DÜNYA 22 Temmuz 2025
9,8b OKUNMA     108 PAYLAŞIM

Sosyalist Ülkeler Arasında Masonluk, Günümüzde Neden Sadece Küba'da Mevcut?

Küba'daki masonluğun kısa tarihi, bu sorunun yanıtı verir nitelikte.

küba: günümüzde masonluğun bulunduğu sosyalist rejime sahip tek ülke (bkz: grand lodge of cuba).

gerçekten de burjuva kökenli bir fikriyat olan masonluğun küba'da var olması ilginçtir. çünkü 1917 ekim devrimini müteakip sosyalistlerin birçok ülkede iktidarı ele geçirmesiyle masonluk lağvedilmiştir. sovyetler birliği'nde tamamen yasaklanmış, bulgaristan'da ulusun savunması kanunu ile yasa dışı ilan edilmiş, yugoslavya büyük locası ise 1940 ile 1990 yılları arasındaki dönemde uyutulmuştur. hatta çoğu sosyalist ülkede eski masonlar sık sık “yabancı istihbarat servislerinin ajanları ” oldukları gerekçesiyle sürgüne veya ölüme mahkûm edilmiştir.

aslında masonluğun küba'ya gelişi 18. yüzyılın ortalarına dayanmaktadır

büyük britanya'nın 1762'de adaya müdahalesi ile havana'ya gelen ingiliz ve irlanda askerleri tarafından bazı askeri mason localarının kurulduğu söylenmektedir (bkz: siege of havana). ingilizlerin ayrılması ile küba, masonluğun 1741'den beri yasak olduğu ispanyol yönetimine geri döner. ardından 1791 senesindeki haiti devriminden kaçan fransızların gelişi ile masonluk küba'da kendisine tekrar yer bulmaya başlar. yalnız bu tarihlerde kübalıların localara üye olup olmadıklarına dair sarih bilgiler mevcut değildir.

tabii ki 1800'ler, ispanyol krallığının sömürgelerinde yayılan liberalizm ve aydınlanma korkusu nedeniyle zulüm gören ve hapse atılan masonlar için çalkantılı bir dönemdir. yine de 1804 senesinde ilk loca temple of the theological virtues kurulur, 1822 yılına gelindiğinde farklı zamanlarda pensilvanya, louisiana gibi abd'deki çeşitli büyük localar ile fransız grand orient'i aracılığıyla 15'e yakın locanın bulunduğu bilinmektedir.

nihayetinde 1859 yılına gelindiğinde grand lodge of colon adı ile küba'nın ilk büyük locası kurulur. ancak küba'nın ispanya'dan bağımsızlık mücadelesinin bir parçası olan on yıl savaşları'nın başlaması ile locaların faaliyetleri yeniden yasaklanır, bağımsızlık mücadelesinde yer alan 14 mason idam edilir (bkz: san juan de wilson şehitleri).


uzun süren çalkantılı bir dönemin ardından gerçekleşen 1895 küba devrimi sonrası ispanyol hakimiyeti ortadan kalkınca, adada masonluk iyiden iyiye gelişmeye başlar ve süreç içerisinde küba büyük locası dünyadaki ana akım büyük locaların çoğu tarafından tanınır.

ancak 1959'da fidel castro önderliğinde gerçekleşen devrimin ardından masonlukta keskin bir gerileme yaşanır, yeni rejime karşı çıkan küba büyük locası'nın üstadı juan josé tarajano da dahil olmak üzere birçok mason ülkeden kaçar ve 15 mart 1962 tarihinde "sürgündeki küba büyük locası" kurulur (bkz: gran logia de cuba en el exilio).

hemen akabinde sürgündeki masonlar bir deklarasyon yayınlayarak küba topraklarındaki masonik faaliyetlerin asla tanınmayacağını bildirirler. sürgündeki üyelerine yardım etmek için masonik ağlarını da harekete geçirirler. aynı tarihlerde bastırılan bir broşürde , " acımasız komünist zulüm tarafından ana vatanlarından kaçmak zorunda bırakılan muhtaç mason kardeşlere yardım etme konusundaki ilginizi derinden takdir edeceğiz. hepsi her türlü işi kabul edecektir " ifadesi yer almaktadır. broşürde üyelerin adı, yaşı, medeni durumu, çocukları, mesleği ve olması halinde fiziksel kusuru veya hastalığı ile konuştuğu diller de listelenmiştir.

fidel castro ise büyük loca'nın bazı mallarına el koymasına ve yeni rejim karşıtı birçok masonu tutuklamasına rağmen, masonluğu tamamen bastıramaz. büyük üstat tarajano'nun kaçmasının ardından liderlik, büyük üstat yardımcısına geçer ve küba büyük locası faaliyetlerine devam eder. büyük loca, tüm kamu kurumları gibi, hükümet tarafından yakından denetlenmeye, localarda da gizli polis muhbirleri bulunmaya başlar.

küba büyük locası varlığını sürdürdükçe, sürgündeki küba büyük locası devamlı tartışma konusu olur. dünya masonluğu sürgündeki büyük locanın meşru olup olmadığını tartışır. iki büyük loca da eş zamanlı olarak faaliyet gösterir ve her ikisi de meşruiyet iddiasında bulunur.

aslında devrimin ardından, çok sayıda sivil toplum örgütü gibi, mason localarının da yeni hükümete açıkça destek verdiği söylenmektedir. bazı yazarlar, fidel castro'nun örgütü kapatmamasının sebebinin, "devrim sırasında mason localarına sığınması veya örgüte hayranlık duyması ya da örgütün bir devlet aracı olarak potansiyelini fark etmesi" olduğunu ileri sürmektedir ( freemasonary in cuba by robert john nairn).

gerçekten de meşhur şair, filozof ve devrimci josé martí ile castro'nun idealleri aynıdır. günümüzde küba'da birçok cadde ve bulvar ile havana uluslararası havalimanı'na ismi verilen martí de masondur. küba'nın ulusal kahramanının masonluk geçmişi biraz belirsiz olsa da kanıtlar 1870'lerin başında madrid'deki 52 numaralı armonía locası'nda üstat mason olduğunu göstermektedir.

yine küba'nın özgürlüğüne kavuşmasına yol açan eylemleri ve uzun bağımsızlık mücadelesi sırasında üç çocuğunun ölmesi nedeniyle "vatanın babası" olarak anılan carlos manuel de céspedes, meşhur devrimci ıgnacio agramonte gibi birçok ulusal kahraman da masondur.

dahası ünlü ressam ve seramik sanatçısı amelia peláez küba'nın ilk kadın masonlarındandır. devrimin gelişiyle birlikte amelia ülkeden kaçmaz, yaşamının sonuna kadar küba'da kalır ve devrime bağlı olarak yaşar. hatta ulaştığımız 6 nisan 2010 tarihli havana times haberinde havana'da "venus no. 23" ve pinar del rio'da "victoria no. 24" isimlerinde 2 kadın mason locasının bulunduğu da belirtilmektedir.

kaldı ki 1902 yılından itibaren kullanılan, sosyalist devrim'den sonra dahi göndere çekilmeye devam edilen küba bayrağı ile halen milli marş olarak çalınan la bayamesa'nın da masonik öğeler taşıdığı iddia edilmektedir.

şaşırtıcı bir şekilde, 1959'da castro yanlısı bazı masonların devrimin bu tür cemiyetlere olan ihtiyacı ortadan kaldırdığını iddia ederek locaları dağıtma çabalarına rağmen, günümüzde masonluk küba'da varlığını sürdürmektedir.

karayipler ve küba masonluğu üzerine çalışmalar yürüten prof. dr. jorge luis romeu tarafından yapılan demographic study of cuban blue lodge masons adlı araştırmasına göre; üyelerin ve locaların üçte birinden fazlası havana'da bulunmaktadır ve birçok mason küba komünist partisi'ne dahi üyedir. yine 1990'ların başında, kübalılar arasında masonluğa olan ilgi artarken, ülke doğu avrupa'da komünizmin çöküşünün ardından ciddi bir kriz dönemi yaşar, ardından 1999 yılına gelindiğinde 314 locada 24.313 üyeye yükselir. o dönemde almanya'da 82 milyonluk bir nüfusa karşılık yaklaşık 14.000 mason bulunmakta iken, yaklaşık 11 milyonluk nüfusuyla küba'da bu sayı neredeyse iki katına çıkmaktadır.

romeu'nun aralık 2015 revize tarihli characteristics and challenges of cuban freemasons in the twentieth century. a demographic approach adlı diğer bir çalışmasına göre ise 2008 yılı itibari ile 14 şehirde kurulu 316 locada toplam 29.127 üye bulunmaktadır.


hocaya göre küba'da masonluğa yönelim özetle 3 tarihsel faktör ile gözlemlenir

1. bağımsız istihdama olanak tanıyan serbest bir ekonomi büyük loca üyeliğini güçlendirmiştir. bu durum, 1945-1958 ve 1990'lardan itibaren görülmektedir.

2.hükümet(ler)in localar üzerindeki siyasi denetiminin azalması, üyelikleri arttırmıştır. bu durum, 1945-1958 yılları arası ve 1990'lardan itibaren görülür.

3. göç ( abd'ye kaçış ) bir seçenek olduğunda, büyük loca üyeliğinde azalma görülmektedir. bu durum da ağırlıklı olarak 1959-1970 ve 1977-1980 yılları arasında ortaya çıkmıştır.

velhasıl ülkede durum böyle iken onlarca yıl süren ayrılığın ardından, küba'daki ve sürgündeki küba masonlarının liderleri ekim 2013'te yeniden birleşme sürecini başlatırlar.

lakin birleşme çabaları ne aşamada kalır bilinmez çok yakın bir tarihte küba adalet bakanlığı, rejimi eleştiren masonların liderini görevden alır. mason camiasında büyük tartışma yaratan düzenleme, bakanlığın dernekler müdürlüğü tarafından imzalanan 27 mayıs 2025 tarihli yazısıyla duyrulur. böylelikle seçimle işbaşına gelmiş 33. derece üstadın yerine "1990'dan beri içişleri bakanlığı'nın aktif bir üyesi" olan yeni bir büyük üstat atanır.

sonuç olarak 250 yıldan fazla süredir ülkede faaliyet gösteren masonluk sosyalist rejimde de yasallığını sürdürmektedir

küba komünist partisi merkez komitesi din işleri ofisi (office of religious affairs of the central committee of the communist party of cuba) tarafından sıkı denetim altında tutulan localara devlet adına muhbirlik yapmak üzere ajanlar yerleştirdiği de her zaman iddia edilmiştir.

dönemin (2010) miami'de mukim sürgündeki küba masonları federasyonu başkanı manuel olmedo'ya göre ise "tüm localara sızılmış durumdadır ve ne zaman bir toplantı düzenlense, ertesi gün devlet neyin görüşüldüğünü zaten bilmektedir" (masonic conflicts in cuba).

güzel bir gezi yazısı: fidel castro & the curious case of freemasonry in cuba,

grand lodge of cuba,

küba büyük locası bilgileri,

yazıda belirtilemeyen kaynak: autochthonous freemasonry in spanish greater antilles (cuba, puerto rico and the dominican republic) during the second half of the xıx century, jorge luis romeu, ph.d.1, research professor, syracuse university, ny/usa.