın. bağırmak kaslarınızı gereceği için daha kuvvetli vuruşlar yapabilirsiniz. ayrıca etraftan duyulma olasılığını da arttırır. ayrıca hayvansal bir motivasyonu vardır. ayrıca o kadar kontrollü olamazsınız farkındayım ama vuruşu nefesinizi vererek yapın. yani nefesi alıp, vuruşa başladığınız sırada nefesinizi dışarı verin.

5- eğer bu vuruşlardan herhangi biri için uygun pozisyonunuz yoksa, pozisyon yaratmak için hamleler yapın. mesela çok ağır biri üstünüze yükleniyor ve hareket edemiyorsunuz. panikleyip, debelenip kendinizi yormayın. gücünüzü saklayın. öncelikle hayalar darbeye açık olacaktır o anı kollayın. ikinci olarak da kafa ile burun üstüne vurabileceğiniz bir an kollayın. sizi iki elle bastırsa bile gerçekleştirmek istediği o iğrençliği yapması için mutlaka bir elini aşağıya götürmesi gerekiyor. o anda da sizin için darbe indirebileceğiniz bir an ortaya çıkacaktır ki o elini aşağıya götürmesi, sizin elinizin boşa çıkması anlamına geliyor. sürekli karışı tarafın hazırlıksız bir anını kollayın. bu hem sizin panik seviyenizi düşürecektir ve o hedefe odaklandığınız için daha kararlı ve güçlü kılacaktır.

6- karşı tarafta bıçak veya silah benzeri bir alet varsa bu tarz durumlar için yapılması gerekenlerin eğitimi yazılarak anlatması gerçekten zor tekniklerdir. internetten bu tarz durumlar için nasıl savunma yapılabileceğine dair video'lar izlerseniz en azından aklınızın bir köşesinde bu bilgi de durmuş olur. lakin çok zor ve hassas bir durum olduğu için bu tarz durumlarda öncelikli hedefinizin hayatta kalma olduğunu unutmamak lazım. o yüzden çok emin olmadan hayatınızı tehlikeye atacak bir duruma kendinizi sokmayın. mümkünse bir hamle yapacaksanız elindeki silahı bırakmasını bekleyin.

7- mümkünse önceliğinizi her zaman burun ve hayalardan yana kullanın. burası en az kuvvetle – en fazla etkiyi verebileceğiniz iki bölgedir ve caydırıcılığı en yüksek olan yerlerdir.

8- elektroşok cihazı etkili olsa da hem taşımak için ağır hem de kullanım açısından biraz zordur. sizi de çarpma olasılığı da olduğu için ben yanınızda mutlaka bir biber gazı spreyi taşımanızı öneriyorum. bu spreyin azıcık bir zerresini göze denk getirebilirseniz karşı tarafı gerçek manada etkisiz hale getirebiliyorsunuz.

genel olarak eğitimsiz bir insan bu tarz şok ve panik anlarında hedef gözetmeksizin kendini koruma adına darbeler vurmaya çalışır. bu sebeple de çok şanslı bir vuruş gelmedikçe, çok da etkili olmaz. benim burada amacım bilinçaltınıza ve beyninizin bir yerine bu bilgileri yerleştirerek, beyninizin o anda kullanabileceği bir yol oluşturmaktır. yani sizden karşı tarafa bir boksör gibi iki yumrukta yere serme kabiliyeti vermez belki bunlar ama şunu unutmayın ki boksta bile nakavt edici darbe; karşı tarafın beklemediği bir anda, ters bir zamanda, doğru yere, doğru kuvvetle vurulmuş bir darbe ile gerçekleşir. bu sebeple siz de karşı tarafa hiç beklemediği anda böyle bir darbe vurursanız bu size avantaj olarak dönecektir.

umarım bu tarz bir durum kimsenin başına gelmez ve bir ömür boyu burada yazan herhangi bir şeyi kullanma ihtiyacı duymazsınız. lakin ters bir durum olduğu zaman da kesinlikle ve kesinlikle karşı tarafa olabileceğiniz en acımasız halinizle vurun ve tüm gücünüzü kullanın. gerektiği zamanlarda ısırmaktan, kopartmaktan bile kaçınmayın.