SİYASET 11 Temmuz 2019
63,4b OKUNMA     704 PAYLAŞIM

Sosyolog Max Weber'in En Çok Bilinen Siyasi Görüşlerinden Biri: Karizmatik Otorite

Alman düşünür, sosyolog ve ekonomi politik uzmanı, kimilerince de "bürokrasinin babası" Max Weber (1864-1920), otorite ve siyaset üzerine yaptığı çalışmalarla tanınıyor. Bunlardan en ünlüsü ise "karizmatik otorite" olarak adlandırdığı otorite tipi diyebiliriz.

karizmatik otorite, weber'in en çok bilinen, weber'e yarattığı için en çok kredi verilen kavramdır. ne var ki üzerinde biraz düşünüldüğü zaman kendi kendisini tanımlayan (hatta çelişen) bir kavram olduğu görülür.

weber'e göre karizmatik otorite, üç otorite türünden birisidir. diğer ikisi geleneksel otorite ve hukuki-rasyonel otoritedir.

weber bu üçü arasındaki ayrımı şöyle yapar

geleneksel otorite, meşruiyetini gelenekten, etnik bağlardan ve ataerkil sistemden alır der.

hukuki-rasyonel otorite gücünü anayasadan, hukuktan ve modern-rasyonel düşünce tarzıyla belirlenen (yani geleneksel olmayan) bir sistemden alır der.

karizmatik otorite ise gücünü olağanüstü karizmadan yani marifetten, zarafetten, lütuftan alır der. yani karizmatik liderin karizması, insanları kontrol gücü vardır der...

şimdi weber bu üç karizma tipini anlattıktan sonra ve bunları meşruiyet temelinde ayırdıktan sonra, durur durur şöyle bir yorum yapar: "bu üç otorite tipi arasında sadece ve sadece karizmatik lider, yani karizmatik otorite devrimcidir; geri kalanı muhafazakar ve tutucudur" der ve bunu da bir analiz olarak bize sunar. iyi de nasıl başka türlü olabilidi ki zaten? burada weber çok ciddi bir kategorik tuzağa sürmektedir bizi... izin verin anlatayım:

şimdi efendim bu bir totolojidir. yani karizmaya atfedilen bu özellik aslında insanları yönetebilme, kontrol edebilme gücü, zarafet, lütuf falan değildir. yani karizmatik liderler, böyle tanımlanırsa, geleneksel otorite içerisinden de çıkabilir, hukuki-rasyonel otorite içerisinden de... yani halk seçimlerde de karizmatik bir lideri seçebilir (hukuksal ve rasyonel otorite sistemlerinde) ya da saltanatla gelen liderler içerisinde çok karizmatik ve devrimci bir lider de çıkabilir...


ama tarih kimi karizmatik lider olarak tanıyacaktır?

sadece kriz anlarında çıkan ve devrim yapanları... mesela weber'e göre mustafa kemal atatürk, elbette mükemmel bir karizmatik lider örneğidir. karizmanın tüm özelliklerine sahip olduğu gibi devrim de yapmıştır, süperdir... peki şimdi sorarlar adama, peki mustafa kemal 1960'ların ortasında olsaydı da seçimle başa gelip, ithal ikame programlarıyla, ya da avrupa birliği'ne giriş prosedürleriyle uğraşsaydı, kıbrıs konusu üzerinde diplomatik görüşmeler yapsaydı; ama devrim yapmasaydı, sayın weber o ilk paragrafta anlatılan özellikleri kullanarak mustafa kemal'e karizmatik lider diyecek miydi? elbette hayır... o zaman mustafa kemal bir hukuk-i rasyonel otorite örneği olacaktı (ya da sayın atatürk, osmanlı'da reform yapan bir padişah olsaydı (ama devrim yapmasaydı) yine başarılı bir geleneksel otorite figürü olarak tanınacaktı)... kısacası, bana göre, tarih karizmatik liderleri sadece devrim yapabildikleri süreyle tanıyacaktır... yani devrim yapmayan karizmatik lider tanınmayacaktır, karizmatik olarak bile tanımlanmayacaktır (en azından sosyoloji içerisinde)...


bu da şu demek, weber'in "karizmatik liderler devrim yapabilen tek gruptur" önermesi yanlıştır. çünkü karizmatik liderler devrim yaptıkları için karizmatiktirler. devrim yapamasalar, karizmatik olmazlar diğer iki kategori içerisine girerler. bu yüzden karizmatik lider diye bir şey yoktur, muhafazakar ve devrimci liderler vardır ve bunlardan bazıları karizmatik olabilir... ama karizmatik olmadan devrim yapmak, bu kadar insanı arkasından sürüklemek zor olduğu için, devrimci liderlerin daha çok karizmatik olması beklenir. bu karizmatik lider ya da karizmatik otorite kategorisi bu nedenlerle sorunlu bir kategoridir.

not: tabi şunu da belirtmek lazım, weber'e göre bu kategoriler tamamen idealdir. normal hayatta bu kategoriler daha karmaşık, iç içe geçmiş şekilde bulunabilirler... ancak bu karizmatik liderlerin tek devrim yapabilen grup olduğu önermesini yine de meşru kılmaz...

weber hakkında başka bir eleştiri için