stranger things... uzun bir bekleyişin sonunda nihayet kavuştuğumuz, 5. sezonu yayınlanır yayınlanmaz netflix'in çökmesine sebep olan, 80'ler temasını bayılarak izlediğim, tatlı mı tatlı dizi. tabii bu "çökme" de pr/reklam mıdır bilinmez ama tüm dünyada dizinin yarattığı devasa etkileşimden bihaber olmak neredeyse imkansız.

dün itibarıyla yayınlanan 5. sezonun ilk bölümünü izlerken, en başta karakterlerin yaşlarının biraz bana tuhaf göründüğünü söylemeliyim. dizinin ilk sezonu 2016'nın temmuzunda yayınlandığında, henüz çok küçük yaşta olan oyuncular, artık genç adam ve genç kadın oldular. harry potter'daki çocuk oyuncular gibi, bu yapımın da çocuk oyuncuları, kariyerlerinde daha nitelikli bir işte yer alamayabilirler. stranger things o kadar dominant bir yapım ki, küçük oyuncuların canlandırdığı karakterlerin üzerlerine yapışmaması, pek mümkün görünmüyor.

5. sezonun ilk bölümü, oldukça geveze bir açılışa sahne oluyor

özellikle radyo yayınları ve diğer teknik konular ağırlıkta. 4. sezonun ilk bölümüne kıyasla, ne yazık ki zayıf bir başlangıç olmuş. bölüm çok konuşuyor ama izleyicide az etki bırakıyor. kahramanlarımızın yeni mücadelelerini elbette merak ediyoruz. ancak bölüm bunu bizlere, gereksiz diyaloglarla beraber sunuyor. izlerken bazı yerlerinde ciddi anlamda sıkıldım. bu bölüm bittikten sonra, "acaba 5. sezon, gereksiz biçimde uzatılmış bir sezon mu?" diye düşünmedim değil. bölüm puanı: 6.5/10 (terminator'un unutulmaz ismi linda hamilton'ın varlığı diziye değer katmış)

ikinci bölümde merak unsurunu artıracak daha fazla olayla karşılaşıyoruz ve kurgu buna yardımcı oluyor

ancak hala bir şeyler eksik. bu bölümde karakterlerin zayıflıkları ve düşmanın avantajlarına odaklanıyoruz. o eski stranger things tadı, hala tam anlamıyla sağlanamıyor. aile bireyleri ve çocuklara odaklanılacağı belli oluyor. iyi ve kötü karakterler arası twist güzel ama hala hem drama hem de korku ögeleri, istenen düzeyde değil. vasat üstü ama, gerçek anlamda iyi denebilecek düzeyde değil. bölüm puanı: 7.5/10

üçüncü bölümde artık gerçekten stranger things izlediğimizi çok şükür anlayabiliyoruz

bölümün kurgusu ve yönetmen dokunuşu muhteşem. climax sahne -demogorgon- la savaş hazırlığı ve holly wheeler'ın evindeki çatışma sekansı müthiş. steve, nancy , holly, will ve mike bu bölümde çılgın atmış. iyi ki 5. sezon çekilmiş dedirten bir bölüm. eleven da burada kendini göstermeye başlıyor. dustin'in ve eleven'ın sahnelerinden, bir tık rahatsız olmadım değil. bölümün yönetmeni de, esaretin bedeli'nden tanıdığımız usta isim frank darabont. çok iyi bölüm ve devamını izlemek için sabırsızlanıyorsunuz. bölüm puanı: 9/10

uyarı: 4. bölüm spoiler içerir!

2016'da başlayan dizinin, gelmiş geçmiş en mükemmel bölümü olabilir. 5. sezon 4. bölüm, kelimenin tam anlamıyla şaheserdi. defalarca izlenip bıkılmayacak bir iş olmuş. 85 dakikalık, klas bir 80'ler fantastik filmi tadında olan bölümdeki referanslar müthiş. önce inception referansından başlayalım. vecna'nın arafına düşen max'ı izlerken, inception'daki araf akıllara geliyor. vecna'nın hatıralarında yaşayan max'in hapis kaldığı bölgenin coğrafik yapısı harika. ayrıca uçan kız eleven'ın, çatıdaki koşturma ve askerlerle mücadele sahnesi, direkt the matrix'in trinity'sini akıllara getiriyor. henry'nin hatıralarında yer alan ve max'in bilişsel zaman yolculuğunda gördüğü 1959 yılı partisi, back to the future'ın o meşhur 1955 yılındaki partisine gönderme.

bölümün başından sonuna kadar incelikle işlenen will byers karakterinin, sonunda büyük bomba patlatması şahaneydi. bölümün isminin sorcerer (büyücü) olması, aslında çok güçlü bir karakterin, dizide açığa çıkacağının ön habercisiydi ve öyle de oldu . will'in, robin'le sevgilisini öpüşürken görmesi ve robin'den aldığı hayat dersleriyle birlikte, kazandığı özgüven ve cesaretle kendini tamamlaması, potansiyelinin sınırsız olduğunu layığıyla göstermiş oldu. eleven'ın bile ötesine geçebilecek bu güç, bana hemen eurovision'un bir önceki seneki birincisi nemo'yu hatırlattı. nasıl ki nemo şarkısında "break the code" (şifreyi çözdüm), diyor ve kendini coşkuyla kutluyorsa, will de kendi kimliğini kabul edip, bölüm sonunda tüm potansiyelini açığa çıkarıyor. sezonun kalanında will, dizinin bir nevi neo'su konumunda olacaktır. bakalım the matrix'in neo'su gibi sezonun büyük finalinde, dünyayı kurtarmak için kendi canını feda etmek zorunda kalacak mı?

bölümün özellikle zirveye çıktığı son 20 dakikası ile beraber, şimdiden bir stranger things klasiğine dönüştüğünü ve ilerde efsanevi bölüm olarak anılacağını söyleyebiliriz. resmen kusursuz bir şey izlettiler bize. bölüm puanı: 10/10

27 kasım'da ülkemizde de yayınlanan 5. sezonun ilk 4 bölümü hakkındaki söyleyeceklerim bunlardı

şimdi dizinin tüm fanları olarak, bir ay bekleyeceğiz. 26 aralıkta, sezonun 5.6. ve 7. bölümleri ve son olarak da yeni yılın ilk gününde, "finallerin finalini" izleyeceğiz. son olarak, en başta dizinin fazla uzatıldığını düşünmüş olsam da, bu sezonda da sağlam bölümler izlemeye devam edeceğimizin ve efsanevi bir final seyredeceğimizin sinyallerini almaya başladık desem, inanın hiç de abartmış olmam.

Eleştirmenlerden Tam Not Alan One Battle After Another Filminin İncelemesi