--- 5 kitap spoiler ---

ghost of high heart'ın 3. kitapta karşımıza çıkan kehanetleri gayet ilginç, ancak onu daha da esrarengiz yapan, belki de targaryen tarihini değiştiren "vaadedilen prens" kehanetini ilk ortaya atan kişi olması.

duncan targaryen'in, uğrunda tahttaki hakkından vazgeçtiği karısı, jenny of oldstones tarafından saraya getirilen ghost of high heart, burada, 'vaadedilen prensin, aerys ii targaryen (deli kral) ve rhaella targaryen evliliğinden doğacağı' kehanetini ortaya atar. bu kehanete inanan, aerys ve rhaella'nın babası, jaehaerys ii targaryen de, aslında birbirleriyle evlenmeye pek de gönüllü olmayan çocuklarını evlendirme kararı alır.

bu kehanet sayesinde gerçekleşen aerys - rhaella evliliğinden, rhaegar, viserys, daenerys targaryen doğduğunu ve jon snow'un da rhaegar'ın çocuğu olduğunu düşünürsek, ghost of high heart gibi önemsiz gözüken bir karakterin, hikayenin en kritik karakterlerinin varolmasına önayak olduğunu görüyoruz.

ghost of high heart'ın kimliğine dair çok fazla şey bilmiyoruz ancak kendisinin children of the forest kanı taşıdığı ve bir greenseer olduğunun ipuçları var. gördüklerini, old gods yardımıyla gördüğünü söylüyor, yani aynı bran gibi weiwoord ağı yoluyla bir takım vizyonlar kendisine iletiliyor.

kendisi, ilk defa 3. kitapta, brotherhood without banners ve onlarla seyahat eden arya stark, high heart'ta kamp yaptığında karşımıza çıkıyor. brotherhood, o sırada beric dondarrion'un nerede olduğunu öğrenmeye çalışıyor, ancak ghost of high heart onlara bir dizi kehanet ile cevap veriyor.

bu karakterin rüyalarında old gods yardımıyla gördüğünü söylediği şeyler şöyle

"a shadow with a burning heart butchering a golden stag"
"altın bir geyiği doğrayan yanan kapli bir gölge"

altın geyik (baratheon simgesi), renly baratheon ve onu doğrayan gölge de, yanan kalp sembolünü taşıyan abisi stannis'in, melisandre yoluyla yolladığı gölge katil.

"a man without a face, waiting on a bridge that swayed and swung. on his shoulder perched a drowned crow with seaweed hanging from his wings"

"omzunda kanatları yosunlu boğulmuş bir karga olan, sallanan bir köprüde bekleyen yüzsüz adam"

köprüdeki adam, euron "crow's eye" greyjoy tarafından, abisi balon greyjoy'u öldürmesi için gönderilmiş bir faceless man.

"i dreamt of a roaring river and a woman that was a fish. dead she drifted, with red tears on her cheeks, but when her eyes did open, oh, ı woke from terror."

"bir nehirde sürüklenen, daha önce balık olan, yanaklarında kanlı gözyaşlarıyla ölü bir kadın gördüm ancak onun gözleri açıldığı anda korkuyla uyandım."

arması balık olan tully ailesinden gelen ve boğazı kesilerek nehre atıldıktan sonra beric dondarrion tarafından diriltilen catelyn stark.

"i dreamt a wolf howling in the rain, but no one heard his grief. i dreamt such a clangor ı thought my head might burst, drums and horns and pipes and screams, but the saddest sound was the little bells."

"rüyamda, yağmurda uluyan bir kurt gördüm ama kimse onun acısını duymuyordu. davullar, zurnalar ve çığlıklarla karışık çınlamalar duydum ama en acılı ses ufak zillerden geliyordu.

red wedding'te katledilen robb stark'ın uluyan kurdu grey wind. davullar, zurnalar düğünden gelen sesler ve açılı zil de düğünde soytarılık yapan jinglebell lakaplı aegon frey.

"i dreamt of a maid at a feast with purple serpents in her hair, venom dripping from their fangs..."

"ziyaffette bir kız gördüm; saçlarında, dişlerinden zehir akan mor yılanlar vardı"

joffrey'nin öldürüldüğü purple wedding ve saç tokasında zehir taşıyan sansa stark (dizide kolye).

"...and later i dreamt that maid again, slaying a savage giant in a castle built of snow"
"aynı kızı tekrar gördüm, kardan yapılmış bir kalede vahşi bir devi öldürüyordu"

şimdi geldik, henüz gerçekleşmeyen tek kahanete. daha doğrusu, gerçekleşmiş gibi gözüken ama benim gerçekleşmediğine inandığım kehanete.

rüyada görülen kız, yine sansa stark ve onun vadideyken yaptığı kardan kalenin, robyn arryn tarafından yıkıldığını hatırlarsanız, bu kehanet gerçekleşmiş gibi duruyor. çünkü, kardan kaleyi yıkan robyn arryn, kalenin boyutuyla kıyaslandığında bir dev. ancak, bu kehaneti bir başka şekilde yorumlamak da mümkün.

"castle built of snow" ile kastedilen, bana göre winterfell. çünkü, winterfell kışın gelmesiyle tamamen karlar altında kalmış ve adında "kış" olan bir yer. eğer iyice sembolik olarak yorumlarsak, "built of snow", winterfell'in şu anki lordu jon snow'a bile işaret ediyor olabilir. burada anlaştıysak, devin kim olduğuna bakalım.

kuzeydeki aileler arasında armasında dev olduğunu bildiğimiz umberlar var. ancak, sansa'nın umberlardan birini öldürüyor olması düşük bir ihtimal olduğundan, armasında dev olan başka bir aile bulmamız gerekiyor. vadinin ailelerine baktığımızda da, armasında titan of bravoos'u taşıyan bir aile olduğunu görüyoruz: house baelish.

"littlefinger'ın arması mockingbird değil miydi?" diye soranlar olabilir, ancak o logoyu, baelish, harrenhal lordu olduğunda seçiyor. yani, kuşlu logo, house baelish of harrenhal logosu. fingers'taki orjinal baelish hanedanının, yani house baelish of the fingers logosu, braavos'tan westeros'a göç eden, petyr baelish'in büyük dedesi tarafından seçilmiş olan üzerinde titan of bravoos olan logo.

yani, kehanetteki "dev", petyr baelish'ten başkası değil. zaten, sansa'nın littlefinger'ı öldürmesi de hiç kimseye sürpriz olmayacak.

--
4000 sayfalık kitapta toplam 2 paragraf yeri olan, ghost of high heart gibi karakterin, bu kadar fazla bilginin kaynağı olması dolayısıyla, üstün insan grrm'e bir kez daha oha demek istiyorum.