Şule Çet Cinayetinde Bugüne Kadar Neler Oldu?
şule çet 23 yaşında, gazi üniversitesi sanat tasarım fakültesi tekstil tasarımı bölümü 2. sınıf öğrencisiydi
bir yandan okuyup bir yandan çalışırken, yarı zamanlı çalıştığı yerden kovuluyor. bunun üzerine çalıştığı yerin ortaklarından olan çağatay aksu isimli şahıs şule'yi "gel abicim hallederiz benim yanımda çalışırsın" diye görüşmeye çağırıyor. 28 mayıs akşamı şule, çağatay aksu ve onlara katılan 3 kişi ile önce bir restoranda yemek yiyorlar, sonrasında şule'nin doğum günü olan 29 mayısa bağlanan gece 23:54'te çağatay aksu ve b.y. ile birlikte yelken plazanın 20'nci katındaki ofise geçiyorlar. o gece saat 01:48'te şule ofisten çıkıp ev arkadaşını "beni acil bir şey varmış gibi eve çağır" diye arıyor. sonrasında saat 02:00'da şule'nin attığı "buradan çıkamıyorum, adam bana takmış. bırakmıyor" mesajı var. saat 04:00 sularında şule 20. kattan aşağıya düşüp ölüyor. olay intihar olarak geçiyor.
ankara cumhuriyet savcılığı, olaydan sonra kayıplara karışan ve 4 haziran gecesi gözaltına alınan çağatay aksu ve b.y.'yi adli kontrol şartıyla serbest bırakıyor
haftada bir imza atmaya gidiyorlar ve yurt dışına çıkmaları yasak. çağatay aksu, ifadesinde çet’in camdan atlayarak intihar ettiğini belirterek, "kendisine engel olmaya çalıştım, atlarken tutmaya çalıştım ama başaramadım. atlamasın diye tutuğum sırada parmaklarımda sıyrıklar oluştu. abi kardeş ilişkimiz vardı. 'yaşamak istemiyorum' diyerek atladı" dedi. çet’in öldüğü sırada plazadaki ofiste çağatay aksu'nun beraberinde olan b.y. ise ifadesinde başka odada olduğunu, neler yaşandığını bilmediğini söylüyor. sağlık raporlarında çağatay aksu'nun parmağındaki yarayla ilgili olaydan 3 gün önce operasyon geçirdiğini beyan ettiği bilgisi var.
şule 20'nci kattan kafa üstü yere çakılmış
intihar olsa kişi kendini attığında savrulma yaşar. burada kafa üstü düşmesi, fırlatma veya ayağından tutup atma etkisini gösteriyor. çağatay aksu ve beraberindeki b.y.'nin şule'nin düşmesiyle ilgili 155'e ya da 112'ye hiçbir aramada bulunmadıkları hatta plazadan çıkmaya çalışırlarken o sırada plazanın güvenliğini sağlayan görevlilere, şule'nin düşmesiyle çıkan gürültüyü "trafo mu patladı? ne oldu böyle?" diyerek yanılttıkları belirleniyor. bir de çağatay aksu'nun yanında çalışan ve üç hafta önce işten ayrılan başka bir kadının da kendisinin de taciz edildiğini öne sürdüğü bilgisi mevcut.
4 temmuz tarihinde sonuçlanan ancak içeriğine sonradan ulaşılan otopsi raporuna göre şule ters ilişkiye zorlanmış, anal bölgesinde yırtılmalar ve bağırsak dokusunda bozulmalar mevcut. vücudunda darp izleri, kanında uyku getirici madde, tırnaklarının arasında ise çağatay aksu'nun deri kalıntıları var.
bugün (13 temmuz 2018) şule'nin ailesinin avukatı olan umur yıldırım ile görüştüm. kendisinin, dosyanın ilerleme süreci ile ilgili anlattıklarını aynen aktarıyorum:
savcılık olaydan sonra inceleme amaçlı şule'nin telefonunu ve bilgisayarını alıyor, 1 hafta sonra içinde delil olmadığı gerekçesi ile geri veriyor. ailenin durumu kötü, davanın ilerlemesi için paraya ihtiyaçları var ve şule'nin telefonunu ve bilgisayarını satmayı düşünüyorlar. o sırada fark ediliyor ki hiçbirine hiçbir incelemede bulunulmamış. öyle ki şule'nin telefonu açılmıyor dahi. avukat, cihazları kendi imkanları ile incelettiğinde içlerindeki delillere ulaşıyor ve savcılığa tekrar teslim ediyor. bir de savcı, otopsi raporunun hemen ardından izin alıyor ve o an kendisi görevde değildi.
3 Ekim 2018
Ankara Cumhuriyet Savcısı Alev Ersan Albuz, Haziran’da Çet’in cesedinden toplanan delilleri Eylül ayının başına kadar İstanbul Adli Tıp Kurumu’na göndermemesi nedeniyle görevden alındı. Soruşturma dosyası Ankara Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Koca’ya verildi.
30 Kasım 2018
İstanbul Adli Tıp Kurumu raporunda “düşme esnasında şuurunun yerinde olup olmadığı ve öldürüldükten sonra atılıp atılmadığı hususun tıbben bilinemediği, olayın adli tahkikatla aydınlatılmasının uygun olacağı” belirtildi.
3 Aralık 2018
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Çağatay Aksu ve Berk Akand hakkında “kasten öldürme, cinsel saldırı ve hürriyeti tehdit” suçlarından müebbet ve 39 yıla kadar hapis cezası istedi. İddianamede Çet’e cinsel saldırıda bulunulduktan sonra darp edildiği ve camdan atıldığı belirtildi.
Son durum da şu şekilde
Şule Çet’in (23) ölümüne ilişkin davanın 2. duruşması bugün Ankara'da görülüyor.
"Cinayet", "nitelikli cinsel saldırı" ve "hürriyeti tehdit" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39'ar yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand, ilk duruşmada suçlamaları kabul etmemişti.