Sosyal Medyada Sadece Kendi Fikrine Yakın Kişilerin Takip Edilmesi: Echo Chamber
echo chamber (yankı odası) bir medya ve politika terimi. kapalı bir grupta görüş bildirilmesi ve bilgilerin sürekli aynı fikirlere sahip kişilerle konuşulmasından dolayı, bir yerden sonra fikirlerin ekstremleşmesi ve karşıt görüşlere sağırlaşılması durumu.
biraz daha açık anlatmak gerekirse, etrafı bol miktarda yalaka ve yardakçıyla çevrili türkiye gibi ülke liderlerinde ve politikacılarında sık görülen bir hastalıktır. bizim siyasiler "evet efendim, sepet efendimcileri" severler. dolayısıyla, "efendim şunu şöyle yapmasak", "bu pek doğru olmadı sanki" diyen adamı etraflarında bulundurmazlar. kimsenin kendilerine acı gerçeklerden bahsetmesini sevmezler yani. bu sefer de "benim her dediğim doğru demek ki, etrafımdaki herkes öyle diyor" diye diye tanrı kompleksine girerler. böyle adamların çakılıp yanması genelde çok ani ve acı olur.
bir insanın zaten besliyor olduğu düşünce, inanış ve hipotezlerinin kişiselleştirilmiş sosyal medya araçları nedeniyle kişiye "echo" etmesi yani geri yansıması durumudur echo chamber. burada kişi, kendi düşüncelerinden uzak olan her şeyden izole edilmiştir, kendi beğenileri ve ideolojileri dışındaki "farklı olana" ulaşamaz. örneğin, facebook'taki kişiye özel haber akışlarında (çünkü o mecrayı beğenileriniz doğrultusunda kişiselleştirmiştiniz ) karşıt ideolojiden partinin haberlerini görmez.
bu şekilde farklı olana karşı duvar örme durumu bize 2 muhtemel sonuç doğurur. birinci olarak, farklı bakış açılarından mahrum kalan bireyin düşünce dünyası gelişmez, yerinde sayar. ikincisi, belki de daha korkutucu olan, sürekli aynı tip haberler ve beğenilerle karşılaşan birey zamanla bu beğenilerini ve ideolojilerini "güçlendirir". en doğruyu kendisinin düşündüğü yanılgısına kapılır ve düşüncelerini köktendincilik derecesinde savunur. günümüzde sosyal medya bir servis ve üstünde ciddi paranın döndüğü bir sektör olduğundan pek çok kuruluş "insanlara ancak sevdikleri şeyleri satabiliriz" anlayışıyla echo chamber'ın oluşumuna katkı sağlar.
örneğin google, arama motorlarını kullanıcıya göre içerik sunacak şekilde programlar. yani muhafazakar biri 15 temmuz gecesini internette aratsa karşısına gelecek sonuçlarla laik kanattan birinin karşılaşacağı sonuçlar arasında ciddi bir fark gözlenecektir. aynı durum ekşi sözlük'te başlıklarını engelle seçeneğiyle de karşımıza çıkıyor. sadece trollerin değil, bizlerden farklı görüşte insanların başlıklarının da engellendiği bir gerçek.
bu kaçınmayı yanlış bir tutum olarak değerlendirebilir miyiz? yoksa echo chamber yaratmamız aslında sosyal medyadan çok daha önce hayatımızda var olan bir tutumun zamanla internete yansımasından mı ibarettir? sonuçta gerçek hayatımızda kafa dengi olduğumuz insanlar bize yakınken diğerlerini arkadaşlık halkamızın uçlarında/dışında tutmuyor muyuz? peki o zaman internetin ve sosyal medyanın bize dünyanın dört bir yanından farklı şeyleri sunma vaadi çöp olmuyor mu eğer ki onları da küçük dünyalarımızın içinde hapsolmaya yönelik kullanıyorsak? farkında ya da farkında olmaksızın?
tüm mesele de bu ya zaten. farkındalık.